Polis, Dipkarpaz’da iki ayrı araziden, arazi sahiplerinin izniyle 14 bin 100 adet ardıç ağacı sökülmesi üzerine soruşturma başlattı. Konuyla ilgili dairelerden bilgi alan polisin henüz söz konusu isimlere herhangi bir dava okumadığı da öğrenildi.

Meltem SONAY

Polis, Dipkarpaz’da iki ayrı araziden arazi sahiplerinin izniyle 14 bin 100 adet ardıç ağacı sökülmesine ilişkin soruşturma başlattı.

Geçtiğimiz hafta Perşembe günü, Polis Basın Bülteni’ne Dipkarpaz’da 14 bin 100 adet ardıç ağacı söken İ.Ç. hakkında soruşturma başlatıldığı bilgisi yansımıştı.
Polis bülteni,  43 yaşındaki İ.Ç, Mandıralar bölgesinde 42 yaşındaki E.Y’nin kullanımında bulunan 8 dönümlük araziden 100, Efendiler Çiftliği bölgesinde Vakıflar Dairesi’ne ait ve 43 yaşındaki M.G’nin kirasında bulunan 280 dönüm araziden de 14 bin  adet ardıç ağacını kepçeyle söktüğünü bildirmişti.
Polisin “Yetkili makamdan izinsiz ağaç söken” İ.Ç yanında, arazi sahipleri  hakkında da soruşturma açtığı ve meseleyle ilgili soruşturmanın da sürdüğü öğrenildi.

Henüz dava okunmadı, soruşturma sürüyor…
Polis Basın Subaylığı’ndan dün alınan bilgiye göre, konuyla ilgili soruşturma sürüyor. Konuyla ilgili kurumlardan bilgi alan polisin henüz söz konusu isimlere herhangi bir dava okumadığı da öğrenildi.

--------------------------------------------------------------

Dipkarpaz Belediyesi Başkanı Çoşkun: “Bölgeliler ekim yapılan arazilerini temizledi”

Dipkarpaz Belediyesi Başkanı Suphi Çoşkun, bölgelinin yıllardır ekim yapılan arazilerde temizlik çalışması yaptığını, sökülenlerinde diken ve çalı olduğu bilgisini paylaştı.

Arazilerin belediye ile bir ilgisi olmadığını, söz konusu arazilerin bölgelilerin Vakıflar İdaresi’nden kiraladığı araziler olduğunu da ifade eden Çoşkun, belli bir süredir ekilmeyen arazide çıkan diken ve çalıların temizlendiği bilgisini aktardı.

----------------------------------------------------------------

Orman Dairesi Müdürü Dilek: “Özel Koruma Bölgesi’nde izinsiz bir dal bile kırılamaz”

Polisin olayla ilgili soruşturmasının devam ettiğini ifade eden Orman Dairesi Müdürü İsa Dilek, “Özel Koruma Bölgeleri’nde izinsiz bir dal bile kırılamaz. Şikayetçi olduk, keşif henüz tamamlanmadı. Polis soruşturmasıyla tespit edilecek” şeklinde konuştu.

Kendi araştırmaları sonucu söz konusu bölgede mülkiyetin orman olmadığı sonucuna ulaştıklarını ancak yetkili kolluk kuvvetinin polis olduğuna işaret eden Müdür Dilek, bölgenin mülkiyeti ve hasarın polis raporu ile belirleneceğini kaydetti.

------------------------------------------------------------

Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı Özgü: “Mera olarak kiralanmıştı… Yasal işlem başlatılacak”

Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özgü, söz konusu bölgede 281 dönüm arazinin ‘mera’ olarak kullanılması için kiralandığını ve ağaç sökümünün ardından kiracıdan söz konusu araziyi tahliye etmesinin istendiğini açıkladı.

Hayvanların otlatılması amacıyla ‘mera’ olarak kullanılması için kiralanan Vakıflar İdaresi’ne ait 281 dönüm araziden de ağaçların söküldüğünü belirten Özgü, yapılacak teknik tespit sonucu zararın ortaya çıkmasının ardından, yasal işlem için mahkemeye başvurulacağını da belirtti.

“14 bin 100 adet ağacın tümü Vakıflar’ın 281 dönüm arazisi içersinde değil… Bu 14 bin 100 sayısının içerisinde makilerde olabilir. Öyle bile olsa, makilerin dahi sökülmesi yasal değil” diyen Özgü, gerekli yasal işlemin yapılacağını yineledi.

---------------------------------------------------------

Çevre Mühendisleri Odası: “Çevre geri döndürülemez şekilde tahrip edildi”

Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu’nun konuyla ilgili açıklamasında binlerce ağacın kesilerek çevrenin geri döndürülemez şekilde tahrip edildiği belirtildi.

Açıklamada “Özel Çevre Koruma Bölgelerine ağaç ekmek bile yasayla izne tabi olduğu halde 14 bin ağaç hunharca katledilmiştir. Olayın sorumlularını ve ağaçlar kesildikten sonra haberi olan ilgili kurumların tümünü kınıyoruz” denildi.

Açıklamada Karpaz bölgesinin tartışmasız Kuzey Kıbrıs’ın en zengin “Doğal Habitat” alanı olduğu hatırlatılarak, bölgenin kaçak inşaat, kaçak yol ve yasadışı uygulamalarla her geçen gün tahrip olduğu kaydedildi.

Çevre Mühendisleri Odası, bir an önce mevcut yönetim planının güncellenerek, yasalaştırılmasının ciddi plan ve projelerle bölgenin hak ettiği şekilde korunması gerektiğini ifade ederek, aksi takdirde ileride kurtaracak bir “Özel Çevre Koruma Bölgesi” bulunamayacağını savundu.