1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. 'Bir tomografi cihazı aldıramadık'
'Bir tomografi cihazı aldıramadık'

'Bir tomografi cihazı aldıramadık'

Sağlık çalışanları eylem yaptı, sağlıktaki eksikliklere dikkat çekti, hükümete uyarılarını yineledi: “Aylardır 1 tomografi cihazı alınmadı, COVID’li hastalar ile normal hastalara tek bir cihazı kullanıyoruz”

A+A-

Fehime ALASYA

Sağlıkçılar, 'alt yapı ve personel eksikliklerinin giderilmesi' ve 'pandemiyle ilgili organizasyonun sağlanması' talebini gündeme taşıdı, hükümete eksikliklerin giderilmesi çağrısı yaptı.

Coronavirüs sürecindeki sorunları dile getiren  sağlık personelleri, YENİDÜZEN’e konuştu, taleplerini sıraladı.

Sağlıkçılar, genel sağlık sorunları yanında özellikle salgın dönemindeki pandemi hastanesi eksikliği ve bunun diğer bölümlerine olumsuz yansımasından şikayetçi…

“Pandemi hastanesi ile genel sağlık iç içe olmaz” diyen bazı hemşireler, insanların hastaneye gelmeye korktuğu için genel sağlık hizmeti almaktan kaçındığını, bunun da kayıplara neden olduğunu anlattı.

Dâhiliye Bölümü Hemşiresi Nafiye Direktör Özmen, genel sağlık alanında hizmet almaya korkan hastaların olması nedeniyle 4 vakanın bu nedenle kaybedildiğini ifade ederken, Radyolog Mehmet Mehmetoğlu, hastaneye aylardır 1 tomografi cihazı istediklerini fakat hala alınmadığını anlattı.

Mehmetoğlu, hastanede olan tomografi cihazından hem genel sağlıktaki hastaların hem de Covid-19 olan hastaların yararlandığını ifade etti.

20 yıllık hemşire olan Ülfet Kıral ise Sağlık Bakanlığı’nın hemşire alımıyla ilgili ‘mevsimlik işçi’ statüsünde yapılacak istihdamına işaret ederek “Kendini hiç bu kadar değersiz hissetmemiştim” dedi. Kıral, “Hemşireler için ‘mevsimlik işçi’ alınacak dendi, ne yani bahçeden portakal mı toplanacaktı?” diyerek siteme etti. 

 

Dâhiliye Bölümü Hemşiresi Nafiye Direktör Özmen:

“Genel sağlık alanında sıkıntı yaşadık, insanlar hizmet almaya korktu, 4 vakamızı bu yüzden kaybettik”

“Zaten yıllardır altyapı eksikliği diye bağırıp duruyor, sesimizi duyuramıyoruz. En büyük eksikliğimiz bu ülkede ambulans uçağın olmamasıdır. Bilinci kapalı, alete bağlı bir hastanın yurt dışına uçurulamaması sorununu yıllardır yaşıyoruz. 11 yıldır bunun için çözüm arıyoruz. 30 yaşında da olsa 60 yaşında da olsa bu tarz hastaları yurt dışına çıkarmak için canımızı dişimize takıyoruz. Yasada karşımıza zorluklar çıkıyor. Bize hastanız TC mi KKTC vatandaşı mı diye soruluyor. Geçmiş hükümetlerin yaptığı protokole göre TC Sağlık Bakanlığı uçağı ülkemize gelip TC Elçiliği aracılığıyla, sadece TC vatandaşı iseniz sizi alıp kurul ile götürüyor. KKTC vatandaşı iseniz, bunun için aileniz 9 bin 500 Euro ödüyor. Bunu aileler karşılıyor, kimisi karşılayamıyor, yardım kampanyası başlatıyor veya bizler başlatıyoruz, her seferinde bunu yaşamak çok acı. Yıllardır bu sıkıntıyı dile getiriyoruz.

Çok mu zor bu geçmişte yapılan protokolde ‘KKTC vatandaşları da buna dahildir’ denilmesi? Biz bunu yapsak TC buna hayır mı diyecek? Bence demez… Ama bunu yıllardır yapmıyoruz. Bu konuda vatandaşlarımıza değer verilmiyor.

“…4 vakamızı bu yüzden kaybettik”

“Pandemi sürecinde ise yeterli ilaç var mıdır yok mudur endişesi taşıyoruz, soruyoruz, var deniliyor ama acaba ne kadar var? Rakamlarla konuşup bir birimizi rahatlatamıyoruz. Şu anda ilk günden çok da farklı değiliz, hemşire aldık mı, eğitim aldık mı, ilacımız tam mı, hiçbir netliğimiz yok. Sadece dünyadaki, Türkiye’deki gelişmeleri takip edip kendimiz araştırdık.

Pandemi hastanemiz yokken, ilk vakaları kucağımızda bulduk, apar topar ‘Amiral Gemimiz’ dediğimiz Nalbantoğlu’nu boşalttık, birçok hastamızı ihmal ettik, genel sağlık alanında sıkıntı yaşadık, insanlar hizmet almaya korktu, 4 vakamızı bu yüzden kaybettik. İnsanlar koktu, sağlık merkezlerine ulaştı, (hastaneye) gelin dedik, getiremedik, nereye gideceklerini bilemediler. Bunları görünce tabi ki korkuyoruz ve tabi ki endişeliyiz, tabi ki ne değişti diye soruyoruz, bu en doğal hakkımız.”

Radyolog Mehmet Mehmetoğlu:

“Hastaneye 1 tomografi cihazı istedik ama aylardır alınmadı”

“Doktorların hiçbir dediği olmuyor. Ben aynı zamanda Tabipler Birliği Yönetim Kurulu’ndayım, hastaneye 1 tomografi cihazı istedik ama bu konu gündeme bile gelmedi, alınmadı. Acilen 1 tomografi cihazına ihtiyacımız var çünkü bu cihazdan hem genel sağlıktaki aciller, hem de Covid-19 olan veya şüphelisi olan hastalar yararlanıyor. Bulaş olabilecek çok büyük risk taşıyan pozisyondayız, acilden gelen insanları riske atıyoruz. Bu cihazın kullanımını hasta gruplarına göre belli bir saate ayırdık, zaman dilimine böldük ama bu çözüm değil. Bu tomografik cihazını Covid-19’lu hastaları ayırmak için istedik ama hala alınmadı. Maliyeti ne isterse olsun, bir insan hayatından kıymetli değil, yeter ki niyet olsun, gerekirse yardım toplar alırız.”

Diyaliz Bölümü Hemşiresi Ülfet Kıral:

“20 yıllık hemşireyim, kendimi hiç bu yılki kadar değersiz hissettiğimi hatırlamıyorum”

“Covid-19’a bağlı olarak en büyük sıkıntımız hastanemizin olmayışıdır. Genel sağlık ile Pandemi aynı hastanede yer alıyor. Nöroloji-Üroloji pandemi olarak kullanılıyor. Bu bölümler ise başka katlara dağıtıldı. Hastane içinde pandemi hastanesi olmaz. Hem vatandaş gelmekten korkuyor hem de çalışanlar yerinden oluyor, düzeni bozuluyor. Pandemide ayrı hemşireler yok, servisteki arkadaşlar oraya çekiliyor, çalışma sürelerimiz çok uzuyor, iş yükümüz artıyor, insan hayatında sorumluluk alıyoruz bunların hiçbir ‘ek mesai’ karşılığı da olamaz. Çok fazla ek mesai yaptığımız dillendiriliyor, biz bunları kendi isteğimizle yapmıyoruz, hemşire yoksa kalıp hastanıza bakmak durumundasınız. Daha fazla çalışma saatine maruz kalıyoruz”

“Hemşireler olarak ‘mevsimlik işçi’ alınacak dendi, ne yani bahçeden portakal mı toplanacaktı?”

“Hemşireler olarak bu süreçte bize kendimizi çok değersiz hissettirdiler. Hemşireler olarak ‘mevsimlik işçi’ alımı yapılacak dendi. Ne yani bahçeden portakal mı toplanacaktı? 20 yıllık hemşireyim, kendimi hiç bu yılki kadar değersiz hissettiğimi hatırlamıyorum. İlk dönemde komşum bile balkona çıkıp bizi alkışladığı zaman gurur duyuyorduk. Devlet de Sağlık Bakanlığı da bize sahip çıkmalı. Yetkililer de birer doktır ama yanımızda olmadı. Maliye Bakanlığı da bizi hayal kırıklığına uğrattı. Biz de sıfır personel alımı ve sıfır pandemi hastanesi yapımı dedik, yer gösterdiler ama hala hiçbir çalışma yok. Kolan Hastanesi alınacak denildi, orası çok yetersiz bir hastane, yangın sürecinde bunu tecrübe ettik.”

Nöroloji Bölümü Hemşiresi Firdevs Gıral Baladanlı:

“Yatak kapasitemiz sınırlı, kurulu düzenimiz Pandemi nedeniyle bozulsa da zorlansak da hizmetlerimiz devam ediyor”

“Covid dışında genel sağlık sisteminde de ülkede ambulans uçağımız yıllardır yok, herkes kendi cebinden bilinci kapalı, alete bağlı hastasını yurt dışına çıkarmak için dünya kadar para ödemekle yükümlü kalıyor.

Covid süresince de sesimizi duyurmaya çalışıyoruz, duyuluyor ama gereken önem verilmiyor.

Sağlık sektöründeki çalışanlar, çalışma saatlerini 8 saat dolu dolu geçiren kişilerdir.

Her gelen hemşire zaten eleman eksikliği nedeniyle nöbetini uzatıyor.

Pandemi hastanesi ve genel sağlık iç içe, insanlar korkuyor, kendini eve kısıyor, sağlık sorunları birikiyor. Biz 7 gün 24 saat görev başındayız ama başka bir bölümde görevimizi yerine getirmekte zorlanıyoruz. Yatak kapasitemiz sınırlı, kurulu düzenimiz Pandemi nedeniyle bozulsa da zorlansak da hizmetlerimiz devam ediyor.”

 

Sağlıkta örgütlü sendikalardan 7 maddelik talepler

 

 

Bu haber toplam 3910 defa okunmuştur
Etiketler : , ,