1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Sen Bizim Sende Vuku Bulmuş Halimizsin
Sen Bizim Sende Vuku Bulmuş Halimizsin

Sen Bizim Sende Vuku Bulmuş Halimizsin

Sen Bizim Sende Vuku Bulmuş Halimizsin

A+A-

 

Meliz ERDEM
melizerdem@yahoo.com

Sevgili Devlet,

Biliyor musun; sen bizim sende vuku bulmuş halimizsin.

Bu nereden mi aklıma geldi? Geçenlerde bir hadise meydana gelmişti. Sanatçılarımızdan sevgili Sevcan Çerkez'in yarattığı ve Yiğitler Burcu Parkı'nın girişine dikilen Bener Hakkı Hakeri'nin büstünün boyanıp, kırılması ve bazı kimselerin konu ile ilgili "bir Kıbrıslı asla bunu yapmaz" şeklindeki yorumları üzerine, Kıbrıs Postası yazarlarından sevgili Çağdaş Öğüç'ün de dediği gibi "Kıbrıslılık hastalığı"(1) bir kez daha bu olayın ardından zuhur etmişti. Zaten sürekli içimizde bir yerlerde pusuda bekleyen bu hastalık pek çok alanda baş göstermekte idi. Bilirsin, o her durumda aynı olmayan ancak herşeyin sebebini ve sonucunu sürekli başka hadiselerle ilişkilendiren ve/veya ona bağlayan hastalığın benzeri. Hani şu Kıbrıs sorunu çözüldüğü zaman diğer herşeyin de pamuk ipliğine bağlıymışçasına ortadan kalkacağına herkesi inandıran o hastalık gibi işte... Ne düşünüyorum biliyor musun? Biz, sanki çoğu zaman Amerikan filmlerindeki "sorun nedir memur bey?? Ben vergilerimi ödeyen sorumlu bir vatandaşım" modundayız ve hiçbir sorun yokmuş gibi hareket ediyoruz.

Yine bir başka olaydan bilmiyorum haberin oldu mu: Doğu Akdeniz'de deniz yetki uyuşmazlığı nedeniyle adanın diğer kısmının yönetimi görüşmelerden çekildi. Ah, pardon, haberin vardı tabii, geç de olsa haberin olmuştu. Bir süre tepkisiz kaldığın için aklımdan çıkmış olmalı. Ama yine de yetersiz bir "haberi olmak" durumu idi bu. Zira yeryüzündeki suretlerinden birine, Rum Ulusal Konseyi'nin konu ile ilgili bir dizi karar ve politika üretmesinin ardından, Barbaros Hayrettin Paşa Gemisi'nin sismik araştımalara başladığından bahisle Kıbrıs Sorunu'nun son durumunu sormuşlar. Suretinin ilk cümlesi, "Güney Kıbrıs’ta gereksiz bir telaş vardır..." olmuş. Bir diğer suret ise yine bildiğimiz tespitlerden birini yapmakla yetinmişti: Rumlar müzakerelerden bahane yaratıp çekildi...Biliyor  musun? Bir sloganımız olsa idi bu mutlaka "tespit mi! Merak etmeyin! Tespit bizim işimiz!" olurdu. Tamam anladım; konu ile ilgili A planın, oturup başkalarının senin adına hareket edip açıklama yapmasını beklemek. Ancak B Planın neydi? B Planın bu tür açıklamalar yapmak mıydı? Yani hobi olarak böyle açıklamalar yine yap, birşey demiyorum ama hani daha duyarlı olacaktık?! Söz vermiştin! Ama herhalde tüm bunlar olurken çok meşguldün, büyük ihitmalle yine üçlü kararname ile birilerini atıyordun. Sen de haklısın tabii: İşlerliğini sağlamak için sürekli canlı bir enstrüman olarak değişimi sağlamaya mecbur ve buna mahkumsun. Sana neden kızıyorum/kızıyoruz/kızıyorlar ki? Dedim ya; sen bizim sende vuku bulmuş halimizsin: Biraz sorumsuz, biraz vurdumduymaz, biraz "geniş yürekli", biraz bunalımda ama bir o kadar da her konuda herşeyi bilen, kendinden emin... Ne kadar doğru bir benzetme olur bilemiyorum ama Platon'un "Devlet" adlı kitabında en iyi devletin nasıl olabileceğinden bahsedilirken, aynı paralelde en iyi insandan da sözedilir ve en iyi devlet ve insan örneğinin ne olduğu tartışılır. Buna göre beş çeşit devlet şekli var ise, her şeklin karşılığı olan insan da vardır. Her bir devlet şeklini düşünürken, karşılığındaki insan da düşünüldüğünde, tümü gözden geçirilmiş ve böylelikle de en iyiyle en kötü ayırdedilmiş; en iyi insanın en mutlu, en kötü insanın da en mutsuz olup olmadığı anlaşılmış olur. İşte bizimkisi de o hesap...

Daha uzun yazmak isterdim ama tıpkı senin gibi daha önemli işlerim var. Yine de söylemeden geçemeyeceğim: Sen içini ferak tut. Çünkü biz bu şekilde varoldukça sen de bu şekilde varolmaya devam edeceksin. Çünkü sen bizim sende vuku bulmuş halimizsin.

İyi çalışmalar dileklerim ve en içten hürmetlerimle...

Bir vatandaş, nam-ı diğer yeryüzündeki sıradan bir suret.

---------------------------------------------

Kaynak: http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/1/col/203/art/23173/PageName/KIBRIS_POSTASI

Bu haber toplam 2021 defa okunmuştur
Gaile 290. Sayısı

Gaile 290. Sayısı