1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Ticaret Odaları Zirvesi
Ticaret Odaları Zirvesi

Ticaret Odaları Zirvesi

Liderler, çözüm sonrası ekonomi vizyonunu paylaştı

A+A-



Kıbrıslı Türk Lider Mustafa Akıncı ile Kıbrıslı Rum Lider Nikos Anastasiadis, olası çözüm sonrası Kıbrıs ekonomisiyle ilgili vizyonunu ara bölgede düzenlenen etkinlikte paylaştı. İki lider, Kıbrıs Türk Lideri Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) ile Kıbrıs Rum Ticaret ve Sanayi Odası’nın (KEBE) düzenlediği “Çözüm sonrası Kıbrıs ekonomisi ile ilgili vizyonumuz” temalı etkinlikte bir araya geldi. Açılış konuşmalarının ardından Akıncı ve Anastasiadis, çözüm sonrası Kıbrıs ekonomisiyle ilgili vizyonlarını dile getirdikleri konuşmalarını yaptı.

Etkinliğe, Kıbrıslı Rum Eski Lider Başkanı Dimitris Hristofyas, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Kıbrıslı Türk Müzakereci Özdil Nami, Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis, Güney'deki yabancı misyon şef ve temsilcileri, Kıbrıslı Türk ve Rum siyasi parti ve sivil toplum temsilcileriyle çok sayıda iş insanı katıldı. Akıncı, konuşmasında federal Kıbrıs’ın ekonomisinin bütün vatandaşlarına refah sağlayabilmesi, bunun da kriz ve şoklara dirençli, rekabet edebilir ve farklı alanlara yönlendirilebilen ekonomi yaratmayı gerektirdiğini söyledi. Akıncı, “Benim çözüm sonrası Kıbrıs ekonomisine ilişkin vizyonum, etnik kökeni ve geçmişine aldırmaksızın, bütün Kıbrıslıların esenliğini ve refahını kapsıyor” dedi. Empati olmadan, iki toplumu yeniden yakınlaştıracak ve çalışabilir bir siyasi modele yönlendirecek olası bir ortak anlayış yaratmanın mümkün olmadığını kaydeden Akıncı, “Müzakere masasında karşımızda oturanlar, düşman değil, gelecekte ortak gelecek üreteceğimiz ortağımızdır” ifadesini kullandı.

“Kendimizi sorunu sona erdirmeye adadık”

Kıbrıs sorununun yarım yüzyıldır global ajandada olduğunu ve müzakerelerin başladığı 1968’den beri tarihin pek çok başarısız girişime, acı hayal kırıklıklarına ve umutların tekrar tekrar azalmasına tanık olduğunu kaydeden Akıncı, “Nikos ve ben, kendimizi somut sonuçlar üretmeye ve bu sorunu sona erdirmeye adadık” dedi.

Akıncı, iyi bir başlangıç yaptıklarını ve makul şekilde ilerlediklerini ancak sonuçta başarılı olup, bir hayal kırıklığına neden olmamanın, iyi başlamaktan daha da  önemli olduğunu söyledi.  Akıncı, Kıbrıs sorununun, farklı boyutları ve taraflarıyla, uluslararası bir karakteri bulunduğunu ancak sorunun özünde, iletişim kurmada başarısız olan Kıbrıslıların bulunduğunu ve sorunu da, BM ve uluslararası toplumun desteğiyle, onların çözmesi gerektiğini kaydetti. Akıncı, “Empati olmadan, bizi yeniden yakınlaştıracak ve çalışabilir bir siyasi modele yönlendirecek olası bir ortak anlayışı yaratmak mümkün değildir” dedi.

“Sorunun kurbanı olduk”

Kendi jenerasyonlarının doğrudan veya dolaylı olarak sorunun kurbanı olduğun kaydeden Akıncı, çözümsüzlüğün birçok sosyal, ekonomik ve psikolojik eksikliğin kaynağı olduğunu ve ortak vatanın potansiyelinden tam anlamıyla yararlanmayı engellediğini belirtti. Akıncı, toplumları çözüme hazırlamanın liderlerin görevi olduğuna işaret ederek, “Müzakere masasında karşımızda oturanlar, düşman değil, gelecekte ortak gelecek üreteceğimiz ortağımızdır” dedi. Hayatı boyunca Kıbrıs sorununun çözümü ve toplumların yakınlaşması için çalıştığını kaydeden Akıncı, “Adadaki mevcut durumu kimse hak etmiyor ve bu durumu gelecek nesillere aktarmaya hakkımız yok” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, “arkadaşı Nikos” ile yarattıkları yeni momentumla, her iki toplumun barış, refah, eşit ve güven içinde yaşayacağı koşulları yaratabileceklerine inandığını söyledi.

“İnsanlar, sürecin bir parçası olmalı”

Kıbrıslıların yaşam kalitesini artırmanın esas  hedef olması gerektiğini kaydeden Akıncı, hiçbir siyasi ya da ekonomik dizaynın, insan unsuru olmadan sürdürülmesinin mümkün olmadığını belirtti. Akıncı, “Bu nedenle insanların, çözüme desteklerini sağlamak için, sürecin bir parçası haline getirmeliyiz. İnsanların çözümün ne getireceği ve bir sonraki günün nasıl olacağı konusunda net fikri olmalı.  Gelecek bulanık olmamalı ve her iki toplum da bir sonraki günün, bir öncekinden daha iyi olacağından emin olmalı” ifadesini kullandı.

Akıncı, şöyle devam etti: “Benim çözüm sonrası Kıbrıs ekonomisine ilişkin vizyonum, etnik kökeni ve geçmişine aldırmaksızın, bütün Kıbrıslıların esenliğini ve refahını kapsıyor. Kıbrıslı Türkler 10 yıllardır uluslararası topluluktan izole edilmiştir. Dünyanın geri kalanıyla sağlıklı, bağımsız ve yararlı ticari ilişkiler kuramıyorlar.

Çözüm bu izolasyona son verecek ve Kıbrıslı Türklerin federal Kıbrıs’ta kendi ekonomilerini omuzlamalarına imkan sağlayacak. Gelecekteki Kıbrıs her iki topluma ve vatandaşlarına eşit fırsatlar garantilemeli ki herkes adamızın tamamının refahına katkı koyabilsin”

“İki ekonomi arasındaki boşluk daraltılmalı”

Tüm gayretlerin iki ekonomi arasındaki boşluğun daraltılmasına yönelik olması gerektiğini kaydeden Akıncı, iki ekonominin yakınlaşmasının çözüme desteği artırmanın yanı sıra siyasi durumdan dolayı harcanan, olası potansiyelleri ortaya çıkarabilecek sinerjiyi yaratabileceğini söyledi.

“Kaynaklar kıt”

Akıncı, Kıbrıs’ın küçük olduğunu ve kaynaklarının da kıt olduğuna işaret ederek, işbirliğinin olmamasının bu kıt kaynakların israf edilmesine ve istismar edilmesine neden olduğunu belirtti. Akıncı, “Eş güdüm sağlayıp, fiziksel alt yapı, kaynaklar ve çevremizi koruyabilmek için zekice bir dizayn yapmalıyız” dedi.

Çözümden önce elektrik konusunda işbirliğine gitme kararlarının da ortak sorunlarına uzun ömürlü çözüm bulma kararlılıklarının göstergesi olduğunu kaydeden Akıncı, temiz, sürdürülebilir ve ucuz enerji üretebilmek için federal düzeyde enerji strateji geliştirmek gerektiğini söyledi. Akıncı, Kıbrıs’ın çevresindeki doğal kaynakların enerji sorununu çözme potansiyeline sahip olduğunu ancak hidrokarbonun nasıl ve ne zaman ekonomik fayda sağlayabilecek duruma geleceğinin bilinmediğini belirtti.


Anastasiadis: “Statüko kabul edilebilir değildir...”

Kıbrıslı Rum Lider Nikos Anastasiadis ise, Kıbrıs’ta iki halkın geleceğinin, insan hakları ve temel haklar gibi konulara saygılı, AB üyesi birleşik bir Kıbrıs’ta olduğunu belirtti.

Anastasiadis, bir anlaşmanın iki tarafa da sağlayacağı faydaları sıraladı.

Anastasiadis, kabul edilemez statükonun, sadece bir toplumu değil her iki toplumu da olumsuz etkilediğini belirterek, vizyonunun Akıncı’nın vizyonuyla kesiştiğini, bunun da tüm Kıbrıslılar için daha iyi bir gelecek sağlayacak ümit ve beklentilerin hayata geçmesini mümkün kılacak bir vizyon olduğunu söyledi.

Nikos Anastasiadis, bu vizyonun kalıcı ve adil bir çözümü içerdiğini kaydettiği konuşmasında, bunun şu ana kadar üzerinde uzlaşılan temellerde; siyasi eşitliğe dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu, tek bir uluslararası kimliği, tek bir vatandaşlığı ve tek egemenliği olan bir yapı olduğunu kaydetti.

