Türkiye’den Kuzey Kıbrıs’a su taşınmasıyla ilgili büyük çaplı projenin hayata geçirilmesinin, Rum Yönetimi’nde ekonomik ve politik baş ağrısına neden olduğu iddia edildi.

Haberi, “Türkiye’den Gelecek Sudan Baş Ağrısı” başlığıyla yayımlayan Alithia gazetesi, Rum hükümetinin, Türkiye’den Kuzey Kıbrıs’a gelecek olan su konusunda söz edilen olumsuz gelişmeler yüzünden, konuyu incelemesi ve bu olumsuz gelişmelerle baş edilmesi amacıyla Rum Bakanlar Kurulu’na öneriler sunması için; üç üyeden oluşan bir Bakanlar Komitesi görevlendirdiğini yazdı.

Gazete, üç üyeden oluşan Bakanlar Komitesi’nin haricinde, “Kıbrıs Üniversitesi"nin de aynı çalışmayla görevlendirildiğini anımsattı.
Şu ana kadar ortada resmi bir şey olmamasına rağmen, elindeki bilgilerin, konu hakkında şimdiye kadar yapılan çalışmalardan dolayı, Rum hükümetinde hüküm süren endişenin politik ve ekonomik olmak üzere iki eksene dayandığı şeklinde olduğunu kaydeden gazete, görevlendirilen Bakanlar Komitesi’nde, Dışişleri Bakanı ile Tarım Bakanı’nın da yer almasının nedeninin bu olduğunu belirtti.

Gazete politik/siyasi açıdan bakıldığında, KKTC’ye su getirilmesiyle birlikte, KKTC’deki toprakların değerinin kat ve kat artacağı ve Kıbrıs sorununun olası çözümünde, Türklerin toprakların iadesi için daha fazla tazminat isteyeceklerine dair bir değerlendirme bulunduğunu yazdı.

Rum İstihbarat Teşkilatı KİP’in, bu hususta, geçtiğimiz Şubat ayında Rum Meclisi’ne sunulan bir raporu bulunduğunu anımsatan gazete, KİP’in, Kuzey Kıbrıs’taki toprakların değerinin artmasıyla, Kuzey Kıbrıs Taşınmaz Mal Komisyonuyla ilgili konularda da olumsuz bir etki yaşanmasının beklendiğini düşündüğünü anımsattı.

Rum Yönetimi’nin bir diğer büyük baş ağrısının ise ekonomik, özellikle de tarım ve hayvancılıkla alakalı olduğunu kaydeden gazete, yetkili bir Rum kaynağın, Türkiye’nin suyu Kıbrıslı Türklere bedava veya düşük fiyatla vermesi halinde, Kıbrıslı Türklerin tarım ve hayvancılıkta kalkınacaklarını ve Rum kesiminin fiyatlar konusunda Kıbrıslı Türklerle rekabet edemeyeceğini söylediğini aktardı.

Gazete, bu durumun Kıbrıslı Türklerin yalnızca Türkiye veya Yeşil Hat üzerinden yapacakları ihracatlarda geçerli olmayacağını; Kıbrıslı Türklerin ürünlerin fiyatlarının çok düşük olacağını ve bu durumun ucuz ürünler satın almaları için Rumları, KKTC’yi ziyaret etmeleri konusunda cezbedeceğini öne sürdü.

Rum hükümeti çevrelerinde, konuyla baş edilmesiyle ilgili temel önerinin, Rum kesiminin de su konusunda rekabetçi olması şeklinde olduğunu yazan gazete, bunun arıtılmış (geri dönüştürülmüş) suyun kullanımının yaygın hale getirilmesiyle gerçekleşeceğini belirtti.

Bu politikanın, geniş çaplı bir şekilde 2015 yılından itibaren uygulanmaya başlayacağını ifade eden gazete, ilk aşamada, Lefkoşa Rum kesimine bağlı Anthupoli’de büyük bir su arıtma projesi başlayacağını ve arıtılmış suyun minimum ücretle çeşitli komşu köylere kanalize edileceğini ekledi. (tak)