1. YAZARLAR

  2. Mert Özdağ

  3. Tek başına iktidar yakın!
Mert Özdağ

Mert Özdağ

Tek başına iktidar yakın!

A+A-

 

Son saatler artık…
Seçime çok az süre kaldı…
Son dönemdeki 'denemeleri' saymazsak çok da çirkefe batmadan bu süreci atlattık sayılır…
Bundan sonra ne yapsanız sonuç değişmez artık.
Sandık sonuçları 3 aşağı 5 yukarı belli oldu.
Meydanlardaki 'fark' ortaya çıktı, artık son gece operasyonları kaldı geriye…
Geçen seçimlerden tecrübe kazandık, özellikle sağ partiler bu gece Lefkoşa Surlariçi sokaklarını arşınlayacak yine…
Ve yine siyah poşetler dağıtılacak belki de…
Bu noktada polise büyük görev düşecek.
Ama yine de bu 'son oyunlar' sonucu değiştirmeye yetmeyecek.
Peki nedir sonuç?
Sonuç çok açık ortada…
CTP % 100 birinci parti olarak bu yarışı bitirecek.
Tek başına iktidara da çok yakın olduğu ayan beyan ortada…
2009’dan beri başımızı derde sokan UBP ise her şeye rağmen 2’inci gelecek.
Ancak nasıl bir oy oranı ile bu yarışı tamamlayacağı henüz bilinmiyor, tahmin etmek güç…
Çünkü UBP’den kopan grubun DP’ye ne kadar oy getireceğini kestirmek biraz zor, bunu sandık gösterecek.
                                                                           ***
UBP çok kötü bir dönemin ardından seçime hiç de beklemediği bir dönemde yakalandı.  
Paket uygulamalarının 'en acılarını' dayattığı dönemin tam da sonunda, 2014’e kadar “Lale Devri”ne başlamaya hazırlanan UBP seçime gitmek zorunda kaldı.
Oysaki, plan çok farklıydı, 2014’e kadar seçim ekonomisi devreye sokulacak, lay lay lom bir dönem geçirilecekti.
Ama olmadı, UBP 'gerçek yüzüyle' seçime girmek zorunda kaldı.
Propagandada da çok zayıf kaldı…
“Her şey tamamdır” gibi abuk subuk bir sloganla seçim yarışında yer aldı.
Sloganı  espri konusu yapıldı.
Hiçbir şeyin “tamam” olmadığı bir ülkede “Her şey tamamdır” sözü gelecek vaat etmedi, yaşadıklarımızın devamını önerdi.
UBP’nin Derviş Eroğlu olmadan seçime girmesi de yine bir ilk oldu, sonuçlarını hep birlikte izleyeceğiz.
                                                                           ***
DP ise sancılı bir aday belirleme sürecinin ardından seçim sürecine girdi.
Uzun süre 'yeni gelenleri' hazmetme sorunu yaşayan DP’de içten içe süren liste savaşları da siyasi kulisleri meşgul etti…
UG’cilerin DP’ye mi, kendilerine mi yarar getireceği henüz bilinmiyor.
Ve bunu tahmin etmek de çok zor.
Ancak bilinen bir gerçek; UBP’deki bölünmenin UBP’ye zarar vereceği…
                                                                           ***
TDP ise çok sancılı bir aday belirleme döneminin ardından propagandaya girdi.
Başkan Çakıcı’nın çok agresif tavırları kendi partililerini bile rahatsız etti.
Seçim afişlerinde dahi, kendisini ön plana iten Çakıcı’ya TDP tabanından gelen tepki bu dönemde doruğa ulaştı.
“Baraj sorunu” yaşadığı iddia edilen TDP’nin bu döneme güzel bir de katkısı oldu.
Kabine üyelerinden Mehmet Harmancı’nın çalışkan tavırları toplumda takdir topladı.
Ancak Harmancı’nın topladığı sempati ne yazık ki parti başkanına yaramadı.
Mehmet Çakıcı’nın sürekli CTP üzerinden siyaset yapması TDP’deki küçülmeye hız verdi.
Buna ek olarak TDP’nin ileri gelenleri ile girdiği kavgada da fatura Çakıcı’ya çıktı, bunu sandık sonuçlarında da izleyeceğiz…
TDP sokakta da çok zayıf kaldı.
Mağusa mitingini 200 kişiyle yapmak zorunda kalan TDP, Güzelyurt ve Girne mitinglerini iptal etti.
TDP’nin barajı küçük bir farkla geçeceğini tahmin ediyorum, ancak BKP’nin TDP’yi iyice sarstığı gözlerden kaçmadı.
                                                                           ***
BKP ise 'solda yeni bir alternatif' yaratma adına seçime girdi.
“Toplumsam Varoluş Güçleri” ile işbirliği yaparak özellikle sokaktaki gücü ile bilinen Baraka’yı da yanına aldı.
Baraka’nın BKP’ye ciddi bir ivme taşıdığı aşikar…
Barajın hemen altında % 3-4 civarında bir oy alması beklenen BKP, siyasette TDP gibi  başkaları uğraşmak yerine, kendi ideolojileri doğrultusunda politika yaptı.
Bu anlamda takdir topladı.
                                                                           ***
Ve CTP…
CTP hem politik anlamda hem de sokaktaki gücüyle birinci parti çıkacağını kanıtladı.
Diğer parti başkanları ile gereksiz polemiğe girmek yerine hep yeni döneme ilişkin mesajlar verdi.
Propaganda süreci boyunca UBP, DP ve TDP liderlerinin hedefi oldu.
Derin güçlerin, sol maskeli derin devletin adamlarının çok yoğun ateşi adlında propaganda sürecini atlattı.
Bu tarz çirkin oyunlarla uğraşmak yerine, sürekli yeni dönemde yapacaklarını anlattı.
Her konuda önerisini masaya koydu.
Bu ciddi duruşa bir de sokaktaki, meydanlardaki coşkusu eklenince CTP iktidarı garantiledi…
Son haftaya da ciddi bir ivme ile giren CTP artık yeni döneme hazır konuma geldi.
Sibel Siber’in başbakanlığı da CTP’ye ciddi bir artı getirdi.
Bundan sonrasını artık sandık söyleyecek.
Ve yeni dönemde CTP’nin imzası bulunacak.
Şimdiden hayırlı olsun…
Yeni dönem kutlu olsun…

Bu yazı toplam 1948 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar