1. YAZARLAR

  2. Mert Özdağ

  3. Siyasetsizlik bitirdi, bitirecek!
Mert Özdağ

Mert Özdağ

Siyasetsizlik bitirdi, bitirecek!

A+A-

 

Hafta sonu TDP Kurultayı vardı…
Namı-ı diğer TKP'nin devamı TDP…
Annan Planı döneminde “BDH” diye adını değiştiren TDP…
Öylesine sönük, öylesine iddiasız bir kurultaydı ki!..
Elbette bu sönüklüğün derin siyasal anlamları vardır.
Gelin sesli düşünelim…
Bir kere katılım çok düşüktü.
2206 üyenin 762'si salona geldi.
Gelenler de oy verip kaçtı.
Salonda her daim 50 kişi filan vardı.
Konuklar üyelerden fazlaydı.

Zaten rakamları bir yana koyarsak, salondaki görüntü her şeyi anlatıyordu.
Evet TDP, Mehmet Çakıcı'nın başkanlığı devretmesinin ardından küçülme sürecine girmiş, büyüme adına hiçbir hareket gösterememiş, bu çok açık.
Peki ama neden TDP bu halde?
Bunun bir açıklaması olmalı.
Oysa muhalefet etmeye fazlaca müsait bir dönemden geçiyoruz.
Ana akım siyasi partilerin ikisi de iktidarda…

Hem CTP, hem de UBP iktidar…
Biri sol, diğeri sağ…
Rakamsal bazda bakıldığında çok güçsüz ve muhalefet kabiliyeti düşük bir ana muhalefet partisi var, DP…
Hemen hemen her dönemde kilit parti konumunda olan DP muhalefet yerine iktidarın küçük ortağı rolünü oynadığı için muhalefetten anlamıyor!
Özetle,  iki büyük partinin iktidarında ortada muhalefetten anlamayan- toplumda pek de inandırıcı olmayan bir ana muhalefet var.
Geriye ne kalıyor?
TDP…

Peki TDP demokrasinin kendisine dayattığı bu ağır görevi yerine getirebiliyor mu?
Kocaman bir hayır!..
Elbette bunun nedenleri vardır.
Ve elbette bu pasifliğin siyasal bir açıklaması olmalıdır diye düşünüyorum.
Bir kere “politikasızlık” iyi bir neden olarak gösterilebilir.
                                     
***

Hemen hemen herkes KKTC'de statükonun sürdürülemez olduğunu söylüyor.
İşte “siyasetsizlik” de tam bu noktada başlıyor.
Kıbrıs Türk solu Türkiye'nin buradaki toplumsal mühendislik girişimlerine alternatif bir politika üretmeyi ne zaman başaracaktır, bunu kimse kestiremiyor.
Kıbrıs'ın kuzeyinde yaratılan rejimi tamir etmek-cilalamak  elbette yeterli bir siyaset değildir.
İktidardaki CTP'yi geçtim, madem ki TDP'yi konuşuyoruz; TDP herkesten farklı bir çözüm önerisi ortaya koyuyor mu?

