Başbakan Ersin Tatar, Vakıflar İdaresi’nin davetiyle Türkiye’den gelen heyeti kabul etti.

Heyette, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih yüksek Kurumu Başkanı Yardımcısı Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, Türk Tarih Kurumu Bilimsel Araştırma Uzman Müdürü Uğur Cenk Deniz İmamoğlu bulunuyor.

Heyete, kabulde, Kıbrıs Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Benter de eşlik etti. Kabulde UBP Milletvekili Menteş Gündüz de yer aldı.

Hekimoğlu “Siyasetin ve ticaretin rüzgarı farklı eser ama kültürün rüzgarı bir kere eser yerleştireceklerini yerleştirir”

Türkiye Atatürk Kültür, Dil ve Tarih yüksek Kurumu Başkanı Yardımcısı Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu, yaptığı konuşmada, Türkiye’den selamlar getirdiğini belirterek, iki ülke arasındaki bağların daha da kuvvetlendirilmesi ve ila nihai sürdürülmesi için kültürel ilişkileri önemsediklerini söyledi.

“Siyasetin ve ticaretin rüzgarı farklı eser ama kültürün rüzgarı bir kere eser yerleştireceklerini yerleştirir” diyen Hekimoğlu, Vakıflar İdaresi’yle bir dizi projede çalışma imkanı bulmaktan mutlu olduklarını belirtti.

Hekimoğlu, şimdi ve gelecekte yer alacakları tüm programlarda işbirliğine hazır olduklarını vurguladı.

Tatar “Türkiye’nin hayati öneme sahip destekleriyle”

Daha sonra konuşan Başbakan Ersin Tatar, Türkiye’yle siyasi, kültürel, her türlü bağı önemsediklerini dile getirerek, Kapalı Maraş’taki incelemeler ve yapılacak envanter çalışması için işbirliği içerisinde olmaktan mutluluk duyacaklarını belirtti.

Siyasetin gereği Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarının savunulmasında, 1571’de ve sonrasında 1974’de gelenlerin kaynaşmasıyla yola devam ettiklerini belirten Tatar, “tabi ki Türkiye’nin hayati öneme sahip destekleriyle” dedi.

TC’nin garantörlüğünün önemini yeniden dile getirmek istediğini söyleyen Tatar, “Kıbrıs davası hala devam eder, her ne kadar bizim için barış 74’te tescil edilmiş olsa da, uluslararası camianın baskısıyla Kıbrıs’ta işler anlaşma ve sonrasında AB’de yerini bulması şeklinde baskı görüyoruz” şeklinde konuştu.

Tatar, bu baskıların her zaman olacağını ancak kendilerinin direnmek durumunda olduklarını söyleyerek, “AB üyeliği olabilir ama günün sonunda TC’nin etkin ve fiili garantörlüğü ve Kıbrıs Türk halkıyla bağlarının güçlenerek devam etmesi çok önemlidir” dedi.

“Bizi Türkiye’den kimse koparamaz” diyen Tatar,  mücadelelerini de hem uluslararası camiada hem de Kıbrıs’taki siyasette devam ettirdiklerini söyledi.

Tatar, her yerde muhalifler olduğunu ancak kendilerinin çıkış noktalarından sapadan yollarına devam ettiğini, kendi yollarının TC’yle birlikte ulusal dava için mücadele etmeye devam olduğunu belirtti.

Kıbrıs konusunda yaşanan süreçle ilgili bilgi veren Tatar, bugün bile deniz dibindeki hakların tartışıldığını, egemenlik haklarının tartışıldığını, Türkiye’nin desteğiyle hakimiyet alanını ortaya koyduklarını ifade etti.

Fatih ve Yavuz gemilerinin bölgedeki Kıbrıs Türk haklarını aradığını; yapılan çalışmaları ve Türkiye’nin de bu davadaki kararlılığını takdirle izlediklerini dile getiren Tatar, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün yaptığı açıklamaların da yüreklerine su serptiğini vurguladı.

Turan “Kahramanları hatırlamak ayrı bir şans”

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan da, KKTC’ye her geldiğinde müthiş bir heyecan hissettiğini belirterek, “Sizin gibi, Benter gibi değerli şahıslarla bir araya gelmek ve yaşanan tarihi, TMT’yi ve kahramanları hatırlamak ayrı bir şans” dedi.

Turan, Kıbrıs için hiçbir endişe beslemediğini ifade ederek, bunun sebeplerini şöyle sıraladı:

“1. sizler, TMT ve kahramanlar; 2. Mehmetçik; 3. Kıbrıs Vakıfları; 4. Kıbrıs bizim için yavru vatan değil ‘serhat vatan’.”