Kıbrıs’ın iki dilli tek televizyon programı olan, gazeteci Hüseyin Halil ile Hristalla Avgusti’nin hazırladığı RIK televizyonunda yayımlanan “Aynı Gökyüzü Altında” programında acı ve tatlı ortak anılar paylaşılıyor. Türkçe ve Rumca olarak altyazılı olarak hazırlanan ve her iki topluma da hitap eden programın son bölümünde Steni köyünden Kıbrıslırumlar, komşu Ay İsidoros köyünden Kıbrıslıtürkler’le ilgili anılarını aktardılar. Programa konuşan Elizabet Filippu Psaras, Ay İsidoros köyünden Kıbrıslıtürkler’le çok yardımlaştıklarını aktararak hatırladığı isimleri sıraladı: “Ramadan, Saadet, Beyit, Ali, Hüseyin, Hasan, Mehmet, Mustafa, Ayşe, Emin Kadın, Osman, Veli, Salih, Kadri, Aziz, Zalihe…”

Babasının köyün üst başında harnıpları olduğunu, o zamanlar harnıbın Kıbrıs’ın zenginliği olduğunu anlatan Elizabet Psaras, sütü olmayan kadınların bebeklerini Ay İsidoros köyünde sütü olan bazı Kıbrıslıtürk kadınların emzirdiğini anlattı. Bir diğer Stenili kadın da Ay İsidoros’un ılık bir kaynak suyu olduğunu, Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum kadınların buraya birlikte çamaşır yıkmaya gittiklerini anlattı. 1974’te köyden ayrılırken Ay İsşdorolu Kıbrıslıtürkler’in ağlayarak gittiklerini, bir köylünün  “Bizi hatırlayın” diyerek kafesteki iki kanaryasını kendilerine bıraktığını anlatan köylüler, Polili ve Melatyalı Kıbrıslıtürkler’le de güzel hatıralarını paylaştılar. Ay İsodora’dan Veli’nin sürüsü olduğunu, her süt sağdığında fakir fukaraya dağıttığını anlatan köylüler, “O zamanlar çok iyi geçinirdik… Neler oldu da bu hallere düştük” diye yakındılar…
Programı internetten izlemek için TIKLAYINIZ
 

------------------------------------------------------------------------

***  “Kayıp” yakını Sema Kılınç’tan barış mesajı:

“Sınırsız, barikatsız bir adada yaşamak isterim… Artık çocuklarımız savaşlarda öldürülmesin…”

Kardeşi Zühtü Mehmet 1964’te “kayıp” edilen, eşi 1974’te savaşta öldürülen “kayıp” yakını Sema Kılınç, “Aynı Gökyüzü Altında” yayımlanan röportajında barış mesajı verdi.
“Sınırsız, barikatsız bir adada yaşamak isterim… Artık çocuklarımız savaşlarda öldürülmesin” diyen Sema Kılınç, Baf’ta yaşadığı savaş günlerinden hatıralarını, kardeşi Zühtü’nün “kayıp” edilişini, eşinin öldürülüşünü ve tüm bunlara karşın evlatlarını barış ruhuyla nasıl yetiştirdiğini anlattı.
Bazı “kayıplar”ın bulunmasına da gazetemiz aracılığıyla yardım etmiş olan Sema Kılınç, tüm Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar’a çağrı yaparak “Bilenler konuşsun, bu “kayıplar” artık bulunsun… Aradan 40 yıl, 45 yıl geçti, bilenler bildiklerini anlatsın” dedi.
Bu röportajı da aynı link’ten izleyebilirsiniz: TIKLAYINIZ