Anastasiadis, vizyonunun, “İki toplum arasındaki güveni sağlayacak, Kıbrıslı Rumların ve Türklerin dayanışma, işbirliği, uyum karşılıklı saygı içinde yaşamasını sağlaması için gerekli refahı ve koşulları yaratacak, her vatandaşı için insan haklarını ve temel hakları güvence altına alacak, Kıbrıslıların kendilerinin ve devletlerinin geleceklerine ve kaderine özgürce karar verebilecekleri” bir anlaşmaya ulaşmak olduğunu ifade etti.

Rum lider, böyle bir anlaşmaya ulaşmanın Kıbrıs’ta büyük bir potansiyeli olan ekonomik refah ve büyümeye ulaşılmasını güvence altına alacağını; tüm Kıbrıslılar için kalkınma ve refah getireceğini; siyasi ve ekonomik güvenceyle istikrarı sağlayacağını söyledi.

Gayri Safi Yurt İçi Hasıla…

Anastasiadis, konuşmasında, iki tarafın Ticaret ve Sanayi Odaları tarafından yaptırılmış bir çalışmaya atıfta bulunarak, buna göre bir çözüm olması halinde Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın yirmi yıl içerisinde ikiye katlanacağının tahmin edildiğini anımsattı.

Ekonomik sektörlerin gelişmesinin yaratacağı “yayılma etkisinin”, tüm sektörleri olumlu etkileyeceğinin aaçık olduğunu, bu sayede işssizliğin oranlarının düşeceğini kaydeden Anastasiadis, Kıbrıs sorunun çözümünün ekonomiye getireceği yük konusunda bazı endişeler de bulunduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
“Yukardakilere dayanarak kendinden emin şekilde söylüyorum ki; bir anlaşmaya ulaşıldığı anda sağlanacak ekonomik yararlar herhangi bir geçici veya kısa vadeli ekonomik sorunu etkisiz hale getirecektir.”

“Bu fırsat kaçırılmamalı”

Ulaşılacak bir çözümle, küresel güvenliğin giderek önem taşıdığı bir çağda, farklı din ve etnik kökenden gelen toplumlar arasında bile, barışa, sosyal ve ekonomik alanlarda işbirliği içinde refaha ulaşmak için çalışarak, uzun süren sorunların çözümlenebileceğinin dünyaya gösterilebileceğini kaydeden Kıbrıslı Rum lider, bir çözümün sadece Kıbrıslıların değil, Türkiye ve Yunanistan gibi ilgili diğer tarafların da çıkarına olacağını vurguladı.

Anastasiadis konuşmasının sonunda Kıbrıs müzakerelerine işaret ederek, “Bu fırsat kaçırılmamalı... Gelecek nesillere ve Kıbrıs’taki tüm insanlara çağdaş bir Avrupa ülkesinde yaşamaları için bunu borçluyuz”  dedi.

AB Komisyonu’nun Kıbrıs Temsilcisi Georgios Markopouliotis de konuşmasında, her iki lideri de son aylarda müzakerelerin ilerlemesi yönünde ortaya koydukları çabalardan dolayı kutladı.

Markopouliotis, AB’nin bütün Avrupa’ya getirdiği barış ve istikrarın Kıbrıs’a da gelmesi temennisinde bulundu.

“Çözüm için siyasi iradenin öneminin vurgulanması gerek”

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Fikri Toros ise yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk toplumunun Kıbrıs’ta kalıcı ve adil bir çözüme bağlılığının Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın seçilmesiyle yeniden teyit edildiğini söyledi.

Kıbrıs Türkü’nün çözüme olan bu güçlü bağlılığının, Kıbrıs Rum toplumunun desteğiyle,  Anastasiadis tarafından karşılık görmesinden dolayı memnuniyet duyduklarını ifade eden Toros, çözüm için siyasi iradenin öneminin vurgulanması gerektiğini ancak, iş dünyasının ve bir bütün olarak sivil toplumun çözüme desteğinin “mutlak bir gereklilik” olduğunu vurguladı.

Kıbrıs Rum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Phidias Pilides ise konuşmasında, etkinliğin düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Kıbrıs’ın işleyebilir, adil ve kalıcı bir çözüm çerçevesinde birleştirilmesinden sonra yaratılacak ekonominin, Kıbrıs’taki toplumlara yapacağı direkt etkinin yanında, iki toplumun birbiriyle entegrasyonu ve çözümün sürdürülebilirliğine katkı yapacağını vurguladı.
Pilides, “Vizyonumuz işleyebilir ve rekabet edebilir bir ekonomik çerçeve yaratmaktır” dedi.

Bu haber toplam 1836 defa okunmuştur