1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Sihirli keman (1)
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Sihirli keman (1)

A+A-

***  Kıbrıs’ın ünlü müzik ustası Vahan Bedelyan’ın hayatını kemanı kurtarmıştı…

Küçük kentin adı Markneukirchen’di… Markneukirchen, Almanya’nın Çek sınırında minicik bir yerdi… 17nci yüzyılda Bohemya’da görüşleri nedeniyle kovuşturmaya uğrayan bir grup Protestan, Bohemya’dan kaçarak bu küçük kente gelmişlerdi… Aralarında müzik aletleri yapımında uzman olanlar vardı… Kentin müzik aletleri üretimi böyle başlıyordu ve dörtyüz yıl boyunca yaylı ve nefesli çalgıların üretimiyle uğraşılan bir yere dönüşecekti…  Bu küçük kent 1900’lü yıllara gelindiğinde tüm dünyadaki yaylı ve nefesli müzik aletlerinin yüzde seksenini üreten bir yer haline gelecekti… Üretimde geleneksel yöntemler kullanılıyor, kuşaktan kuşağa bu beceriler aktarılıyor ve bu müzik aletleri tüm dünyaya satılıyordu… 1883 yılında bu küçük kentte bir de Müzik Aletleri Müzesi kurulmuş, burada uluslar arası yarışmalar da yapılmaya başlamıştı.
Genç Vahan Bedelyan, bundan tam 100 yıl önce yani 1913 yılında bu kente kendisine özel bir keman üretilmesi için sipariş vermişti. Ünlü “Stradivarius” kemanlarının yaratıcısı Antonia Stradivari’nin rakibi olan Joseph Guarnerius’un ürettiği keman türünde bir keman sipariş etmişti Vahan Bedelyan… Joseph Guarnerius ya da İtalyanca adıyla Bartolomeo Guiseppe Antoni Guarneri del Gesu, 1698-1744 yıllarında yaşamış, “Joseph” ya da “del Gesus” diye adlandırılan kemanlar üretmişti… Aslında bu kemanları üretenin Alman eşi Caterina Roda olduğu da anlatılıyordu – eşi vefat edince Caterina Roda Almanya’ya dönmüştü…
Genç Bedelyan’a Almanya’nın Markneukirchen kentinden gönderilen, özel sipariş üzerine yapılmış “Joseph Guarnerius” türü kemanı, 1913’te eline ulaşmıştı…
Kıbrıslılar’ın, Kıbrıslıtürkler’in, Kıbrıslırumlar’ın, Kıbrıslıermeniler’in çok yakından tanıdığı, Kıbrıs’ın müzik yaşamına olağanüstü katkılar yapacak olan Vahan Bedelyan, 1894 yılında Adana’da dünyaya gelmişti. Ailesi Adanalı’ydı.  Babası Harutyun Bedelyan kuyumculukla uğraşıyordu. Beş kızkardeşi, bir de erkek kardeşi vardı…
1909 yılında ailece Larnaka’ya gelmişlerdi.  Bedelyan o zaman henüz 15 yaşındaydı. Onbeş ay kalmışlardı Larnaka’da… Adana’daki karışıklıklardan kaçıp gelmişlerdi Larnaka’ya  - Adana olaylarında 30 bin Ermeni hayatını kaybetmişti, bu yüzden gelmişlerdi Kıbrıs’a.  Bedelyan, Larnaka’daki Amerikan Akademisi’ne gitmişti. 1911’de geri dönmüşlerdi Adana’ya, ortalığın yatıştığına inanarak…
Ama oralarda sular durulmamıştı:  1913’te Birinci Dünya Savaşı başlamıştı ve 1915’te Kilikya’daki Ermeni nüfus Osmanlı İmparatorluğu’na ait başka yerlere gönderilmişti, Suriye’ye, Halep’e ve Der Zor’a… Der Zor, Suriye’de bir çöldü, aynı isimde bir kent de vardı burada…
Bedelyan ailesi Halep’te kalmayı başarmıştı, bunun nedeni bir arkadaşlarının Halep’te bir keman öğretmeni olarak Vahan Bedelyan’a bir iş ayarlamasıydı. Halep Sanat Okulu’nda keman öğretmenliği ayarlamıştı arkadaşları Bedelyan’a.  İşte bu iş nedeniyle Halep’te kalma izni alabilmişti, tüm ailesinin de kendisiyle birlikte kalması iznini bu keman öğretmenliği sayesinde almıştı. 1918 yılında savaşın sonuna kadar Halep’te kalma izni alabilmişti. Pazartesi devam edecek...

Bu yazı toplam 2340 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar