1. YAZARLAR

  2. Konuk Yazar

  3. Salih Öztoprak: Plebisit Kararının Anılması
Konuk Yazar

Konuk Yazar

YENİDÜZEN

Salih Öztoprak: Plebisit Kararının Anılması

A+A-

                                      

salih-oztoprak-konuk.jpg

Salih ÖZTOPRAK

50 kişilik Rum Meclisinde en büyük iki partiden , sol görüşlü AKEL’in tüm milletvekillerinin karşı oy kullanmasına karşın ikinci büyük parti olan sağ görüşlü DİSİ’nin çekimser kalması üzerine, küçük partilerin 19 oyuyla alınan kararın bence önemli  yararlı yanları vardır !

Bu karar Rum Eğitim Bakanlığının, ulusal ve uluslararası önemi olan günlerin o günkü okul programının son yarım saatinde ilgili günün anılmasıyla ilgil 150 sayfalık bir yönerge idi. İşte bu uzun ve geniş kapsamlı bu yönergede iki satır da,1950 yılında Kıbrıslı Rumların Yunanistan’a bağlanma konusunda gerçekleştirdikleri  sözde Plebisitle ilgili idi...Her şeyden önce devletimizin başka konularda değilse bile haber alma konusunda ne denli başarılı olduğunu gördük.

Plebisit İngilizce kökenli bir sözcüktür. Şimdilerde referandum olarak kullanılan bu demokratik seçim yöntemi, halkın bir konuda tercihini özgürce oylamasıdır... Bu ünlü kararın sözünü ettiği ‘Plebisit’ için Rumlar kiliselere gitmişler ve papazların huzurunda isimlerini soyadlarını yazarak açık oyla ENOSİS konusundaki ‘tercihlerini’ belirtmişlerdir...

Bu adada ne ‘demokratik’ yöntemlerle bugünlere geldiğimizi göstermesi açısından bu kararın gündeme gelmesinin büyük yararı vardır o yüzden o günkü koşulları izninizle biraz irdeleyeceğim:

Son yapılan seçimlerde Sömürge Yönetiminin üzerindeki yasağı kısa bir süre önce kaldırdığı sol görüşlü AKEL önemli bir başarı göstermiş, 13 büyük kasabada Belediye Başkanlığını kazanmıştır. Solcu işçi sendikası  PEO Türk Rum işçilerdi örgütlemiş, 8 saatlik iş günü, sosyal sigorta, emeklilik hakkı, ödenekli tatil hakkı gibi önemli kazanımlar elde edilmiştir. Uluslararası maden şirketi CMC’de Türk-Rum işçiler 4 ayı geçen bir grevi yürütebilmişlerdir. Batılı ülkelere Kıbrıs’ta üs vermek söz konusu olunca  25000 kişinin katıldığı protesto gösterisi yapılabilmişti.

İşte tam bu  günlerde Yunanistan’da Alman işgali, Komünist Partisi öncülüğündeki silahlı partizanlar tarafından sonlandırılmış, solcu güçlerin iktidara gelmesini önlemek için Batılı Ülkelerin desteklediği Grivas’ın da bir subayı olan sağcı ordu Komünist  Partiye karşı acımasız bir savaş açmıştır.Parti yasaklanmış,üyeleri bulundukları yerlerde öldürülmektedir.Hükümet, kesik komünist başı getirene ödül vermektedir.11 Kasım 1947 tarihli İngiliz Daily Mirror gazetesi  ödüllerini almaya giden atlıların fotoğrafını yayınlamıştı.Fotoğrafta Alman İşgaline karşı savaşmış kadın komünist partizanların kesik, saçlarından atların eğerlerine bağanmış başları görünüyordu.

Yunanistan’da başlayan bu kasırganın Kıbrıs’a ulaşması çok gecikmedi tabii. Milliyetçi bir histeri her türlü yöntemi kullanarak halkı etkisi altına aldı...36 gün önce Başpiskoposluk seçimini kazanan solun adayı zehirlenerek öldürüldü. Sonraki seçime katılan solun adayı ise daha seçim sonuçlanmadan Ada’yı terk etmek zorunda kaldı.

İşte böyle bir ortamda kişiler, kiliselerde papazların huzurunda,  adlarını soyadlarını yazarak ‘özgürce ‘ oy verirler ve % 95.7 ile ENOİS’i onaylarlar. Kıbrıs’ın komünist partisi AKEL de ,Komünist Partisi’nin yasaklı olduğu,komünistlerin görüldükleri yerde öldürüldükleri,kesik başlarına da ödül verildiği bir ülkeye bağlanmayı ‘destekler’!

Böyle bir ‘Plebisiti’ anmak yararlı değil mi? Hatta kendi arşivlerimize de  bakalım, göreceğiz ki bizde de vardır böyle yaman plebisitler. Hep birlikte analım, analım ki bu günlere hangi ‘özgür’ seçimlerle geldik ortaya çıksın.   

Bu tartışmaların en büyük yararı ise, bugün oylansa, ENOSİS’in  Kıbrıs Rum Toplumunda asla %3’den fazla bir oy alamayacağı gerçeğini ortaya çıkarmasıdır.

Bu yazı toplam 2366 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar