1. YAZARLAR

  2. Mert Özdağ

  3. Piyasaya dokunmak ya da dokunmamak…
Mert Özdağ

Mert Özdağ

Piyasaya dokunmak ya da dokunmamak…

A+A-

Ekonomist değilim ancak onları çok dinledim.
Manzarayı çok net görüyorum.
Kim ne derse desin, şu anki en önemli gündem bence ekonomidir.
Sıradan ekonomi. Yurttaş ekonomisi.
Daha bilin adıyla pahalılık!
Pahalılık öyle yakıcı ki.
Takip etmişsinizdir; bir süre önce, daha bu kriz bile patlamadan Türkiye'de hükümet, “Piyasayı canlandırmak için”, halkın ilgi duyduğu harcama alanlarında vergi indirimine gitti.
Ne yapıldı?  Mesela, konut sektöründe, “Toplu Konut İdaresi” öncülüğünde uzun vadede ucuz faiz ile konut satış kampanyası başlatılmıştı. Şimdi,  alt ve orta gelir grubunun satın alacağı konutlara getirilen vergi indirimi ile konut fiyatlarında yüzde 10 dolayında bir ucuzluk sağlanabilecek.
Diğer yandan buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, klima, elektrik süpürgesi ve ütü gibi beyaz eşyada yüzde 6.7 olan "ÖTV” yükü 30 Nisan’a kadar kaldırıldı.
Bunun sonucu beyaz eşyada perakende satış fiyatlarının en az yüzde 6 - 7 oranında ucuzlaması bekleniyordu.
Ev, ofis ve bahçe mobilyalarında yüzde 18 olan KDV yükü, 30 Nisan 2017 tarihine kadar yüzde 8’e indirildi.
Gezinti gemileri ile yatlar ve kotralardaki yüzde 8 olan ÖTV sıfırlandı. KDV oranı yüzde 1’e indirildi.
Belli ki AKP iktidarı hem referandum sürecini hem de dövize endeksli kriz dönemini vatandaşı rahatlatarak geçirmek istiyordu.
Piyasa hareketlensin istiyordu.
Türkiye'de ekonomistler gıda harcamalarında da vergi indirimine gidilmesinin halkı rahatlatacağını düşünüyordu. Kimilerine göre bu konu da gündemde…

*  *  *

Bizde ise durum farklı!
Bütçe yapısı nedeniyle direkt ekonomiye müdahale şansız yok devletin…
Bir dizi önlem alındı, yerinde ve önemli adımlar ancak arkası gelmeli…
Dövize endeksli her şey gün geçtikçe daha pahalı hale geliyor.
Neler yapılabilir diye kafa patlatmak gerekiyor şimdi…
Ne yapılırsa piyasa canlanır?
Ne yapılırsa hayat daha ucuz hale gelir?
Ne yapılırsa vatandaşın cebi rahatlar?
Mesela "konut" sektörü.
Emlaktaki sektör temsilcileri bir süre önce “piyasa canlı” diyordu, şimdi kriz havası geliyorum diyor…
Canlı olmasına rağmen daha ucuza ev satın alınabilecek koşulları sağlamak mümkün değil mi?
Etrafımızdan takip ediyoruz, binlerce genç yeni bir ev hayalinde.
Evlenmek istiyorlar, haliyle…
İyi de, “iyi gittiği” söylenen bu konut piyasasında neden gençler rahat ev sahibi olamıyor?
İyi giden nedir?
Daha doğrusu evler satılıyorsa, bu evleri kimler satın alıyor?
İşte orası tartışmalı…
Zira evlenmenin ateş pahası olduğu bu dönemde peynir ekmek gibi satılan evleri orta halli yurdum insanı almıyordur hiç kuşkusuz.
Yabancılara konut satışı ve bir yatırım aracı haline gelen bu sektörün genç bireylere ayrıcalık tanımadığı aşikar.
Bu durumda devletin özellikle yeni evlenecek yerli gençler için bazı paket indirim süreçleri başlatması faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Ya da toplu konut projelerine yönelmek de bir seçenek!
Aynı durumda olan otomobil satışları var.
Bizde de halkın konut yanında otomobile ilgisi yüksek…
Hükümetin, döviz fiyatındaki artışın fiyatları olumsuz etkilemesine rağmen otomobil talebi canlı.
Bu sektörde de bir vergi indirimi, ya da seyrüseferlerde bir değişiklik elbette piyasaya rahatlama getirecektir.
Diğer yanda her gelir grubundakilerin, cep telefonuna ilgisi de çok yukarıda…
Mobil internet ve telefon ücretleri.  Bu konuda da atılacak vergi indirimi adımları ciddi rahatlama getirebilir.
Hükümetin, piyasayı canlandırmak için hem Türkiye’deki adımları taklit etmesi (beyaz eşya, araç vergileri gibi vergilerde indirim) hem de bu adımlara gıda ürünleri, cep telefonları, otomobil vergileri ile konut vergilerini de eklemesi ciddi bir rahatlama getirebilir.
Maliye kasasında bu vergi indirimleri yüzünden açık mı olacak?
Olsun!
O açığı da kumar oynamaya gelen kumarbaz ödesin!
Ya da sigaraya eklensin, ne bileyim bet ofislere daha fazla vergi eklensin.
Temel gıda ucuzlasın, gençlerin ev araba daha iyi yaşam koşullarının önü açılsın, kumar, bet sigara pahalı olsun.
Kötü mü yani?
Zaten devlet, devlet olmanın gerekleri yerine getirmiyor.
Zaten eğitim, sağlık özele teslim.
En azından piyasaya eli değsin bu devletin.
Yurdum insanının cebine fayda sağlasın.
Umarım bu pahalılıkta sade yurttaşı da düşünen adımlar atılır ve bu kötü günleri daha da fakirleşmeden atlatırız.
Umarım.

 

 

 

Bu yazı toplam 1745 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar