1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Standartları bu ülkeye getirmeli ve uygulamalıyız”
“Standartları bu ülkeye getirmeli ve uygulamalıyız”

“Standartları bu ülkeye getirmeli ve uygulamalıyız”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, trafik ve iş kazalarının toplumu yakan önemli  iki sorun haline geldiğini ifade ederek, kazaların en aza indirilebilmesi için önleyici tedbirlerin alınmasının, ilgili tüzük ve yasaların uygulanmasının önemli olduğunu söyledi.

A+A-

 

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, trafik ve iş kazalarının toplumu yakan önemli  iki sorun haline geldiğini ifade ederek, kazaların en aza indirilebilmesi için önleyici tedbirlerin alınmasının, ilgili tüzük ve yasaların uygulanmasının önemli olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, “Dünyada bizdekilerden çok daha yüksek binalar yapılır, kimsenin burnu kanamadan inşaatlar kısa sürelerde bitirilir. Biz bunu niye başaramıyoruz? Bunu çok iyi sorgulamamız ve gereklerini yerine getirmemiz lazım. Demek ki, güvenlik tedbirleri tam olarak yerine getirileceği garanti altına alınmadan o inşaat başlamamalı. Birinci unsurun bu olması gerekir” dedi.

Koruyucu önlemlerle ilgili dünyadan uygulananlardan örnekler vererek, bilinen ve uygulanan tedbirleri yeniden keşfetmeye gerek olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Standartları bu ülkeye getirmeli ve uygulamalıyız” diye konuştu.

Trafik ve iş kazalarının, iki önemli yakıcı toplumsal sorun haline geldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bir yandan yollarda, trafikte can veriyoruz, öte yandan da inşaatlarda, özellikle, iskelelerden, binalardan düşen işçilerimiz hayatını kaybediyor. Geçtiğimiz yıllarda, yılda 7-8 ölümlü iş kazası oluyordu, 2018 yılında bu sayı 10’a çıktı, bu yıl da şu ana kadar 3 ölümlü iş kazası olduğunu biliyoruz. Bunlar çok büyük üzüntü kaynağıdır. Ama her ölümlü kazanın ardından sadece üzülmekle yetinmemek gerekir” dedi.

AĞIT YAKMAKLA YETİNİLEMEZ

Koruyucu tedbirler alınmasının önemini anlatan Cumhurbaşkanı Akıncı, “Trafikte ölümlü kazalarının önlenmesinde önceden tedbirler almak, iş kazalarında da gerekeni önceden yapmak ve her hayatını kaybedenin ardından sadece ağıt yakmakla yetinmemek son derece önemli. Her konuyu sadece Çalışma Bakanlığı’na yüklemek de doğru değil. Çalışkan bir Bakan var, elinden gelen gayreti gösteriyor, uğraşıyor ama bu yeterli değil” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Akıncı, bugün kabul ederek görüştüğü Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen) Genel Başkanı Arslan Bıçaklı’nın, çalışma hayatında etkin denetim için, ülkedeki bütün iş kollarında sendikalaşma zorunluluğu getirilmesi yönündeki değerlendirmesinin ardından, “Bunun için sendikalaşma elbette önemlidir, çalışanların örgütlü olması, aslında işverenlerimizin de olumlu yaklaşması gereken bir konudur” dedi.

ANA FİKİR ÜLKEYİ KALKINDIRMAK OLMALI

Sendikalaşmada ana fikrin, ülkeyi kalkındırmak için herkesin kendisine düşen rolü yerine getirmesi olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Sanıyorum bu konuda yürüyecek daha çok yol var. Ama başta sendikalarımız olmak üzere tüm kurumlarımızın, çalışma yaşamının daha iyiye gitmesi için el birliğiyle devlet kurumlarıyla birlikte çalışması gerekir. Biz de Cumhurbaşkanlığı olarak, ülkemizde bu alandaki gelişmelerin olumlu yönde olması için her türlü desteğe hazırız” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Arslan Bıçaklı’yı dinledikten sonra yaptığı açıklamada, Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu’nun toplumda yıllardır önemli bir yeri olduğunu, Türk-Sen’in hem de dünyada ve Avrupa’da Kıbrıs Türk toplumunu temsilen önemli görevler yürüttüğünü söyledi.

Türk-Sen’in dünyada kabul gören sayılı kurumalarımızdan olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Uluslararası platformlarda yürütülecek çalışmalar tek boyutlu değildir. Türk-Sen’in üyelik ve temsiliyetleriyle yurt dışına taşıyacağı sesi hem çalışma yaşamı açısından, hem işçi, çalışanlar ve genel olarak emek dünyası için önemlidir, hem de hem de Kıbrıs Türk toplumu için önemlidir. Uluslararası temsiliyeti olan çok az sayıda kurumdan biri olan Türk-Sen’in bu anlamda toplumsal boyutu da vardır. Yakın istişare içinde olmak elbette önemlidir” diye konuştu.

“YAŞAMA GEÇİRDİK DEDİKLERİMİZİ DE HANGİ ORANDA DENETLEYEBİLİYORUZ”

İşçi sağlı ve güvenliğiyle ilgili yasanın, kendisi Meclis’teyken, 2008 yılında geçtiğini ve “yeterli hazırlıkların yapılabilmesi için bir yıl sonra yürürlüğe girecek” diye bir madde konulduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle devam etti:
“O süreler, gerekli hazırlıklar yapılsın diye verilmişti. Dolayısıyla, özellikle, işçi sağlığı ve güvenliğiyle ilgili tedbirler için, var olanı yeniden keşfetmemiz de gerekmez. Dünyada, Avrupa’da bunun standartları var. ILO’nun standartları var. Bunlar Meclisi’mizden de geçmiş olan meselelerdir. Demek ki, sadece yasa yapmak, tüzük yapmak yetmiyor. Gereklerini yerine getirebiliyor muyuz, bunların kaçta kaçını uygulayabiliyoruz? ‘Yaşama geçirdik’ dediklerimizi de hangi oranda denetleyebiliyoruz?”

 “SENDİKALAŞMA ÖNEMLİ”

Dünyada gelişmiş, kalkınmış, iş kazalarının en aza inmiş olduğu toplumların hangileri olduğuna bakmak gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle konuştu:

“Sendikalaşma elbette önemlidir, çalışanların örgütlü olması, aslında işverenlerimizin de olumlu yaklaşması gereken bir konudur, ama bizde çeşitli nedenlerle bu konuya bir yabancılaşma oldu. ‘Sendika’ dendi mi ondan çekinilen bir algı yaratıldı, bunun çeşitli nedenleri var. Bunlar üzerinde tartışmak ve olgunlaştırmak gerekir, bazı şeyleri de ‘yaptım oldu’ demekle de olmuyor, bunun üzerine eğilmek ve dünyaya da bir bakmak gerekir. Yani, bu gelişmiş, kalkınmış ülkeler, iş kazalarının en aza inmiş olduğu toplumlar acaba hangi toplumlardır? Örgütlü toplumlar değil midir?  Örgütlü toplum her alanda örgütlenmek demektir. İşverenlerin de örgütleri olacak, çalışanların da örgütleri olacak ve bunlar bir uyum içinde çalışmayı başarabilecekler. Yeri geldiğinde muhakkak eylemler de olur, grevler de olur ama ana fikir o değil. Ana fikir, o ülkeyi kalkındırmak için herkesin kendisine düşen rolü yerine getirmesidir. Sanıyorum bu konuda yürüyecek daha çok yol var ama tüm kurumlarımız, başta sendikalarımız ve Türk-Sen olmak üzere, çalışma yaşamının daha iyiye gitmesi için el birliğiyle devlet kurumlarıyla birlikte çalışılmalı. Biz de Cumhurbaşkanlığı olarak ülkemizdeki bu gelişmelerin olumlu yönde olması için üzerimize düşeni yapmaya, her türlü desteğe hazırız.”

BIÇAKLI: “GÖRÜŞ ALIŞVERİŞİNDE BULUNMAK İSTEDİK”

Arslan Bıçaklı, 1954 yılında kurulan Türk-Sen’in kuruluşu ve faaliyetleriyle ilgili bilgi vererek, uluslararası kuruluşlarda üyelikleri ve oy hakları olduğunu söyledi. Mayıs ayında Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun Genel Kurulu’nda Türk-Sen’in iki delege ile temsil edileceği bilgisini veren Bıçaklı, “Türk-Sen hem kendini, hem Kıbrıs Türk işçisini ve aslında Kıbrıs’ın kuzeyindeki varlığı temsil etmektedir. Dolayısıyla bu konularda birlikte daha fazla nasıl adım atabiliriz bir görüş alışverişinde bulunmak istedik” dedi.

İş kazalarına da değinerek, iş kazalarının son günlerde iş cinayetlerine döndüğü görüşünü dile getiren Bıçaklı, çıkarılan yasaların ve çalışma hayatıyla ilgi alınan kararların ne derece uygulandığının önemli olduğunu söyledi. Bıçaklı, “Yeterli oranda güvenlik alınamıyor, bunun denetimi de yapılamıyor” dedi. 

TÜRK-SEN’DEN, ÜLKEDEKİ TÜM İŞ KOLLARINDA SENDİKALAŞMA ÖNERİSİ

Çalışma hayatında etkin denetim için, ülkedeki bütün iş kollarında sendikalaşma zorunluluğu getirilmesi önerisinde bulunan Arslan Bıçaklı, iş kazalarının son günlerde kabul edilebilir bir noktadan çıktığını kaydetti.

 

 

Bu haber toplam 1510 defa okunmuştur