1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. "Reform için bedel ödemeliyiz ve Kıbrıs’ta barış kaçınılmaz”
"Reform için bedel ödemeliyiz ve Kıbrıs’ta barış kaçınılmaz”

"Reform için bedel ödemeliyiz ve Kıbrıs’ta barış kaçınılmaz”

 Toplumun gündeminden düşmeyen; ekonomi, üretim, eşitlik, reform ve çözümsüzlük sürecini bu kez gazeteciler yorumladı, ‘ne yapılması’ gerektiğini değerlendirdi.

A+A-

 Kıbrıs Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay: “Kurtuluş reçetemiz, Kıbrıs’ta çözümdür, o da uzak. “İnsanların gözü ekonomik protokolde… Ama bunun içerisinden ne çıkacağı meçhul
 

 Gazeteci Esra Aygın: “Kıbrıslı Türklerin dışa bağımlılığını ortadan kaldıracak reforma ihtiyaç var. Ayrıca barış kuruculuğunu müzakerecilik gibi düşünmemek gerekiyor.


 Haberci Gazetesi Haber Müdürü Artun Çağa:  “Yerli üretim artmalı, tepeden tırnağa reforma ihtiyaç var.”

 Kanal Sim Genel Yayın Yönetmeni Sami Özuslu:
Memlekette huzur kalmadı diyen birçok insan ülkeyi terk etmeye hazırlanıyor. Bir kamu reformu var, 15 senedir herkes peşinden koşuyor. Biz dönüşüm yapacaksak Avrupalı, Birleşik Kıbrıs reformu ile ayakları yere basan bir modelde düşünmemiz lazım.

 

Ayşe GÜLER

Kıbrıslı Türklerin gündeminden düşmeyen ekonomi, üretim, eşitlik, reform ve çözümsüzlük sürecini bu kez gazeteciler yorumladı, ‘ne yapılması’ gerektiğini değerlendirdi.

Gazeteciler, Kıbrıs’ta barışın elzem olduğu noktada birleşti, yalnızca iç konularda değil, dışa bağımlılıkla ilgili de reforma ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Yasaların günümüz koşullarına göre düzenlenmesi gerektiğine de değinen gazeteciler, ülkedeki yerli üretimin artmasının şart olduğunu ifade etti.

Kanal Sim Genel Yayın Yönetmeni Sami Özuslu, “memlekette huzur kalmadı diyen birçok insan ülkeyi terk etmeye hazırlanıyor” şeklinde konuştu, dönüşümün Avrupalı, Birleşik Kıbrıs reformu ile ayakları yere basan bir model üzerinde düşünülmesi gerektiğini belirtti. 

Kıbrıs Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay, vatandaşların gözünün ekonomik protokolde olduğunu söyleyerek, “Para beklediğimiz sürece Kıbrıs Türk toplumu için kuşku, belirsizlik de sürecek. Kısır döngü devam edecek” dedi. Baturay, “En büyük sıkıntımız, kurtuluş reçetemiz Kıbrıs’ta çözümdür” şeklinde konuştu.

Haberci Gazetesi Haber Müdürü Artun Çağa, ülkede yerli üretimin artması, yasaların güncellenmesi gerektiğini ifade ederek, “Gerek ekonomik gerek başka açılardan bakıldığında barış elzemdir” diye konuştu.

Kıbrıslı Türklerin dışa bağımlılığını ortadan kaldıracak reforma ihtiyaç olduğunu aktaran Gazeteci Esra Aygın da uzun süre ekonomik zorluğu, Türkiye’den kaynak aktarılmamasını göze alarak birlik içerisinde, bütünleşerek hareket edilmesi gerektiğini kaydetti.

 

GAZETECİLER NE DÜŞÜNÜYOR?

 

Kıbrıs Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay:

“Kurtuluş reçetemiz, Kıbrıs’ta çözümdür”

 

“İnsanların gözü ekonomik protokolde… Ama bunun içerisinden ne çıkacağı meçhul. İçerisinden dar mı yoksa bol mu gömlek çıkıp çıkmayacağını bilmiyoruz. Ülkede, üretimden kopuk bir sistem var. Bu nedenle de gelmiş geçmiş hükümetlerin yapabileceği şey kısıtlıdır. Birçok kesim, sürekli olarak üretelim, ürettiğimizi bize yetsin, sonra satalım diyor. Geçmişte ülke üretebildiğini kanıtladı ama daha sonra üretimden koparıldı. Yeterli üretim yok, kayıt dışılık var. Ülkenin bolluğa alıştırıldığını düşünüyorum. 4’lü Koalisyon Hükümeti döneminde para gelmediği zaman yerel kaynaklarımızla bir şeyler yapabileceğimizi kanıtladık. Ancak üretmeyen ve tüketen sistem olduğu için olmayan parayı harcıyoruz. Bu durum da kamu ödenmesinden birçok noktaya kadar Türkiye’ye bağımlılığı getiriyor. Her ne kadar da ‘UBP-HP Hükümetinin kurulmasında hiçbir telkin yoktur’ dense de bugün 1 yıldır 4’lü hükümetle görüşmeyen TC’li yetkililerin hükümetle görüşmesi, insanlar tarafından sevinilecek durum olarak görülmedi.

Dibe durmamıza izin vermiyorlar. Aslında bu olsa, daha sağlam çıkabiliriz. Kıbrıs’ın güneyi dibe vurdu, şimdi çıkıyor. Kuzeyde ise toplum bu düzene alıştırıldığı için zaman zaman tepki gösterse bile sistemin bir parçasından tutuyor. Toplum öncelikle ne istediğine karar verebilmeli.

Para beklediğimiz sürece Kıbrıs Türk toplumu için kuşku, belirsizlik devam edecek. Kısır döngü devam edecek. Kronik sorunların çözülebileceğine ihtimal vermiyorum.

Reform için gerçekçi, popülizmden uzak olmak gerekir. Reformların bazı bedelleri vardır. Bunlara katlanmak gerekir. Bizde de toplumun hazır olması gerekir. Siyaset, kamu ve eğitim gibi birçok konuda reform gerekir. Kamuda olmazsa, hiçbir alanda reform yapamayız.

En büyük sıkıntımız, kurtuluş reçetemiz Kıbrıs’ta çözümdür. Ama o da çok uzaktır. Gelinen aşamada müzakere etme ortamı bile bulunmuyor. Olumlu bir adım atılacağı yerde karşılıklı suçlamalar yapılıyor. Türkiye’nin federal çözümden uzaklaşan bir tavrı var. Yeni arayışlar içerisinde girdiğini söylüyor. Avrupa Birliği içerisinde iki devlet formülünü ilkokul çocuğuna bile söyleseniz, asla kabul edilmeyeceğini bilir.”

 

Haberci Gazetesi Haber Müdürü Artun Çağa:

“Yerli üretim artmalıdır, tepeden tırnağa reform istiyoruz”

“Ekonomi için yapılabilecek ilk şey yerli üretimin artırılmasıdır. Üretimin iyice durduğu ülkede yerli üretim artırılmazsa, turizm ve eğitime de çok fazla katkı sağlanamaz noktaya gelinir, hayatı ithalatla çevirmeye çalışırsınız. Ülke olarak, her iki sektörde de kullanılabilecek ham maddeleri üretmeliyiz.

Ülkede tepeden tırnağa reform gerekiyor. Örneğin;  yasaların da güncellenmesi şarttır. Toplumsal açıdan çok önemli birçok yasa var, çağın şartlarına uyulması, reform edilmesi gerekiyor. En önemli reform hareketi olarak bunları görüyorum. Yalnızca yasaları yenilemekle de olmaz, bunların uygulamasını sağlanabilecek hareketlerin yapılması lazım. Bunun da başında kamu reformu geliyor. İcraatı uygulayacak kamu çalışanlarıdır büyük ölçüde.

Bununla birlikte; Kıbrıs’ın kuzeyinin içine bulunduğu durum, barışı da gerekli kılıyor. KKTC bu haliyle tanınacak olsa tanınırdı. Gerek ekonomik gerek başka açılardan bakıldığında barış elzemdir. Doğu Akdeniz’deki gaz da barışı zorunlu kılıyor. Bunlar da Kıbrıslı Türklerin haklarıdır diye bir başka bunu alamaz. Nesiller gelir geçer, buna ihtiyaç vardır.

Genç nesillerle konuştuğumuzda ülkede üretim olmadığından söz ediliyor. Ama çok yakın geçmişe baktığımızda kendine yetebilecek, ihracat yapabilecek birçok üretim kalemine sahip olduğumuzu görüyoruz. Yalnızca narenciye ya da tahıl üretimi de değil, aklımıza gelebilecek birçok ürün üretilebilirdi.

Tüm bunlar da ‘tembel’ damgası vurulan kişiler tarafından üretilen ürünlerdi. Reform üretime de dönük olmalı. Üretmeyen toplumlarda ithalatla bir yere kadar yaşayabilir.

Adalet ve eşitlik kavramının iyice deforme edildiğini düşünüyorum. Toplumda adalet algısının gittikçe düştüğüne yönelik bir durum var. İnsanlar hissettiklerini söylüyor. Ben, öyledir demiyor. Elbette ki adalet, ayakta duran ender olgulardan biridir. Bu konuda algının değişmesi gerekiyor. Geç gelen adalet, birçok kişi tarafından adaletsizlik olarak algılanıyor. Algıyı düzeltmek aslında çok kolaydır.

Eşitlik ise çok zor… Herkes yasalar önünde eşit ama. Bazıları yasalar önünde biraz daha eşit. Ekonomik gelirin artıkça eşitlik seviyen de artıyor.”

 

Gazeteci Esra Aygın:

“Kıbrıslı Türklerin dışa bağımlılığını ortadan kaldıracak reforma ihtiyaç var”

 

“Avrupa için Niyazi Kılzıyürek’in seçilmesi ile yeni bir döneme girdik. Kıbrıs’ta federasyonunun gerçekçi olmadığı, iki toplumun ortak bir yapı kuramayacağı iddialarının tamamen yanlış olduğu ortaya çıktı. İki toplumun, çoğunluğunun ortaklaşmaya, federasyona ve Kıbrıs’ın birleştirilmesine verdiği destek ortaya çıktı. Kıbrıslı Türk Lider Akıncı’nın bayram mesajı oldukça önemliydi, federasyona vurgu yaptı. Ancak bunların artık eyleme dönüşmesi gerekiyor.  Kendisi barış adına cesur adımlar attı. Ama bazı adımları da tek taraflı olarak atabilmemiz gerekiyor. Ölü şehir Maraş duruyor. Bu konu, Akıncı’nın seçim bildirgesinde de yer alan konulardan biriydi. Bununla ilgili adımlar atılmalı. Barış kuruculuğunu müzakerecilik gibi düşünmemek gerekiyor.

Türkiye ile öyle bir vesayet sistemi kuruldu ki,  bu çözülmeden, bağımlılık ilişkisi düzelmeden, sistemi yeniden yapılandırıcı şeyler olmadan, üretimin artırılmasıyla bazı şeylerin düzeltileceğine inancım yok. Uzun süre ekonomik zorluğu, Türkiye’den kaynak akmamasını göze alarak birlik içerisinde, bütünleşerek hareket etmeliyiz.

Ülkede sil baştan yeniden yapılandırma olmalı. Kıbrıslı Türklerin dışa bağımlılığını ortadan kaldıracak, kamu sistemini bütünleştirecek bir reforma ihtiyaç vardır. Ufak tefek teşvik, üretim gibi konularda değil, bu gibi konularda reforma ihtiyaç var.”

 

Kanal SİM Genel Yayın Yönetmeni Sami Özuslu

“Ülkenin sadece ekonomik değil, kriminal sorunları da var”

“Ülkenin birçok sorunu var. Ekonomik sorunların yanında kriminal sorunlar da var. Derli toplu bir vizyon gerekiyor, bu ülkenin güvenliği de geleceği de bir vizyon çerçevesine ele alınmazsa insanlar ülkeyi terk etmeye hazırlanıyor. Memlekette huzur kalmadı diyen birçok insan ülkeyi terk etmeye hazırlanıyor. Bir kamu reformu var, 15 senedir herkes peşinden koşuyor. Reform yapılacaksa devrim kadar önemlidir. Biz dönüşüm yapacaksak Avrupalı, Birleşik Kıbrıs reformu ile ayakları yere basan bir modelde düşünmemiz lazım. Bence eğer Kıbrıs Türk toplumunun temsil edildiği yer Meclis ise Meclis’teki bütün partiler kendi programlarını, bugüne kadar yazılmış bütün hükümet programlarını gözden geçirmelidir. Birbirimize yalan söylemek ve sonuçlanmayacak hedefler paylaşmak yerine, önümüze doğru düzgün hedefler koymalıyız. Ekonomik gelişim, ülkeye doğru düzgün bir giriş çıkış muhacerete politikası olmadan olmaz, bir birimizi kandırmayalım.

Bayram süresince 500-600 uçakla 25 ile 30 bin insan geliyorsa bu insanların ne kadarı turisttir?  Bunun hesabını ben vatandaş olarak devlete sormak isterim. Reform yapacaksak reformun içini doldurmalıyız. Toplumsal faydadan söz etmeliyiz. Kimse bana gümrük vergi reformu yapılacak demesin, bunlar tali yollardır. Bizler feleğini şaşırmış bir durumdayız. İnsanlar eşit doğmaz İnsan hakları, sınıfsal eşitlik dâhil olmak üzere her konuda eşitliği sağlamak lazım. Önümüze konulan kötü modellerle biz yanıltılıyoruz.”  

Bu haber toplam 1679 defa okunmuştur