1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. 'SUSUZLUK %57 VERİMSİZLİK GETİRECEK'
'SUSUZLUK  %57 VERİMSİZLİK  GETİRECEK'

'SUSUZLUK %57 VERİMSİZLİK GETİRECEK'

Talep var, ürünler değer kazandı, üretici yetiştirdiğini sattı, narenciye üreticilerinin bu yıllık yüzü güldü fakat en büyük tehlike ‘susuzluk’ kapıda…

A+A-

Fehime ALASYA

Türkiye’den gelen suyun bir an önce tarıma verilmesi gerektiğini savunan Güzelyurtlu üreticiler, aksi takdirde narenciyenin yok olma noktasına geleceği uyarısında bulundu. Geçmiş yıllarda yapılan yüksek orandaki üretimi anımsatan üreticiler, şimdilerde su kıtlığından dolayı birçok üreticinin bahçesini terk ettiğini anlattı.

Ağaçlarını su buldukça suladığını dile getiren üreticiler, “Su yok, ağaçlarımıza istediğimiz gibi bakamıyoruz, portakallar, limonlar büyümüyor, ağaçta küçücük kalıyor. Ne sıkmaya ne de yemeye yaramıyor…” diyerek üretimin kalitesinin de bu nedenle düştüğünden yakındı. 

Ağaçlarının, haftada en az 15-20 saat arası su alması gereken yerde altı saat su alabildiğini dile getiren üreticiler, yetkililere “Hiç vakit kaybetmemeliler, narenciyemiz kuruyor…” çağrıda bulundu.

Devlet desteğinin de halen daha ödenmediğinden dert yanan narenciye üreticileri, hükümetten daha fazla ilgi bekliyor. 

İhraç edilen ürünlerin değerinin yükseldiğini dile getiren üreticiler, Türkiye’nin yaşadığı siyasi olumsuzluklar ve kötü hava şartlarının Kıbrıs’ın kuzeyindeki yerli piyasaya olumlu yansıdığını kaydetti.

Akçın: “2017 yılında %57 civarında bahçelerden verim alınamayacak”

Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Akçın ise “Türkiye’den gelen su üretime verilmezse, 2017 yılında %57 civarında bahçelerden verim alınamayacak” diyerek, tüm üreticiler gibi susuzluktan yakındı. Devlet desteğinin de halen daha ödenmediğini dile getiren Akçın, “Yeter ki bölgedeki su sorununu çözsünler de isterlerse desteği ödemesinler” diyerek, feryat etti.

Bu yılki üretimi YENİDÜZEN’e değerlendiren Akçın, en fazla ihracatın mandalina ve portakal çeşitlerinde olduğunu belirtti.

Aktekin: “Bölgedeki susuzluk biran önce giderilmeli”

Bölgede her geçen gün aratan susuzluktan dolayı, geçen yıla oranla üretim miktarında %25 oranında düşüş görüldüğünü dile getiren Cypfruvex İşletmecilik LTD. Koordinatörü İbrahim Aktekin bu sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğine vurgu yaptı. Ürün fiyatını belirleyen etkenlerin başında piyasadaki talebin olduğuna değinen Aktekin, bu yılki talebin geçen yıla oranla daha çok olduğunu, buna bağlı olarak da ürünlerin değer kazandığını kaydetti. Akçın, geçen yıl ton başına 500-600 TL olan ürün fiyatlarının, bu yıl 800 ila bin TL’ye kadar çıktığını belirterek, üreticinin yüzünün güldüğünü ifade etti.   

 

Üreticiler ne dedi? Üreticiler ne dedi? Üreticiler ne dedi?

Dürüst Çoban:
“Su gelmezse narenciye kesin ölür…”

Yaklaşık 15 dönüm narenciyem var, her yıl ürün elde eden bir üretici olarak şunu çok net söyleyebilirim ki eğer Türkiye’den gelen su, bizim de bölgemize verilmezse, tarıma verilmezse gelen yıl narenciye kalmayacak, yok olma noktasına geliyoruz. Su yok, ağaçlarımıza istediğimiz gibi bakamıyoruz, portakallar, limonlar büyümüyor, ağaçta küçücük kalıyor. Ne sıkmaya ne de yemeye yaramıyor… Su gelmezse narenciye kesin ölür… Yağmur yok, yeterli değil, kuyularımızda su bitti, artık tuzlandı. Eskiden su daha boldu, ürünlerimiz de çoktu ve kaliteliydi. Bölge halkı olarak bu suyu bekliyoruz. Narenciyenin kalkınmasını istiyorlarsa bu su bölgemize derhal gelmeli. Türkiye’den evimize gelen su ile hidroforumuz çalışmaz oldu, su doğrudan depomuza çıkıyor, hiç su eksilmez olduk. Bu gelen suyu narenciyede de kullanırsak iflah olmayız… İrfan Nadir döneminde, su çok boldu, ticaret daha değerliydi, o dönemde limandaki altı gemiyi doldurduğumuzu biliyoruz. Ürünlerimizi dışarıya yollayabiliyorduk. Hem tırcısı, hem işçisi, birçok kişi bu işten ekmek yiyordu. Şimdilerde su bulup ağaçlara bakamaz olduk, üretim de düştü, işler de düştü.   

Kemal Özder:
“Bölgemizdeki su bolarırsa belki o zaman bizi kurtarabilir”

Yaklaşık 30 dönüm narenciye tarlam var. Hükümetin narenciyeye daha fazla ilgi göstermesini bekliyoruz. Yıllardır bunu söylüyoruz ama duyan olmuyor. Üretici henüz 2016 yılı doğrudan gelir desteğini ödemedi, alacağımızı alamıyoruz. Üreticiler de bu desteği alıp su parasını ödeyecek, herkesin kendine göre bir planı var, ödemeleri var. Üretimimizin geçmiş yıllardaki gibi artması için Türkiye’den gelen suyu tarlalarımızda da kullanmamız gerekiyor. Bu yılki verimden söz edeceksek, ne kötü ne de iyi diyebiliriz, orta… Ürünlerimiz bu yıl değerlendi çünkü yurt dışındaki olumsuzluklar, kötü hava şartları ve yaşanan don olayı yurt dışındaki yerli üretimi düşürünce, bizim ihraç ürünlerimiz değerlendi. Bölgemizdeki su bolarırsa belki o zaman bizi kurtarabilir.

 

Durdu Koruçam:
“Narenciyemiz kuruyor…”

Ben de yıllardır tarlalarda uğraşıyorum, özellikle bu yıl çok zorlandım. Ağaçların haftada en az 15-20 saat su alması gerekirken altı saat su alır oldu. Birlik, başka yerden su takviyesi yapmaya çalışıyor fakat pahalıya mal oluyor. Türkiye’den gelen suyun en erken zamanda bahçelerimize verilmesi gerekiyor. Hiç vakit kaybetmemeliler, narenciyemiz kuruyor… Her yıl aynı sıkıntıyı çekiyoruz. Bu yıl yağmurlar bereketli olsa da dereler gelmedi, barajlar dolmadı… Yetkililer bir an önce sesimizi duysun, tek istediğimiz sudur. Su olmazsa hayat olmaz…   


 “Bölgeye su verilmezse 2017 yılında %57 civarında bahçelerden verim alınamayacak”

Bahçelerin giderek daha da kuruyacağı ve verimden düşeceği konusunda uyarılarda bulunan Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Akçın da verim ve kalitenin artması, narenciyenin hayata tutunması için bölgeye çok acil su verilmesi gerektiğini kaydetti. Akçın şunları kaydetti:

Bostancı Akçay arası neredeyse tüm bahçeler kurudu, hiçbir ürün konsantreye gitmez. Bizi en büyük sorunumuz susuzluk sorunudur. Bu su üretime verilmezse 2017 yılında %57 civarında bahçelerden verim alınamayacak, kuruyanlar, yarı canlı kanlalar da olacak ama kötü olacak. İnsanlar bakmaya çalışıyor ancak su yoksa hiçbir şey yapamıyorlar. Su yoksa hayat da yoktur. Doğrudan gelir desteği halen daha ödenmedi ama inanın hiç gözümüzde yok, ödemesinler de ama yeter ki bize bahçelerimize bu Türkiye’den gelen suyu versinler… Okuyan da okumayan da üniversiteyi bitirir, okul bitiren de gelip tarlada bahçede uğraşmaz. Bir başka sıkıntımız da bu… Narenciyeyi, dünya gözüyle, genç nesle devredemiyoruz. Belki bazı gençler, sanata gönül verenler bu işe girer de üretimden kopmayız.

Plansız, hesapsız kesim yapıldı, çok talep olan king madalin türüne aşılama yapıldı, bu sayede greyfurdu bitirdik. 25 bin ton civarında limonum üretimimiz vardı, şimdilerde beş bin tona düştü…  40 bin ton greyfurt ihracatımız vardı, şimdilerde dört bin tonlara düştü…


“Narenciye var olma ve yok olma noktasında…”

Sezonun en parlak döneminde olduklarını dile getiren Cypfruvex İşletmecilik LTD. Koordinatörü İbrahim Aktekin, kaygılarını YENİDÜZEN ile paylaştı. Sulamadaki yetersizlikler nedeniyle, geçen yıla oranla üretim miktarında %25 oranında düşüş görüldüğünü dile getiren Aktekin, susuzluktan duyduğu endişeyi dile getirdi,  bölgeye biran önce su verilmesi talebini yineledi…

Aktekin şöyle devam etti: “Mandalina, limon ve portakal hasadımız tamamlanmış sayılıyor. Ülkemizdeki mandora mandalina hasadı ve ihracatı da tamlandı diyebiliriz. Takribi 25-27 bin ton civarında üretim elde ettik. Geçen yıla göre birkaç ton arttı diyebiliriz. Geçen yıl Rusya piyasasında yaşanan bazı olumsuzluklar, Türkiye’de yaşanan don olayı, bizi de etkilemişti. Bu yıl bu piyasa da açıldı ve iyi bir mandora piyasası gerçekleşti. Geçen yıl ton başına 500-600 TL olan ürün fiyatları, bu yıl 800 ila bin TL’ye kadar çıkmıştır.

Diğer bir narenciye türü olan ve en fazla yetiştirdiğimiz Valensiya ürünümüzün de bu yıl yaklaşık 60 bin ton üretim olacağını öngörüyoruz. Geçen yıla oranla valensiya da iyi durumda. Geçen yıl tonu 400-500 TL’ye satılan valensiya bu yıl 800 TL’ye kadar çıktı.

Narenciye bu yıl iyi bir sezon geçirecektir, üreticiler de geçmiş yıllara göre daha iyi bir gelir elde etmiş olacaklar.
Sulamadaki yetersizlikler nedeniyle, geçen yıla oranla üretim miktarında %25 oranında düşüş görülüyor.

Piyasadaki istikrarın bozulmadan devam etmesi bizler için çok önemli. Geçen yıl konstantre ürün piyasası oluşturduk fakat bu yıl verim düştüğü için bu piyasaya yetişemedik, oluşturduğumuz bu müşteri piyasasından bir nevi kopmuş oluruz. Bu da istemediğimiz bir durum.

Türkiye’den gelen suyun narenciye alanlarına verilmesi için gerekli çalışmaların başlatılmasını istiyoruz. Geçmişte olduğu gibi önemli bir narenciye üreticisi ve ihracatçısı olabilmemiz için bu suya ihtiyacımız var. Narenciye çok kritik bir noktada, var olma ve yok olma noktasında… Su miktarı çok azaldı…   

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 3324 defa okunmuştur
Etiketler : ,