1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. TARİHİ ÇAĞRI
TARİHİ ÇAĞRI

TARİHİ ÇAĞRI

Başbakanlık Ofisi’nde "Çözüm süreci"yle ilgili yapılan toplantının ardından yapılan açıklamada, PKK'ya silah bırakma çağrısı geldi.

A+A-


Başbakanlık Ofisi’nde "Çözüm süreci"yle ilgili yapılan toplantının ardından yapılan açıklamada, PKK'ya silah bırakma çağrısı geldi.
Dolmabahçe’de T.C Başbakanlık Ofisi’nde Hükümet ve HDP heyeti arasındaki görüşmeden silah bırakma çağrısı çıktı.
TC Başbakanlık Ofisi’nde dün sabah saat 11.00'de başlayan zirve, yaklaşık 45 dakika sürdü.
Toplantıya TC Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala ile HDP grup başkanvekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken ve HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder katıldı.
Bu tarihi görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala, HDP grup başkanvekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken, HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofis'te bir araya geldiler. 
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala, HDP grup başkanvekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken, HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofis'te bir araya geldiler. 

Öcalan’dan silah bırakma çağrısı
HDP heyeti adına konuşan Sırrı Süreyya Önder, İmralı'da bulunan Abdullah Öcalan'ın PKK’nın silah bırakması için yaptığı olağanüstü kongre çağrısını aktardı.
Önder, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bugüne kadar süregelen demokratikleşme sorunları ve son 30 yılda 40 binden fazla insanın yaşamına mal olan Kürt meselesinin çözümüyle ilgili yürütülen çözüm süreci çalışmalarında tarihi bir karar sürecinin eşiğinde bulunulduğunu söyledi.
Önder, başlangıcından bugüne bu sorunun devletin dönüşümüyle ilişkili olduğunu belirterek, konuşmasında şunları kaydetti:
"Bugüne kadarki egemen devlet zihniyeti bu meseleyi salt iktidarlaşma aracı olarak düşünmüş ve kör şiddetin kurbanı haline getirmekten çekinmemiştir. Dolayısıyla çözümün barış ve evrensel demokrasiyle bağı sağlıklı kurulmadıkça kurmaya çalıştığımız demokratik barışın devlet ve toplum yapısından haktan, adaletten ve eşitlikten yana bir dönüşüm sağlaması düşünülemez. Bu itibarla süreç Cumhuriyet tarihi boyunca varlıkları yadsınan ve dışlanan tüm unsurların özgür ve eşitçe tanınması ve yeni norm sisteminde kendileri olarak yer almalarıyla gelişmek durumundadır. Tarihin bize yüklediği büyük sorumluluk, çözümün de çözümsüzlüğün de salt bizim toplumlarımızla ilgili olmayıp, tüm bölgeyi hatta dünyayı etkileyen bir muhtevası olmasıdır."

“Silahlı mücadele yerine demokratik siyaset”
HDP Milletvekili Önder, dolayısıyla bölgenin 100 yıllık dengeleri alt üst olurken küresel ve bölgesel zorbalıkların yol açtığı algısal ve iradesel yaklaşımların evrensel insani değerler ölçüsünce geliştirilerek aşılması gerektiğini vurguladı.
Muhtevası gereği çok hareketli ve dinamik bölgesel koşullar göz önüne alındığında sürece de dinamik bir yaklaşım gerektiğini kaydeden Önder, şöyle konuştu:
"Bütün bu belirlemelerin ışığında zaman zaman aksamalar ve kırılmalarla yürütülen diyalog süreci resmi, ciddi ve sorumlu bir aşamaya gelmiş bulunmaktadır. Süreçte gelinen aşamaya ilişkin Öcalan'ın temel belirlemesi de şudur: 'Bu 30 yıllık çatışma sürecini kalıcı barışa götürürken demokratik bir çözüme ulaşmak temel hedefimizdir. Asgari müştereğin sağlandığı ilkelerde silahlı mücadeleyi bırakma temelinde stratejik ve tarihi kararı vermek için PKK'yı bahar aylarında olağanüstü kongreyi toplamaya davet ediyorum. Bu davet silahlı mücadelenin yerini demokratik siyasetin almasına yönelik tarihi bir niyet beyanıdır'."

“Ortak vatan” vurgusu
Sırrı Süreyya Önder, hem gerçek bir demokrasinin hem de büyük barışın temel omurgasını teşkil edecek olgusal başlıkları şöyle sıraladı:
"1. Demokratik siyaset; tanımı ve içeriği,
2. Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının tanımlanması,
3. Özgür vatandaşlığın yasal ve demokratik güvenceleri,
4. Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi ve bunun kurumsallaşmasına dönük başlıklar,
5. Çözüm sürecinin sosyo-ekonomik boyutları,
6. Çözüm sürecinde demokrasi-güvenlik ilişkisinin kamu düzenini ve özgürlükleri koruyacak şekilde ele alınması,
7. Kadın, kültür ve ekolojik sorunların yasal çözümleri ve güvenceleri,
8. Kimlik kavramı, tanımı ve tanınmasına dönük çoğulcu demokratik anlayışın geliştirilmesi,
9. Demokratik Cumhuriyet, ortak vatan ve milletin demokratik ölçütlerle tanımlanması, çoğulcu demokratik sistem içerisinde yasal ve anayasal güvencelere kavuşturulması,
10. Bütün bu demokratik hamle ve dönüşümleri içselleşleştirmeyi hedefleyen yeni bir anayasa."

“Barışa her zamankinden daha yakınız”
Önder, "Tüm bu hususlarda beklenen tarihi gelişmelerin hayata geçebilmesi için tahkim edilmiş bir çatışmasızlığın elzem olduğuna şüphe yoktur. Biz de HDP heyeti olarak, tüm demokratik çevreleri ve barıştan yana olan kesimleri, gelinen bu demokratik müzakere ve çözüm aşamasına güç katmaya davet ediyoruz. Barışa her zamankinden çok daha yakın olduğumuzu bilerek, emek veren ve verecek olan tüm demokrasi güçlerini selamlıyoruz" dedi.

-------------------------------------------


Davutoğlu: “Şiddetin, silahın dili sona erecek”

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çözüm Süreci'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2005'te Diyarbakır'daki konuşmasıyla başladığını, türlü badirelerden, tahriklerden, kumpaslardan geçerek dünkü açıklamayla yeni bir zemine oturduğunu belirterek, "Artık bu ülkede, Türk, Kürt, Sünni, Alevi gibi ayrımlar hiçbir şekilde bu milletin fertleri arasında nifak tohumu olacak şekilde kullanılamayacaktır. Türkiye'de şiddetin, silahın dili sona erecek, demokratik siyasetin önü açılacaktır" dedi.
Davutoğlu, 28 Şubat döneminde, vatan evlatları arasında ayrım yapan zihniyetin, sadece başörtülü-başı açık ayrımına gitmediğini, lehçesi, kültürü, örfü dolayısıyla ayrıma uğrayanlar bulunduğunu söyledi. Davutoğlu, etnik temelli her türlü dışlayıcılığın yeni Türkiye'de artık yer bulamayacağını belirtti.
Milletin fertlerinin ezeli ve ebedi kardeşliği için ilan edilen Çözüm Süreci'nin dün yeni bir aşamaya geldiğine dikkati çeken Davutoğlu, artık gençlerin dağlarda ya da sokaklarda karşı karşıya gelmeyeceklerini vurguladı. (AA-TAK)

Bu haber toplam 1326 defa okunmuştur