1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Sırtını döndüklerinin hatırası!
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Sırtını döndüklerinin hatırası!

A+A-

Nerede olursak olalım...
İnsanlarla yaşarız...

Ya yalnız, ya kalabalık...
Ama illaki insanlarla...
O insanlardır ki hayatı anlamlandıran...
Taşlardan, topraktan, denizden, buluttan ve hatta servetten önce...

***

Aşk kulağına fısıldıyor:
Şehvet!
Nefesliktir ömrü.
O nedenle yakıcı ya!
Mahkum bitmeye.
'Kelebek' yazgısı bu işte!
‘Hep’liği yok, budur sırrı, kabullenmek zor olsa bile...

...
İnsan yürürken 'iz' bırakır, geride.
Oysa kendine doğru yürüyüşleri, kaçışları, koşuları nefes nefese...
Bilse bilse, yüreğin bilir ancak bunu...
Kimseler görmez insanın içinde büyüyen iz’leri...
Keşke olabilse duygunun da otopsisi!

...

Senin bir sırrın var ya...
Korkma!
Benim de var.
O’nun da... Ötekinin de...
Hepsi, çok benzer birbirine...
Hepsi sırılsıklam...
Hepsi yıkanıyor aynı nehirde...

***

Haksızlık değil mi?
Yoluna çıldırdıkların, gülüşüne eridiklerin, nefesine tutundukların sırtını dönüyor sana...
İşin aslı başka...
Tümü, sırtını döndüklerinin hatırasına!

***

Tek bir harf boyunda, silgi...
"Ne bu" dersiniz, "boyu ne, çapı kaç?"
Gün gelir, siler koskoca bir öyküyü!
Fark etmezsin bile!

***

‘Bir sabah birlikte uyumak, birlikte uyanmak’ hayali...
Nedense...
Birlikte uyuduğu, birlikte uyandığı insana yapışmaz pek!
Hasretin hasleti bu olsa gerek...

***

Sen bana gülümsedin ya...
‘Yeter’ bazen!
Gerisi geldi mi, bahar erken biter!

--------------------

kore.jpg


Aynadan korkmak!

Güney Kore'de halk, usanmadan, yılmadan eylem yaptı.
Ve 'devlet başkanı'nı görevden aldırdı.
Peki bu eylemler nasıl oldu?
Her cumartesi!

***

Niye bunu vurguladım, yani günü, özellikle!
Çünkü ülkemde, eylem kültürü giderek 'ödenekli görev'e dönüştü.
Bir 'isyan'dan çok, bir 'ideal'den daha fazla, 'ödenekli' bir göreve...
Cumartesi olsa, kimse gitmeyecek (!)
O nedenle 'mesai' saatlerinde, genelde...

Sendikalar ödeyecek.
'İş saati' eylem yapılacak.

"İş" değil, işin aslı, 'hizmet saati’ bu!.
Çocukların eğitim saati.
On binlerce insanın, 'hantal' bir kamu sisteminde birikmiş işlemleri için kapı kapı gezdiği, imza aldığı, pul yapıştırdığı saatler...
Ve acıdır ki, eğer, 'ödenekli' olmasa eylemler, zaten katılım üçte bir, hiç olmayacak.

***

Aynaya bakmak gerekiyor bazen.
'Nerem doğru' ülkesinde kendi 'eğrilerimizi' de görmek üzere....

--------------------

Demek ki!

 

KIBRIS’ın ön sayfasında bir başlık:
Rocks Otel artık Türk malı!
Demek!
Yani ötekiler, Rum malı ha!
Öyle “kan döktük, aldık, bizim” değil!
Böylemiş yani...
O halde “Bu Rumlar da doymuyor” dediğimiz ne?
Hani, bizimdi hepsi!
Ne varsa bizim, istiyor!
O halde, bir anlaşma ile aslında “toprak” sahibi oluyoruz, öyle mi!

Yani, aslında “vermiyoruz”...
Aslında, alıyoruz…
Hiç de  kaybetmiyor, kazanıyoruz...
Ya da “eyvah anlaşma oluyor” diye bas bas bağıranların kimi, aslında “kıyı şeridi imparatorlukları”nı kaybetme paniğinde!

***

“Doymuyorlar” diyenlere soruyorum.
Sana ait ne var verdiğin, ne?
Kendinin olan!..
Tertemiz, tastamam...
Ne var?

--------------------

haftanın notcukları

 

-’’Emek-Barış-Özgürlük yazılı yılbaşı çantasından VİSKİ çıktı (!)

 

-“Elektrikli araba” üretecek fabrikamız için temel atıldı. Üreteceğiz üretmesine tamam da... Bizim bu yollarda ne kadar gidecek acaba?

 

-’”Yağmur” yağınca eskiden ilk elektrikler giderdi, şimdi internet! 

-Ah be instagram, messenger, facebook, twitter! Sizin yüzünüzden başucu kitaplarım öfkeyle bakıyor yüzüme...

 

-‘KLİMA’ açıkken ayaklarının içinden ‘çubuklu’ sobayı da eksik etmeyen kamu çalışanları!
Evde de öyle yapıyorsunuz değil mi?

 

-HALEP’teki çocuklar için niye ilan edilmez ‘yas’... Bayrakların yarıya inme kriteri nedir sahi?


-“Meslek lisesi mezunları askere alınmasın”... Üniversite hoyratlığına karşı sesimizi yükseltelim bu konuda!

 

-Kıbrıs’ın kuzeyine ‘garantör’ olmakla, adanın kuzeyine ‘sahip olmak’ arasında kalın bir fark var! Sorun ahaliye bakalım, ikincisi ne kadar ‘kabul’ görür acaba?


-KANDİL ve grev olmasa, Trodos yalnız kalacaktı!.

 

-Piyangoda büyük ikramiye çıkarsa, Limasol’dan ev alacağım! Gerisini de dağıtacağım söz, kalırsa!

Bu yazı toplam 3303 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar