Bir siyasi partinin, bir başka ülkede temsilciliği olabilir.
İlk kez yaşanmadı bu.
“Seçmeni” varsa, olur.
İngiltere’de CTP’nin de vardır.
UBP’nin de...
Almanya’da CHP’nin de vardır.
Yurttaşı yaşıyorsa, teşkilatı da olur.
Siyasi örgütlülük kötü değildir.
Yer üstü, yer altından iyidir.

*  *  *

AKP’nin “Teşkilat” diye birkaç şehirde kepenk açmasına gösterilen tepkinin sebebi aslında çok farklı endişe ve öfkenin sonucudur.
AKP’nin “KKTC halleri”,  CTP ya da UBP’nin İngiltere “teşkilatları” gibi algılanamaz.
Çünkü...
İngiltere hükümetine CTP ya da UBP’nin etkisi olmaz!
Kıbrıslı nüfusu İngiliz’i geçmez orada...
Emir de demiri kesmez!

*  *  *

Tepkinin asıl sebebini açıkça söyleyelim.

• “Fetihçi” zihniyettir.
• “Müdahaleci” tutumdur.
• “Nüfus” taşımaktır.
• “Siyaset”e etkin müdahaledir.
• “Parayı veren düdüğü çalan” tavrıdır.
• “İrade” tanımamaktır.

*  *  *

Elbette başka gerçekler de vardır.
Kıbrıslı Türkler, ne kadar tepki gösterseler dahi Türkiye’ye sınırsız bir sevgi ve saygı hissederler.
Türkiye’nin buralara katkısı çoktur.
Adanın kuzeyindeki hemen her yeni yatırımda Türkiye’nin imzası vardır.
Nefes borusudur, güvenliktir.
Kültürdür, tarihtir, gelenektir.

*  *  *

Kıbrıslı insanı Türkiye’nin katkısını, varlığını, önemini hep kabul etmiştir.
Sorun da bu ya!
Bu “kabul”e karşı Türkiye’nin egemenleri “fetihçi” yaklaşımlarını reddediyor.
Ada kimliğini hiçleştiren yanlışlarını kabullenmiyor, görmezden geliyorlar.
“Parayı veren düdüğü çalan” tavrından vazgeçmiyor, müdahaleci tutumundan geri durmuyorlar.

*  *  *

“Yüzleşmek” ada yarısındaki insanlardan bekleniyor, sadece!
Kıbrıs’a dair siyasetiyle bir de Türkiye yüzleşebilse!