1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. SİYASİ PARTİLERE YENİ DÜZENLEMELER…
SİYASİ PARTİLERE YENİ DÜZENLEMELER…

SİYASİ PARTİLERE YENİ DÜZENLEMELER…

Demokratik yaşamın temel unsurlarından siyasi partilerle ilgili kuralları belirleyen ve 1975'ten beri yürürlükte olan Siyasi Partiler Yasası, Cumhuriyet Meclisi'nde oluşturulan geçici ve özel (ad-hoc) komitenin oy birliğiyle onayladığı yasa önerisiyle, ön

A+A-

Yıllardır tartışılan ve siyasete ve siyasetçilere güvenin azalmasının temel nedenleri arasında gösterilen milletvekili transferini engelleyecek bir düzenleme de içeren yasa önerisi, siyasi partilerde eş başkanlık uygulamasını da öngörüyor.

Siyasi partilerin çağdaş bir yapıya kavuşturulması amacıyla yenilikler getirecek yasa önerisine göre, siyasal partiler Türkiye Cumhuriyeti'nde faaliyet gösteren bir siyasal parti ile aynı ad altında kurulamayacak ancak KKTC'de kurulan bir siyasal parti adının sonradan Türkiye'de kurulan bir siyasal parti tarafından da kullanılması durumunda, KKTC'deki partinin adını değiştirmesi gerekmeyecek.

Siyasi Partiler Yasa Önerisi, seçimlerde cinsiyet kotasıyla ilgili de düzenlemeler içeriyor ve her cinsiyetten en az yüzde 30 aday gösterilmesini zorunlu kılıyor.

Siyasi Partiler Yasa Önerisi, siyasi partilere Sayıştay denetimi getirirken, kesin hesaplarını Yüksek Mahkeme Başkanlığı'na öngörülen sürede vermeyen siyasi partilerin genel başkan ve/veya yetkilendirdiği kişinin sorumlu tutularak 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabileceği kuralını da içeriyor.

Öneriye göre ilk kez yüzde 5’lik seçim barajını aştığı halde milletvekili çıkaramayan siyasi partiler de devlet katkısından yararlanabilecek.

KOMİTEDEN OY BİRLİĞİYLE GEÇTİ

Cumhuriyet Meclisi'nde "Anayasa, Cumhuriyet Meclisi İçtüzüğü, Siyasal Partiler Yasası ile Seçim ve Halkoylaması Yasası Değişikliklerini Hazırlamak ve Görüşmek Üzere Oluşturulan Geçici ve Özel Komite"nin 30 Ekim 2012'de başlayan ve geçtiğimiz pazartesi tamamlanan toplam 14 toplantıda görüştüğü ve oy birliğiyle kabul ettiği yasa önerisini CTP-BG Milletvekili Tufan Erhürman sunmuştu. Önerideki “Siyasal Partilerin Uyacakları İlkeler” başlıklı 55’inci maddeye TDP Milletvekili Mehmet Çakıcı ret oyu kullandı. Öteki maddeler ve önerinin bütünü, Meclis'te temsil edilen 4 partinin temsilcilerinden oluşturulan ad-hoc komitenin onayını aldı.

Meclis Genel Kurulu'nun yarınki gündeminde yer alan yasa önerisi onaylanırsa, siyasi partilerin kurulmalarını, örgütlenmelerini, faaliyetlerini, görevlerini, yetkilerini ve sorumluluklarını, mal edinimleri ile gelir ve giderlerini, denetlenmelerini, kapanma ve kapatılmalarıyla ilgili hükümleri kapsayan tüm düzenlemeler değiştirilmiş olacak.

PARTİSİNDEN İSTİFA EDEN MİLLETVEKİLİ YASAMA DÖNEMİ SONUNA KADAR BAĞIMSIZ KALACAK

Ad hoc komitenin “seçmenin iradesinin çarpıtılması” olduğu yorumunu yaptığı milletvekili transferini engellemek için de bir düzenleme içeren öneriye göre, "bir partiden milletvekili seçildikten sonra yasama dönemi tamamlanmadan önce partisinden istifa eden veya kesin olarak partiden çıkarılma cezasıyla cezalandırılan bir milletvekili, o yasama dönemi tamamlanıncaya kadar bağımsız milletvekili olarak görev yapacak."

Bu durumdaki bir milletvekili yasama dönemi tamamlanıncaya kadar bakanlık ve Meclis komitesi başkanlığı görevi üstlenmeyecek. Ancak yasama dönemi sona ermeden önce yapılacak herhangi bir seçimde, herhangi bir siyasal partiden aday olabilecek.

Siyasi Partiler Yasa Önerisi'yle siyasi partilerin en yüksek karar organı olan genel kongre ile ilgili kurallar da düzenlendi. Buna göre, genel kongre üyelerinin parti kurucuları, parti genel başkanı, parti eski genel başkanları, parti tüzüğüne göre seçilen merkez organları üyeleri, parti milletvekilleri ve parti belediye başkanları olabileceği kuralı getirilecek.

EŞ GENEL BAŞKANLIK… ADAY LİSTELERİNDE YÜZDE 30 CİNSİYET KOTASI…

Siyasi partilerde, iki kişiden fazla olmamak üzere eş genel başkanlık sisteminin uygulanabilmesinin yasal dayanağını içeren yasa önerisi, yüzde 30'luk da cinsiyet kotası öngörüyor. Buna göre, milletvekilliği ve yerel seçimlerde, siyasi partilerin her seçim bölgesindeki aday listesinde her cinsiyetten en az yüzde 30 aday göstermesini zorunlu olacak.

Siyasal partilerin kendi milletvekillerine ve üyelerine uygulayabilecekleri kınama, partiden veya gruptan geçici olarak çıkarma ve partiden kesin olarak çıkarma cezaları da yapılan teknik düzenlemelerle tasarıda yer alıyor.

AİDATLAR, BAĞIŞLAR...

Özel bankalardan alınan kredilerin parti geliri sayılmasını sağlayan teknik bir düzenleme yapılan yasa önerisine göre, parti üyelik aidatı, milletvekillerinin ve belediye başkanlarının ödeyeceği aidatlar ve adaylık katkı miktarları partilerin tüzüğünde belirlenecek.

Öneriye göre, siyasi partilere gerçek ve tüzel kişiler tarafından aynı yıl içerisinde en fazla asgari ücretin otuz katı bağış yapılabilecek.

Ad-hoc komitenin onayladığı yasa önerisi Meclis Genel Kurulu'ndan da bu şekliyle geçerse milletvekilliği genel seçiminde en az yüzde 5 oy alan siyasi partiler devlet yardımı alabilecek.

Devlet bütçesinden siyasi partilere ayrılan ödeneğin yüzde 15 olmasını öngören yasa önerisine göre, bir milletvekilinin partisinden istifa etmesi halinde, o milletvekili yerine başka bir milletvekili seçilene ve en geç bir sonraki milletvekilliği genel seçimlerine kadar ödenek devam edecek.

Siyasi partilere halen devlet bütçesinin binde 3’ü oranında katkı yapılıyor. Bütçe rakamında değişiklik öngörülmezken, kaynağın dağılımında bir değişikliğe gidiliyor. Halen, siyasi partilere devlet bütçesinden ayrılan kaynağın yüzde 10’u, yüzde 5’lik ülke barajını geçen siyasi partilere eşit olarak, geriye kalan miktar ise siyasi partilerin çıkardığı milletvekili sayısına göre dağıtılıyor. Ad-hoc komite, yüzde 10’un siyasi partilerin kurumsal yapısını sürdürebilmesi adına yeterli bir oran olmadığı değerlendirmesini yaparak, rakamın yüzde 15 olarak düzenlenmesinde uzlaştı. Yani yasa önerisi yürürlüğe girerse, yüzde 15’lik pay partiler arasında eşit dağıtılacak, geriye kalan miktar ise milletvekili sayısına göre partilere katkı olarak verilecek.

Yasa değişikliğiyle ilk kez, seçimde yüzde 5’lik ülke barajını geçen ancak milletvekili çıkaramayan partiler de bir milletvekili çıkarmış gibi devlet katkısı alabilecek.

KESİN HESAPLARINI YÜKSEK MAHKEME'YE VERMEYENLERE YAPTIRIM

Siyasi Partiler Yasa Önerisi, bu haliyle yasalaşırsa, kesin hesaplarını Yüksek Mahkeme Başkanlığı'na öngörülen sürede vermeyen siyasi partilerin genel başkan ve/veya yetkilendirdiği kişi (mali sorumlu), sorumlu tutularak yargı kararıyla 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecek.

SAYIŞTAY DA DENETLEYECEK

Yasa önerisindeki yeniliklerden biri de, Sayıştay’ın siyasi partileri denetlemesi konusunda…

Sayıştay’ın, denetçilerinin siyasi partilerin kesin hesaplarına ilişkin denetim raporlarını en geç altı ay içinde Yüksek Mahkeme'ye bildirmesini düzenleyen yasa önerisindeki bir başka maddeye göre, siyasal partiler Türkiye Cumhuriyeti'nde faaliyet gösteren bir siyasal parti ile aynı ad altında kurulamayacak. Ancak KKTC'de kurulan bir siyasal parti adı sonradan Türkiye'de kurulan bir siyasal parti tarafından da kullanılması durumunda, KKTC'deki partinin adını değiştirmesi gerekmeyecek.

Siyasi partilerin tüzük, program ve çalışmalarının Anayasa’da da yer alan devletin ülkesi ve halkı ile bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, halk egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk İlkeleri’ne aykırı olamayacağını düzenleyen yasa önerisi uyarınca, tüzükleri, programları, parti içi çalışmaları ve kararlarının demokratik ilkelere aykırı olamayacağı; yabancı devletlerden yardım alamayacağı, Türkiye'de faaliyet gösteren bir siyasal partiyle aynı ad altında kurulamayacağı kurallarına aykırı amaçlar gütmeleri veya faaliyette bulunmaları halinde Başsavcılık, Anayasa Mahkemesi'nde kapatma davası açma yetkisi kullanabilecek.

Yasa önerisine göre, hiçbir yurttaş aynı anda birden fazla siyasal parti üyesi olamayacak; aksi halde üyelik niteliği bu siyasal partilerin tümünde sona ermiş sayılacak. Siyasal partiler üye listelerini olağan ve olağanüstü genel kongrelerinden en az bir ay önce Yüksek Seçim Kurulu’na sunacaklar. Yüksek Seçim Kurulu aynı anda birden fazla siyasal partiye üye olan kişilerin üyeliğinin düştüğünü ilgili siyasal partilere bildirecek.

AKANSOY: “TOPLUMUN DEĞİŞİM TALEBİ OLMASA BU YASA ÖNERİSİNİ KOLAYCA GEÇİREMEZDİK”

Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirinin yasa önerisiyle ilgili sorularını yanıtlayan Cumhuriyet Meclisi'nde "Anayasa, Cumhuriyet Meclisi İçtüzüğü, Siyasal Partiler Yasası ile Seçim ve Halkoylaması Yasası Değişikliklerini Hazırlamak ve Görüşmek Üzere Oluşturulan Geçici ve Özel Komite” Başkanı, CTP-BG Gazimağusa Milletvekili Asım Akansoy, “Artık toplumda siyasette ciddi bir değişiklik talebi var. Bu değişim talebi olmasaydı, biz bu yasa önerisini kolayca geçiremezdik” dedi.

Parti içi sistemin iyileştirilmesi, partilerin denetlenmesi, daha iyi bir sisteme geçilmesi, daha demokratik parti düzenlemelerine geçilmesinin ülke demokrasisiyle doğrudan ilintili olduğuna işaret eden Akansoy, “Biz aslında burada partiler sistemini değiştirerek ülke demokrasisine ciddi katkı koyuyoruz” diye konuştu.

Ad-hoc komitede, yasa önerisinin bir maddesi dışında tüm maddelerinin oy birliğiyle geçtiğini ifade Akansoy, özveriyle çalışan milletvekillerine teşekkür etti.

Siyasi Partiler Yasası’nın 1975 yılında yürürlüğe girdiğini, aradan geçen 40 yılda dünyada çok şey değiştiğini kaydeden Akansoy, yapılan değişikliklerle, çağdaş, demokratik bir yasayla siyasi partilerin iç işleyişinin parti içi demokrasiyi zedelemeyecek şekilde işlemesini sağlamaya çalıştıklarını anlattı.

“ANAYASA TIKAÇ OLDU”

Asım Akansoy, yasa önerisiyle ilgili çalışmaları sırasında, Anayasa’dan kaynaklanan bazı sıkıntılar yaşadıklarını da belirtti ve “Anayasa’nın değiştirilmesi gereken boyutları vardır ve bunlar önümüze geldi, tıkaç olarak durdu” ifadesini kullandı.

Bu yüzden, Siyasi Partiler Yasa Önerisi’ni, bunlar dikkate alınarak okumak gerektiğini belirten Akansoy, “Daha demokratik çağdaş bir anayasamız olsaydı, bu yasa çok daha güzel, özgürlükçü, demokratik olabilirdi” dedi.

Akansoy, bu konuda özetle şöyle konuştu:

“Bu ülkede ciddi anlamda bir Anayasa sorunu var. Bu; demokratikleşmenin, sivilleşmenin önünde ciddi anlamda engeldir. Bu çok temel bir sorundur. Biz burada yasa yapıcılar olarak istediğimiz kadar demokratik ve özgürlükçü bir düzenleme öngörelim, Anayasa önümüzde bir duvar gibi örülmüştür. Anayasa’nın dışına çıkamayız. Dünya normlarından bahsedeceksek öncelikle bu Anayasa’nın değişmesi lazım. Eğer bu Anayasa değişmezse, herkes bilmeli ki demokratikleşme noktasında hiçbir zaman özlediğimiz değişiklikleri gerçekleştiremeyeceğiz.”

“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ YENİDEN TÜM PARTİLERİN GÜNDEMİNE GİRMELİ”

Ad-hoc Komite Başkanı Akansoy, kendi partisi de dahil tüm siyasi partilerin Anayasa değişikliği konusunu yeniden gündemine alması gerektiğini vurguladı. Geçen yılki referandumda halkın reddettiği Anayasa değişiklikleriyle ilgili yaşanan sürecin ders çıkarılması gereken önemli bir deneyim olduğunu ifade eden Asım Akansoy, bütünlüklü bir Anayasa değişikliği hedef alınmadan, ülkede demokratikleşme, sivilleşme ve özgürlüklerin geliştirilmesinden bahsedilemeyeceğini söyledi.

Asım Akansoy, ad-hoc komitenin Anayasa değişiklerini yapabilecek deneyime ve kapasiteye sahip olduğunu belirterek, “Benim özlemim eylül ayından sonraki süreçte bunu gündeme alacak şekilde çalışmamızdır. Biz eylülden sonraki bir yıl içinde, Anayasa’nın tüm maddelerinde değişiklik yapabilecek durumdayız” diye konuştu.

Adaletin tesis edilmesi içinde Anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu belirterek, Yüksek Mahkeme’nin yargıç sayısının artabilmesi için geçtiğimiz nisan ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte Anayasa değişikliğinin de referanduma sunulması talebini hatırlatan Akansoy, Anayasa’da kısmi bir değişiklik yerine bütünlüklü bir değişikliğin daha doğru olacağı düşüncesi taşıdıklarını belirterek, siyasi partilere çağrısını yineledi.

Siyasi Partiler Yasası’na sadece milletvekili transferi konusuyla bakmamak gerektiğini, çünkü pek çok konuda yeni bir durum yaratıldığını kaydeden Asım Akansoy, komite çalışmalarında; Meclis’teki ve Meclis dışındaki siyasi partilerle, sivil toplum örgütleriyle, Sayıştay’la, Başsavcılık’la sürekli görüş alışverişinde bulunarak ilerlediklerini anlattı.
Akansoy, “Gelinen nokta benim için ehven-i şerdir. Muhteşem bir sonuç ortaya çıkmamış olsa da, 1975’le kıyaslandığında çok çok iyi bir sonuçtur. Daha iyi olabilir mi? Evet olabilir. Adım adım geliştirmek hedeflerimiz arasında her zaman olmalıdır” diye konuştu.

Ad-hoc Komite Başkanı Asım Akansoy, komitenin Seçim ve Halkoylaması (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nı görüşmeye başladığını belirterek, yaz aylarında da çalışmalarını sürdürüp Meclis’in yeni dönemine hazırlamayı hedeflediklerini vurguladı ve ilgili kesimlere tasarıyla ilgili görüş ve önerilerini bir ay içinde komiteye iletmeleri çağrısı yaptı.

TAK

Bu haber toplam 3815 defa okunmuştur