1. HABERLER

  2. YEREL YÖNETİM

  3. “Suçlama ve karalama kampanyası”
“Suçlama ve karalama kampanyası”

“Suçlama ve karalama kampanyası”

Akdoğan Belediye Başkanı Ahmet Latif bir süredir basına yansıyan ‘yolsuzluk’ iddialarına ilişkin açıklama yaptı, sistematik bir suçlama ve karalama kampanyası ile karşı karşıya kaldıklarını ifade etti.

A+A-

Akdoğan Belediyesi’yle iligli asılsız, sistematik bir suçlama ve karalama kampanyası ile karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Akdoğan Belediye Başkanı Ahmet Latif, kararlılık ve inançla çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.

Latif yaptığı yazılı basın açıklamasında belde için yapılması tasarlanan modern mezbaha çalışmlarından sonra asılsız ve siyasi nitelikli saldırıların başladığını anlattı.

Belediyede yapılan ve bazı kesimlerce sürekli eletirilen çeşitli konulara da detaylı cevap veren Latif, denetim sırasında çeşitli sıkıntılar yaşandığı iddialarını da yanıtladı.

“Saldırıların beni ve ekibimi Akdoğan beldesine yapacağımız hizmetlerden döndüremeyeceği, hatta aksine daha kararlılık ve inançla hizmete devam edeceğimizi tüm bölge halkına ve kamuoyuna bildiririm” diyen Latif, tüm konularla ilgili ayrıntılı paylaşımda bulundu.

Latif’in yazılı basın açıklaması şöyle:

“Eylül 2019 itibari ile gerek şahsım gerekse Akdoğan Belediyesi hakkında Aslı astarı olmayan sistematik bir suçlama ve karalama kampanyası ile karşı karşıyayız.

Kamuoyuna açıkladığımız ve gece gündüz çalışarak hayata geçirmeye çalıştığımız projelerimiz ve icraatlarımız belde halkımızı mutlu ederken , bu icratlardan kimlerin neden rahatsız olduğunu açıklamak artık şart olmuştur.

Tüm belde halkına eşit mesafede ve eşit hizmetleri götürmek ile ilgili  projeler yapmaya ilk günden itibaren özen göstermekteyiz.

Bu projeleri tasarlarken ve uygularken; Her nedense modern mezbaha yapmakla ilgili başlattığımız projeden sonra başımıza gelmeyen kalmadı.

Bölge ve belde için modern bir mezbaha yapılacak ve temel amacımız olan, bölgede denetimli ve sağlıklı et tüketilecek ama her ne sebepse bu projenin hayata geçirilmesinden rahatsızlık duyanlar oldu ki  o günden beridir asılsız ve siyasi nitelikli saldırı başladı.

Akdoğan Belediyesi Tanker hırsızlığı ile suçlandı.

Kimin sorumluluğunda kimin malı olduğu tarafımızdan birçok kez devletin çeşitli kurumlarına ve özel şirketlere dahil, yazılı ve sözlü sormamıza rağmen sahibi ortaya çıkmayan bir depoyu Akdoğan Belediyesi adına bir araca takıp Akdoğan bölge ve belde halkına  hizmet etmek için kullanmaya başladık.

Bu kamu yararına yaptığımız ve devletin diğer organlarının dahi kullandığı bu tankeri çaldığımız iddia edildi.

Yıllardan beri Spor Dairesi tarafından Atıl ve ilgisiz bir şekilde bırakılan Özgürlük Stadı’nı bölgeye ve beldemize hizmet verebilmesi için devraldık ve yaptığımız çalışmalar ve bakım onarım işlerinden sonra kullanıma açtık.

Tesisin güvenliğini sağlamak için kurduğumuz kamera sistemi yeni bir rahatsızlık sebebi oldu ve tesisi yeniden beldemize kazandırmak için yaptığımız harcamalardaki imzalarımızın ve mühürlerin sahte, faturaların da naylon olduğu iddia edildi.

Buradan bir kez daha aktarayım imza benim imzam, mühür gerçek mühür yapılan işler ve beldeye -  bölgeye kazandırılan tesiste ortada.

Tesise bir zarar gelmemesi için ve gelecek olan zararları engellemek adına taktığımız kamera sisteminden dolayı bu saha Akdoğan Belediyesi’nin elinden kameraları söktürmek için,önceden tarafımızla hiçbir görüşme de yapılmaksızın, sentetik saha yapılacağı ve etrafının da tartan pist yürüyüş yolu yapılacağı mazeretiyle Akdoğan Özgürlük Stadı  alınıp yine eski haline bakımsız kimsenin kullanmadığı bir tesis haline getirildi.

Bu da bize gösteriyor ki aslında saha hiçbir şekilde umurlarında değildi. İlgili merciler küçük ve siyasi hesapların peşinde idi.

Önemli olan sahaya takılan kameraları anlam veremediğimiz bir sebep nedeni ile sökebilmek için sahayı Akdoğan Belediyesi tasarrufundan almaktı.

Maksat çok açık bir şekilde gözüktü. Buradan da belli olduğu gibi, amaç üzüm yemek değil aslında bağcıyı dövmek. Akdoğan Belediyesini ve Belediye Başkanını yıpratmak.

Ve ne yazık ki, gerek şahsım gerekse belediyemize yapılan saldırılar hep basın eşliğinde ve basın araçları kullanılarak gerçekleşiyor.”

“Saklayacak hiçbir şeyimiz yok. Dosyalarımız da, kapılarımız da denetime açık”

“2 Mart 2020 Pazartesi günü de yine bu  aslı astarı olmayan saldırılardan bir yenisi, üzerimizde bir leke bırakmak üzere atıldı. Akdoğan Belediyesi’ne mali polis yerel gazetemizin muhabiri ile birlikte geliyor. Elbette burada polisimizin bu haberi verdiğini söylemiyorum. Ancak birileri hem Mali Polise gelmesi adına baskı yapıyor, diğer taraftan da karalama kampanyasını basını kullanarak ve ayni anda göndererek başlattığını düşünüyor.

Saklayacak hiçbir şeyimiz yok. Dosyalarımız da, kapılarımız da denetime açık.

Bizim hesabını  veremeyeceğimiz tek bir kuruş dahi olmadığını, sizlerin kanalıyla tüm kamuoyu ve belde halkıma duyurmak istiyorum.

Bu gibi saldırıların beni ve ekibimi Akdoğan beldesine yapacağımız hizmetlerden döndüremeyeceği, hatta aksine daha kararlılık ve inançla hizmete devam edeceğimizi tüm bölge halkına ve kamuoyuna bildiririm. Akdoğan Belediyesi'nin çıkarlarını, alacaklarını, yatırımlarının devamını ve halkıma hizmeti sonuna kadar savunup gereğini yapacağımızdan, yasalara bağlı kalarak tüm girişimleri ve bölge halkının haklarını savunacağımızdan hiç kimsenin şüphe etmemesini istiyorum.”

 

 

 

                                                                   

 

 

Bu haber toplam 3342 defa okunmuştur
Etiketler : ,