1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Plajlara şiddet girmeden…
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Plajlara şiddet girmeden…

A+A-

 

Plajlara girişlerde hak arayış çabaları yoğunlaştı.
Anayasal haklarını arıyor bazı aktivist gençlerimiz… Çok da iyi yapıyorlar.
Yıllardır her yıl özellikle deniz sezonunda bağırıyor, çağırıyor, yazıyoruz.
“Denizler halkın malıdır, girişlerde ücret alınamaz.”
Bunu söylerken anayasadan destek alarak söylüyoruz ama yıllardır hiçbir yönetici tınmadı.
Ta ki geçen yıl bir-iki avukatımızın bazı plaj işletmelerine karşı açtıkları davayı kazanana kadar.
Mahkeme plajlara girişlerde ücret alınmaması gerektiğine karar verdi.
Bu kararın ardından hak arayışları daha da bir hukuka dayandığından hak arayışları daha dayanıklı oldu. Oysa ki anayasa yazıyordu zaten ama sanki mahkemenin böyle bir karar alması beklendi.
İyi de oldu.
Bu yıl bazı cesur insanlarımız da bu hakkını aradı plajlara girişlerde… Zor da olsa bazı plaj işletmeleri izin verdi, bazıları kaba kuvvet kullandı.
Bu sorun anayasal hakka rağmen devam edecek çünkü otorite çıkıp da “plajlara girişler serbesttir” diyene kadar… Hukukun üstünlüğünü hükümet de dillendirene kadar…
Ancak yapamıyor veya yapmak istemiyor!
Umarız kurulacak yeni hükümet bu konuda otoritesini gösterir.
Hükümetten böylesine bir açıklama gelmedikçe plaj girişlerinde şimdi duyduğumuz olayların daha büyüğünü yaşama olasılığı da var. Yaralanmalar veya daha kötüsü bile olabilir. Otorite mutlaka yasaları, anayasayı hatırlatmalı, hukukun uygulanması gerektiğini vurgulamalı.
Öte yandan kendi adıma söyleyeyim; Plajlarda hizmete karşı değilim ancak plajlar, denizler kimsenin malı olamayacağına göre, girişlerde değil, hizmeti verirken ücret alınabilir. “Ama o kadar adamım yok, her hizmet başına adam koyamam” derse işletmeci haksızdır. Halkın malı olan bir yerden para kazanmak istiyorsa ‘hizmet başında adam’ uygulamasını da yapmalıdır.

--------------------------------------------------------------------------------------

Korunma içgüdüsü

Müzakereler Eide’nin açıklamalarına göre umutlu, sevindirici gidiyor. BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, dünkü görüşmelerin ardından yaptığı ortak açıklamada yönetim, mülkiyet, toprak kriterleri başlıklarında özlü görüşmelere geçildiğini ve liderlerin kararlılıklarından ve müzakerecilerin çalışmalarından da etkilendiğini belirtti. Eide, “Dün adaya geldiğimde iyimserdim, bugün çok daha iyimserim. Liderlerin uzun süredir devam eden sorunun çözümüne yönelik kararlılığı bunda çok etkili oldu” diye de ekledi.
Tabii bunlar güzel sözler, umut verici ifadeler… Ancak insan bu gibi sözleri önceden de çok duyduğunu düşünerek eskisi kadar umutlu olmaktan çekiniyor sanki…
Bir daha hayal kırıklığı yaşamak istemiyor, konuyla çok ilgilenmiyor gibi bir hava var şu anda ama elbette ki çok dikkat kesilmediği gibi bir izlenim verse de kulağının biri müzakerelerde aslında… Eide’nin söyledikleri, liderlerin açıklamaları mutlaka beyninin bir yerinde yer ediyordur ama şu anda o sözcükleri ifade etmekten şimdilik kaçınıyor gibi…
Bir çeşit korunma içgüdüsü…

Bu yazı toplam 2137 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar