1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. SEED araştırma sonuçlarını açıkladı
SEED araştırma sonuçlarını açıkladı

SEED araştırma sonuçlarını açıkladı

Sürdürülebilir Barış ve Demokratik Kalkınma Merkezi (SeeD)’in “Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar ortak geleceklerini nasıl şekillendirebilirler” konulu araştırma sonuçlarına göre, iki toplum arasındaki kültürel mesafe 2013 ve 2014 yılları arasında arttı

A+A-

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Güven ve İşbirliği için Hareket Programı ve Sürdürülebilir Barış ve Demokratik Kalkınma Merkezi (SeeD)ortak projesi olan   ve USAID Amerikan Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) tarafında finanse edilen  Score Endeksi (Toplumsal Yakınlaşma ve Uzlaşma) sonuçları ve yapılan siyasi öneriler kamuoyuyla paylaşıldı.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nda düzenlenen toplantıda, “Toplumsal Yakınlaşma ve Uzlaşma” (SCORE) endeksinden elde edilen sonuçlar, SeeD Araştırma Direktörü Prof. Dr. Ahmet Sözen tarafından aktarıldı. Score Endeksi, 500 Kıbrıslı  Türk ile 500 Kıbrıslı Rum ile 2013 ve 2014  yıllarında yüz yüze mülakat yapılarak gerçekleştirildi.

KÜLTÜREL MESAFE 2014’TE 2013’E GÖRE İKİ TARAF İÇİN DE ARTTI
Endeks neticesine göre,   Kıbrıslı Türkler için, diğer toplumla temas (etkileşim) kalitesi 2013 yılında olumluyken 2014 yılında olumsuz olarak değişim gösterirken, uzlaşma eğilimi ve olası bir referandumda ‘evet’ oyu kullanma olasılığı ise aynı yıl düşüş gösterdi.
İki toplum arasındaki kültürel mesafe ise 2013 ve 2014 yılı arasında daha da arttı.

Kıbrıslı Rumlar için ise (Kıbrıslı Türklerle) kültürel mesafe 2014 yılında arttı fakat Kıbrıslı Türklerle temas (etkileşim) kalitesi, uzlaşma eğilimi ve olası bir referandumda ‘evet’ oyu kullanma olasılığı değişmedi.

TOPLUMSAL UZLAŞMA İKİ TOPLUMDA DA DÜŞÜK
Çalışma sonucunda toplumsal yakınlaşmanın her iki toplumda da düşük olduğu (Kıbrıslı Türkler 4.4, Rumlar 3.9) belirlendi.
Kıbrıslı Rumların uzlaşma eğilimini ( 6.2) en fazla etkileyen unsurun  ise, Kıbrıslı Türkleri kendi ekonomik kalkınmaları ve iş istihdamları konusunda tehdit olarak algılamaları olduğu kaydedildi. Kıbrıslı Türklerin (6.1) kendilerini diğer toplumdan uzak tutma isteğinin ise, uzlaşma eğilimlerini olumsuz yönde etkilediği ortaya çıktı

“RUMLAR STATÜKONUN SONA ERMESİNİ DAHA FAZLA DESTEKLİYOR”
Endeksin diğer bir sonucu da,  “Kıbrıslı Rumların statükonun sona ermesini Kıbrıslı Türklere göre  daha fazla istediği” oldu.
Kıbrıslı Türklerin ise  federal bir çözümü Kıbrıslı Rumlara göre  daha fazla desteklediği ortaya çıktı.

TEMEL SONUÇLAR
Temel sonuçlar ise şöyle:
“Sonuç 1: Kıbrıs Türk toplumunun uzlaşma eğilimi azalmakta ve Kıbrıs Rum toplumu ile temas kalitesi düşmektedir; her iki toplumda da kültürel mesafe artmaktadır”.
“Sonuç 2: Toplumsal uzlaşma ön göstergeleri arasında olan ‘kurumların temsil edebilirliği’ ve ‘insani güvenlik’ (özellikle siyasi güvenlik), siyasi uzlaşmaya ne kadar hazır olunduğunu (olumlu yönde) etkileyen en önemli unsurlardır.
Her iki toplumda da ‘kurumların temsil edebilirliği’ (kurumların vatandaş yararı için çalıştığı inancı) oldukça düşüktür. Kıbrıs Rum toplumunda (özellikle genç kesim arasında) bu algının Kıbrıs Türk toplumuna göre daha da düşük olduğu görülmektedir.
Siyasi güvenlik algısı (siyasi görüş ve fikirleri özgür şekilde ifade edebilmek) Kıbrıs Türk toplumunda (Kıbrıs Rum toplumu ile kıyasla) daha düşük olduğu tespit edilmiştir.”
“Sonuç 3: Uzlaşma ön göstergeleri arasında olan ‘kültürel mesafe’ ve ‘sosyal mesafe’ siyasi uzlaşmaya ne kadar hazır olunduğunu (olumlu yönde) etkileyen en önemli unsurlardır.
İki toplum arasındaki kültürel mesafe giderek artmaktadır.
Özellikle Kıbrıs Türk toplumunda sosyal mesafe (diğer toplumla hiçbir sosyal bağın olmaması veya sosyal/profesyonel bağlarının zayıf olması isteği) artmaktadır.”
“Sonuç 4: Her iki toplumda da sağ görüşlü kişilerin ve özellikle Kıbrıs Rum toplumundaki genç kesimde ve kadınlarda uzlaşma eğiliminin daha az olduğu ve siyasi uzlaşmaya karşı direnç gösterdikleri tespit edilmiştir”

ÖNERİLER
Veriler ışığında önerilere de yer verilen çalışmada, “Çeşitlilik benimsenmeli, sosyal mesafe azaltılmalı, katılımcılık artırılmalı, insani güvenlik sağlanmalı” gibi siyasi uygulama önerileri dile getirildi.
Prof. Dr.  Ahmet Sözen sunumunda, müzakerelerdeki paydaşlar, siyasi partiler ve karar vericiler, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri  ve uluslararası toplum için  uygulama önerilerinde de bulundu.
(TAK)

Bu haber toplam 1869 defa okunmuştur