Örneğin ekonomi, KKTC ekonomisi…
KKTC'nin bütçe yapısı konusunda nedir çözümü?
Kıt bütçe olanakları nedeniyle oluşan sorunlarla ilgili TDP'nin kapsamlı bir çözüm paketi sunduğunu gördünüz mü? Hayır!..
“Göç Yasası kaldırılsın” gibi hemen hemen herkesin ezberlediği bir mağdurlar şiirini okumayı tercih etmesi alternatif siyaset adına bir çıkış olabilir mi?
Zayıf bütçe olanaklarının sonuçlarını kaşıyarak muhalefet etmeye çalışmak, kimseden farklı bir şey söylememek, kapsamlı-detaylı çözüm projeleri ortaya koyamamak-koymamak bizi ne kadar ileriye taşıyacak ki?
Başa dönecek olursak, yılların TKP'sinin artık baraj sorunu yaşayan noktaya gelmesinde bugünün ve dünün siyasetçilerinin sorumluluğu vardır.
Salt CTP üzerinden siyaset yaparak, toplumun devletten alacaklarını iğneleyerek politika yapmanın sonuçlarını hep birlikte izledik kurultay salonunda…
İhtiyacımız olan bu değil…
Sağlıklı demokrasilerde ihtiyaç; sağlıklı, güçlü, dinamik, farklı çözümler ortaya koyan alternatif sol muhalefettir.
Ne yazık ki TDP bu gidişatıyla bırakın muhalefeti, kamuoyunda yer bulmakta bile zorlanacağı bir döneme girmiştir.
Ve en büyük tehlike de ciddi anlamda baraj sorunu ile karşı karşıya olunduğu gerçeğidir.
Siyasetsizlik ve dönemsel fırlamaların yarattığı kendini dev aynasında görme halleri koskoca TKP geleneğini kapanma noktasına kadar taşımıştır.
'Siyasetsizlik sorunu' tabii ki sadece TDP'nin değil, şu anda iktidarda bulunan CTP'nin de peşine düşmüş bir sorundur.
Ancak CTP'nin seçime kadar önünde hem süre, hem de değişimlere fırsat verecek bir 'hükümet programı' mevcuttur.
Eğer CTP de bu şansı iyi kullanamaz, reformları adım adım hayata geçirmez, alternatif sol siyasetleri ileriye taşımazsa parti adına ‘sorunlu bir dönem’ başlayabilir...
Ve bu yeni dönem, sağın “Özersay kabusuna”  paralel “yeni kabuslar” da yaratabilecek  güçtedir.
Benden söylemesi…
Neler olacak, göreceğiz...

--------------------------------------------------

'GÜZELYURT'U VERMEYİZ' (!)

Rum lider “Güzelyurt'un iadesinde sorun yok” açıklaması sürece faydadan çok zarar getirecek cinsten…
Hani kuzeydeki milliyetçilere “alın da kullanın” dercesine ortaya atılmış bir açıklama bu.
Henüz daha toprak görüşülmeden böylesi bir çıkış provoke edici olmadı mı?
Bu günden itibaren başlar bizdeki koro, bir karış toprak verilmez diye…
Oldu mu şimdi Nicos amca?
Ne yaptın sen?

--------------------------------------------------

UBP BİLE DAYATMAYA KARŞI

Haftanın en iddialı çıkışı hiç kuşkusuz HAVADİS'e konuşan Hüseyin Özgürgün'den geldi…
Ekonomik paketle ilgili olarak “Türkiye'den dayatma gelirse bırakırız” dedi.
UBP adına iddialı bir açıklama…
Elbette perde gerisinde yaşananların etkisi vardır diye düşünüyorum.
Zira bu açıklama öyle işkembeden çıkacak bir açıklama değil.
Bakalım perdenin arkasında neler dönüyor.

-----------------------------------------------------

BİR ÖYLE, BİR BÖYLE

Heyecanlı adam Ersin Tatar…
Bir öyle bir böyle halleri komik duruyor kimi zaman.
Aynı gün içinde bir birinden farklı açıklamalar yapabiliyor, vesselam.
Sen git, Malatyalıların özel gecesine katıl, “Çok kültürlülük zenginliktir” de…
Ne güzel, ne kucaklayıcı bir açıklama, derken!.. 48 saat geçmeden “içimize Rumlar gelecek” diye sitem et. Hani 'çok kültürlülük' zenginlikti? Yoksa güneye başka, kuzeye başka siyaset mi sizinki?
Anlamadım gitti.

---------------------------------------------------

NE OLDU?

Koop-Bank’ın meşhur soygununda çalınan, sonra bir kısmı bulunan 3 milyon TL’si ne oldu? Polisimiz bu konuda bir araştırma yapıyor mu? Yoksa söylenildiği gibi paralar yurt dışına mı uçtu? Duyan, bilen varsa açıklasın...

--------------------------------------------------

“Oğlumu aslında kanser değil, memleketin kahrı öldürdü...”     Halide USAR- Nisan 2010

Bu yazı toplam 1589 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar