1. YAZARLAR

  2. Süleyman İrvan

  3. TAK haberlerine editöryal müdahale gerekiyor
Süleyman İrvan

Süleyman İrvan

TAK haberlerine editöryal müdahale gerekiyor

A+A-


Türk Ajansı Kıbrıs (TAK), her gün yayımladığı 60’tan fazla haberle Yenidüzen de dahil Kıbrıs Türk basınının en önemli haber kaynağı durumunda. Örneğin, bu yazının yazıldığı 2 Kasım Cumartesi günkü gazetenin 18 haberinde TAK imzası bulunuyor.
TAK nihayetinde resmi bir haber ajansı ve haber dili de ister istemez resmi politikaları yansıtıyor. Bunu en fazla da Güney’den aktardığı haberlerde görüyorum. Rum Basın Bülteni başlığı altında, ajansta oluşturulmuş bir birim tarafından her gün hazırlanan bültende, Kıbrıs Rum gazeteleri taranıyor ve önemli olduğu düşünülen haberler özetleniyor. Gazeteler de bu bülteni sıklıkla kullanıyor.
Bu haberlerde TAK’ın tercih ettiği bir isimlendirme kullanılıyor. Örneğin, “Kıbrıs Cumhuriyeti” ifadesi asla kullanılmıyor. Yayımlanan haberlere bakılırsa, Nikos Anastasiadis “Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı” değil, “Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı”. Avrupa Birliği’ne üye olan devletin adı “Kıbrıs Cumhuriyeti” değil, “Güney Kıbrıs”.
Yenidüzen’de, hiç olmazsa Kıbrıs Rum basınından aktarılan haberlerde, TAK’ın yanlış bulduğum isimlendirmelerinin “doğru” ve “olması gereken” şekilde düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum. Haberlere bakılırsa, sanki Alithia gazetesi kendi Milli Eğitim Bakanı’ndan “Rum Milli Eğitim Bakanı” diye söz ediyor. Böyle birşey yok tabii ki.
Benzer bir sorunu Türkiye medyası, Kuzey Irak’ta 2005 yılında kurulan bölgesel ve özerk yapıdaki “Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi”ni isimlendirme konusunda yaşamıştı. Irak Anayasası çerçevesinde kurulan federal devletin bir parçası olmasına karşın, Türkiye resmi politikası çerevesinde hareket eden Türkiye medyası başlangıçta “Kuzey Irak” bile demekten çekiniyor, “Irak’ın Kuzeyindeki Bölgesel Yönetim” gibi zorlama isimlendirmelere başvuruyordu. Neyse ki Türkiye hükümeti Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile işbirliği yoluna gitti de gazeteciler zorlama ifadeler kullanmaktan kurtuldular. Artık Mesut Barzani, “Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı”; Neçirvan Barzani, “Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı” olarak anılıyor.     
Yenidüzen’in Güney Kıbrıs’tan aktardığı haberlerde bu isimlendirme sorununu “barış gazeteciliği” anlayışına uygun biçimde çözebileceğini, zorlama ve doğru olmayan isimlendirmeler yerine doğru ifadeleri kullanabileceğini düşünüyorum. Biliyorum biraz zor bir konu. Hem gelebilecek eleştirileri göğüslemeyi gerektiriyor, hem de editöryal çabayı. 

****

Annan Planı kabul edilseydi…

Türkiye’de erbaş ve er statüsündeki askerlerin askerlik süresinin 15 aydan 12 aya indirilmesi sonrasında benzer bir tartışma da KKTC’de başladı. Yenidüzen’de haber müdürü Mert Özdağ, iyi bir gazetecinin yapması gerekeni yaptı ve son bir haftadır gençlerle yaptığı görüşmeleri aktarmaya başladı. Pazartesi başlayan yazı dizisi çerçevesinde Mert Özdağ, UBP Gençlik Kolları Başkanı Sami Osmanlı, CTP Gençlik Örgütü eski başkanı Haşim Kiracıoğlu, TDP Gençlik Örgütü MYK üyesi Yusuf Osman, Baraka Aktivisti Münür Rahvancıoğlu ve Demokrat Parti Gençlik Kolları eski başkanı Münür Öztürk’ün görüşlerini aktardı. Ayrıca CTP-BG tarafından hazırlanan bir öneriyi haberleştirdi. Temel beklenti, askerlik süresinin kısaltılması yönünde.
Acaba dedim, 2004 yılındaki referandumda oylanan Annan Planı kabul edilseydi, askerlik ne olacaktı? Oylanan, Kıbrıslı Türklerin evet, Kıbrıslı Rumların hayır dediği metinde aynen şu ifade yer alıyordu: “Kıbrıs askerden arındırılacak ve Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk askeri kuvvetleri, yedekler de dahil olmak üzere feshedilecek ve silahları Yunan ve Türk askeri kuvvetlerinin nakliye ve tasfiyesi ile senkronize aşamalar halinde adadan kaldırılacaktır.”

******


Bir avcı vurdu beni…

Geçen hafta yayımlanan, “Avcılık spor değildir” başlıklı yazımda, Kuzey Kıbrıs’taki avcılık anlayışını eleştirmiş ve Yenidüzen’i bu konuda daha dikkatli olmaya davet etmiştim. Geçen Pazartesi bazı Kıbrıs Türk gazeteleri ilk günkü av haberlerini birinci sayfadan değişik başlıklarla verdiler: “İlk gün zayıf geçti” (Kıbrıs); “Av sorunsuz başladı” (Havadis); “Elleri boş dönmediler” (Halkın Sesi); “İlk gün bereketli geçti” (Haberal Kıbrıslı). Yenidüzen, geçen yazımda eleştirdiğim fotoğrafı da tekrar kullanarak iç sayfalarda küçük bir haberle yetindi.
Ancak, 30 Ekim Çarşamba günü manşetten avcıların yarattığı sorunlara el attı. Tanju Konuralp imzalı ve “Yasak, ama vuruldular” başlıklı haberde, bilinçsiz avcıların vurulması yasak türleri de avladığı ifade ediliyordu. Gazetede oldukça geniş işlenen, birinci sayfa dışında iki tam sayfa daha ayrılan haberde denetim eksikliğinden, bilinçsiz avlanmadan, ekolojik dengenin bozulmasından söz ediliyordu. Güzel işlenmiş, Yenidüzen’in sahip olduğu misyona uygun hazırlanmış bu haber için kutlarım.

*****
Ispanak yatağında limonlu tavuk!

Okur Temsilcisi olarak asli görevim, gazeteyi bağımsız bir gözle eleştirmek, okurdan gelen eleştiri ve şikâyetleri değerlendirmektir. Gazete yönetiminin genelde eleştirilerimi dikkate aldığını ve gerekli düzeltmeleri yaptığını görmek beni mutlu ediyor. Nihayetinde, eleştirilerimi ciddiye almayacak olsalardı, bir tam sayfada hemen her hafta yaptığım eleştirilere neden katlanmak zorunda kalsalardı ki. Neyse, işte geçen haftaki yazılarımdan birinde gazetede yıllardır yayımlanmakta olan “yıldız falı”nı eleştirmiş ve astrolojik yalanlara dayalı bu sütunun Yenidüzen’de ne işi var demiştim. Yenidüzen Genel Müdürü ve Yazı İşleri Müdürü Cenk Mutluyakalı, “hocam, falı kaldırdık” diye mesaj atınca sevindim. Artık, yıldız falı yayımlanan sütunda hem “Tarihte Bugün” bilgilerine yer veriliyor, hem de “Günün Menüsü” başlığı altında bir yemek tarifi yapılıyor.

Bu yazı toplam 2129 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar