Şiir

Şiir

.

A+A-

 

 

 

 

Gökkuşağının aldatan renklerinin yaşamımdaki yansıması,

Hayatıma bir güz dönümü giren ilk yaz rüyası

Yada kısa kısa anekdotlardan oluşan bir hikaye, biraz masalsı

Sanki onun, bir varmış bir yokmuşçasına başlangıcı

Tanımı olmayan sözlüklerde çok zor anlatması…

Kanayan en hafif sıyrıklarımın yara bandı,

Yada hiç kapanmayacak yaralarımın durmadan akan kanı…

İlk nefes alma denememde kalp atışlarımın senkronu tutturamayışı,

Kör noktaya baş aşağı düşmeyen tek resim yada ilk gün ışığı…

Beynimdeki en büyük hücre tahribatı belki en derin gönül yarası

Belki de tarihteki en görkemli yüzyıl savaşı,

Yada var olmayan bir imparatorluğun, adı sonsuz olan saltanatı…

Sevgimin ulaşabildiği en milliyetçi nokta, sınır tanımadığı

Ve sınır tanımayışından dolayı elden kaçırdığı...

Galibiyete karşı berabere bir mağlubiyet kazandığı

Yani imkansızlığın gerçekliği, bir nevi doğrulanışı…

Tarifi olmayan mutluluk pastasından, bir dilim aşk ile alınan kocaman sevgi ısırığı

Sonrası tarçınla karışık bir tutam baharatın kekremsi tadı, bir o kadar da acı…

Duygularımla döndürdüğüm bir girdap, bir kara delik yutan insanı

Yada uzayın sonsuz boşluğunda bünyemin yerçekiminden uzak kalışı,

Ne olursa olsun dilimden düşürmediğim sonu olmayan bir melodi, bir şarkı

Kulaklarımın işitebileceği en güzel senfoni yada akordu bozulmayan bir tını

Rüyalarımda gelmesini beklediğim, yüzünü görmeden sevdiğim masal kahramanı

Efsanelerdeki göz kamaştıran ışık huzmesi, tanrının gökyüzünden yolladığı

Bu küçük kızın geçmişten bugüne özlediği ve dört gözle beklediği oyun arkadaşı

Hani hep var olan ama hiç bulamadığı, çok iyi anlatan ve anlattıran yalnızlığı

“O”, deniz şehrinin yıldızlı tepelerinde büyüyen bir hayalet, belki de bir sanrı

Biliyorum ki geçmişimde de vardı, her şeye rağmen yaşadı…

Ve şimdi başka bir hayatta yeniden yaşandı...   

 

 

U.V

 

 

 

 

  

Bu haber toplam 2002 defa okunmuştur
Etiketler :
Gaile 427. Sayısı

Gaile 427. Sayısı