1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Polis Teşkilatı'na ‘tazminat’ cezası
Polis Teşkilatına ‘tazminat’ cezası

Polis Teşkilatı'na ‘tazminat’ cezası

19 Temmuz 2011'de dönemin TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs ziyaretini ve söylemlerini protesto etmek için KTHY önünde toplanan eylemcilere polisin sert müdahalesi yargıya taşınmıştı.

A+A-

Kamuoyunda “19 Temmuz olayları” diye bilinen eylemde polis tarafından darp edilen Mehmet Taşker, polis memuru Cevdet Durmuş ve Polis Genel Müdürlüğü’ne açtığı ‘tazminat’ davasını kazandı: “Polis hatalı-3 bin TL ve yasal faiz tazminat olarak ödenecek”

Didem MENTEŞ

Kamuoyunda “19 Temmuz olayları” diye bilinen eylemde polis tarafından darp edilen Mehmet Taşker, polis memuru Cevdet Durmuş ve Polis Genel Müdürlüğü’ne açtığı ‘tazminat’ davasını kazandı.

Mahkeme, dünkü dava kararında hem polis teşkilatını hem de darp eden polis memurunu hatalı bularak 3 bin TL ve yasal faiz olmak üzere maddi tazminata hükmetti.

Hatırlanacağı üzere 19 Temmuz 2011’de dönemin TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adaya gelişini ve Ankara’dan dayatılan politikaları protesto etmek amacıyla KTHY binası önünde toplanan eylemcilerle polis arasında arbede yaşanmıştı. Arbede sırasında sendikacı Mehmet Taşker, polis memuru Cevdet Taşker tarafından darp edilmiş ve korkunç görüntüler basına yansımıştı.

YENİDÜZEN’e konuşan dava Avukatı Öncel Polili, bu kararla Mahkemelere olan güvenin artması yanında ‘gösteri özgürlüğü’ ihlalinin yapılamayacağını, polis teşkilatının siyasi ya da başka keyfi sebeplerle bu hakka müdahale edemeyeceğini gösterdiğini söyledi.

Maddi tazminat

19 Temmuz 2011 tarihinde dönemin TC başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıslı Türklere “besleme” deyişi ile Kıbrıs politikalarını ve adaya gelişini protesto etmek amacıyla KTHY önünde toplanan eylemcilerden Mehmet Taşker, kendisini darp eden polis memuru Cevdet Durmuş’a ve PGM’ye karşı açtığı dava dün sonuçlandı. PGM’nin davada yaptığı savunmalar Mahkeme tarafından inandırıcı ve geçersiz bulundu. Davacı avukatlığını Öncel Polili’nin üstlendiği davada yargıç hem polis teşkilatını hem de darp eden polis memurunu hatalı bularak 3 bin Türk Lirası ve yasal faiz olmak üzere maddi tazminata bağladı.

Savunmalar geçersiz bulundu

Mahkeme kararında davacı Mehmet Taşker’in ‘darp’ şikayeti üzerine PGM yetkilileri “Eylemin yapıldığı bölgedeki yolun trafiğe kapatılması suretiyle kamu düzeninin bozulması polisi müdahale etmek durumunda bırakmıştır” ifadesini kullandığını aktardı. Mahkeme, “Yolun belli anlarda trafiğe kapatıldığının fotoğraflardan anlaşıldığı ancak bunun kamu düzenini bozmak olarak değerlendirilemeyeceği” bulgusuna varılarak polisin eylemcilere yapmış olduğu müdahalenin yersiz olduğunu vurguladı. Diğer bir savunma olan, “polisin karşıt grubun varlığı nedeniyle güvenliği sağlamak” ifadeleri ise “varlığı bile kanıtlanamamış olan bir grup için anayasal eylem hakkını kullanan bir gruba müdahale edilmesine dair verilen ifadelere itibar edilemeyeceğini” vurguladı.

----------------------------------------------------------------------


Avukat: “Gösteri özgürlüğü ihlal edilirken bu karara göre hareket edilmeli”

YENİDÜZEN’e açıklama yapan Avukat Önce Polili, davada PGM’den bir kişinin şahadet verdiğini, şahadetinde bahse konu polis memuruna disiplin soruşturması açıldığını ve disiplin yargılanması yapılacağını söylediğini aktardı. Polis memuruna ceza davası açılmadığını, Savcılığın bu davayı açabileceğini aktaran Polili, müvekkilinin tazminat davası açtığını aktardı. Öncel Polili, dava esasında polis memuru Cevdet Durmuş’un darp fiilinden Polis Genel Müdürlüğü’nün sorumlu olduğunu söylediklerini ancak PGM’nin duruşmada bunu kabul etmediğini belirtti. Polili, “Biz de yapılan bu filin meşru ve yasal gerekçeleri olmadığını söyledik. PGM ise ‘Büyük bir grup vardı trafiği engellerlerdi, bizim müdahale etmemiz gerekirdi’ dedi. Mahkeme de ‘göstericilerin bir kısmının yolun içine girmiş olmasının trafiğe engel olabilir ama bu bir gösteriyi değiştirmek için sebep değil’ savunmasını geçerli bulmadığını söyledi. Ayrıca ‘başka bir grup vardı onun için müdahale ettik’  müdafaalarını da inandırıcı bulmadığına kanaat getirdi ve polis memurunu ve PGM’yi tazminat için sorumlu tuttu” dedi.

Polili, Müvekkili Mehmet Taşker’in davayı kazanmasıyla bu gibi gösteri özgürlüklerini ihlal edilen kişilerle ilgili fon oluşturulması ve bu fondaki ücretlerle bu davaların açılmasını söylediğini belirtti. Gösteri özgürlüğünün temel bir hak olduğunu ve bu hakkın polisin siyasi sebeplerle ya da bazı sebeplerle keyfi bir şekilde müdahale edilemeyeceğinin gösterildiğini söyleyen Öncel Polili, bu dava kararının Mahkemelere olan güveni de artırdığını dile getirdi. Türkiye’de bu tür meselelerde yargı sürecinin düzgün işlemediğini bu nedenle geçtiğimiz gün meydana gelen kanlı adliye olayındaki gibi insanların kendi yargılarını yaratmaya çalıştığına değinen Avukat, bu davaların bizim ülkemizde iyi ilerlediğini ifade etti. Öncel Polili, polisin artık ‘gösteri özgürlüğünü’ ihlal ederken bu dava kararını göz önünde bulundurarak hareket etmesi gerektiğini ifade etti.

------------------------------------------------------------------------

6 eylemci de beraat etmişti:
“Polis, yasal görev ve yetkileri kapsamında hareket etmedi”

Hatırlanacağı üzere yine 19 Temmuz 2011 günü polis arasında yaşanan arbede soncunda ‘polisi darp’ ve ‘görevinden men etme’ suçundan tutuklanan ve hakkında dava açılan 6 eylemcinin lehine sonuçlanmıştı. 8 Eylül 2014 tarihinde Yargıç Hale Ahmet Raşit, 6 sanığı suçsuz bularak beraat etmelerine karar vermişti. Yargıç, özellikle dönemin Lefkoşa Polis Müdürü Pervin Gürler dahil olmak üzere davada yer alan 12 polisin çelişkili’ ifadelere yer verdiği ve tahkikat memurunun soruşturmaya yeterli özeni göstermediğini dile getirmişti.
Ayrıca “Yasal mevzuat çerçevesinde incelediğim huzurumdaki tüm şahadet ışığında 19 Temmuz tarihinde KTHY binası önünde anayasal toplantı ve gösteri ve ifade özgürlüğü haklarını kullanan sanıkların da içerisinde bulunduğu topluluğun, astığı pankartı almak için hareket eden polisin darp ve görevinden men edildiğini iddia ettiği esnada yasal görev ve yetkileri kapsamında hareket etmediği hususuna” bulgu yapmıştı.
Sanıklar Bülent Kurt, Ahmet Cenkler, Şevki Yoldaş, Salih Batak, Mustafa Keleşzade ve Nevzat Hami hakkında getirilen‘polisi darp’ ve ‘polisi görevinden men etme’ davaları, İddia Makamı’nın sanıkları mahkum edilebilmesiyle ilgili yeterli şahadet sunamadığına vurgu yapılarak, beraat kararı çıkmıştı.

 

 

Fotoğraflar: Çağıl GÜNALP

Bu haber toplam 6385 defa okunmuştur
İlgili Haberler