1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. 'Pimini çek bombayı at, patlasın. Şimdi ben o haldeyim'
 Pimini çek bombayı at, patlasın. Şimdi ben o haldeyim

'Pimini çek bombayı at, patlasın. Şimdi ben o haldeyim'

20 yaşında cinayetten mahkum Mehmet Said Taş… Ve kendi değimiyle ‘annesine bacısına’ küfür ettikleri için çıkan kavgada eline kan bulunan bir isim…

A+A-

Tüyler ürpertici tel örgüler ardında birçok hayat gizli… Bu hayatlardan biri de çok genç yaşta ‘cinayet’ suçundan mahkum olmuş Mehmet Said Taş… YENİDÜZEN, parmaklıklar ardında kalan hayatlara dokunabilmek için cezaevine girdi, farklı hikayelere ortak oldu…

 

Didem MENTEŞ

Adını bile duyduğumuzda farklı bir his yaşadığımız cezaevinde hayat bir şekilde akıp gidiyor.
Kimileri pişman, kimileri ise yaptığından ders almıyor…
Islah olmadığını olmayacağını açık yüreklilikle dile getiren ise bir genç…
20 yaşında cinayetten içerde Mehmet Said Taş… Ve kendi değimiyle ‘annesine bacısına’ küfür ettikleri için çıkan kavgada eline kan bulunan bir isim…
Babası, dedesi, abisinin mahkum olan hayatları…
En kötü olan ise işlenen cinayeti savunuyor olması Mehmet Said’in. Açık yüreklilikle ne abisi ne de kendi adına pişmanlık duymadığını söylüyor…


Parçalanmış bir hayat

Mehmet Said Taş, Gaziantep’ten 90’lı yıllarda Kuzey Kıbrıs’a gelen bir ailenin en küçük çocuğu. Kendi ifadesiyle hayata kötü başlamış Mehmet Said... Kendisi çok küçük yaşta iken anne ve babası ayrılmış. İki ablası annesiyle, abisi ile kendisi de babasıyla kalmış. Kimi yurt dışında kimi de yatılı okullarda kalarak bir tarafa savrulmuş, parçalanmışlar… Hayata bir sıfır yenik başlamanın acısını yaşarken, en büyük darbeyi de 18 yaşında hapishaneye düşerek yaşar genç Said…

“Beni ne polis ne savcı ne de yargıç anladı”

Lapta’da 2014 yılı içerisinde Taş ve Kuloğlu ailesi arasında yaşanan bir meseleden dolayı cinayet işlenir. İki aile arasında çıkan kavgada başından vurulan Bekir Kuloğlu ölür ve iki genç hayat mahkum olur. Baba Mehmet Taş ve dede Ahmet Taş beraat ederken, abi Umut Taş 20 yıl, Mehmet Said Taş ise 25 yıl hapis cezası alır… Bu süreç içerisinde ailece çok yıprandıklarını anlatır ve asla suçunu kabul etmediğini söyler. Mehmet Said ‘benim suçum yok elime silah almadım’ diyor… “Beni ne polis ne savcı ne de yargıç anladı… Bizim hapis olmamız için herkes elinden geleni yaptı, bizi sürüklediler” diyor…

“Adalete inanmıyor”

Adalete inanmıyor Mehmet Said, hayatımızdan çaldılar diyor gözleri dolarak, sesi titriyor… 20 yaşındaki genç mahkum şunları söylüyor: “Tutuklandığımız zaman nezarethanede kalmamız için çok uğraştırlar. Adil bir yargılama yapmadılar. Dedem ve babam beraat etti ama tutuklu oldukları dönem dedem çok hasta oldu. Babamın düzeni bitti gitti. İş hayatımız sıfırlandı. Babamla birlikte makinist dükkanımız vardı hepsi kaldı.  Benim tek suçum abimi olay yerinden alıp götürmem. Hakim kamerada benim elimde ne tabanca ne bıçak hiçbir şey olmadığını görmesi rağmen bana 25 yıl verdi. Son polislerle savcılarla kavga etmeye başlamıştık. Bizi tüketsinler diye bizim davamızı hep ileri tarihe atıyorlardı. Çünkü karşı taraf babamdan çok korkuyorlar. Abim şuan nezarethanede. Ne adalet var ne bir şey… Şuan rahat konuşurum ama dışarı çıktığım zaman rahat durmayabilirim.”

“Hayatımızdan çaldılar, umudumu çaldılar” …

En kötü olan ise işlenen cinayeti savunuyor olması Mehmet Said’in. Açık yüreklilikle ne abisi ne de kendi adına pişmanlık duymadığını söylüyor…  “Pimini çek bombayı at, patlasın. Şimdi ben o haldeyim” diyor… Çok büyük yemin ettiğini belirterek, hayatından çalınan zamanı geri alamayacağı için başka yollara sapacağını iddia ediyor, öfkelenerek…  “Hayatımızdan çaldılar, umudumu çaldılar” diyor…
Cezaevinden çıktıktan sonra hayatına yeni bir yol çizmek yerine kötü şeyler yapmayı düşünüyor ve açıkça bunu söylüyor… “Bu kapıdan 31 yaşında çıkacağım ve benim hayatım bitmiştir.Benim annem yoğun bakımda yattı. Annemin gözyaşları döküldü. Ben annemin gözyaşı dökmesine dayanamam. Keşke yapmasalardı ama yaptılar. Ben hiç pişman olmadım…”

Cezaevi ıslah etmiyor

Cezaevinin ıslah edici olmadığını söylüyor Mehmet Said Taş… Cinayetle uyuşturucudan hüküm giymiş kişilerin aynı koğuşta kaldığını söylüyor. Cezaevinden çıkan bir kişiye ne devletin ne de insanların sahip çıktığını söylüyor. Sahip çıkılmadığı için mahkumların yeniden cezaevine gelerek mahkum olduğunu ve hayatlarının solduğunu anlatıyor… Cezaevinde sosyal faaliyetlere katıldığını, İngilizce eğitim aldığını ise gülen gözlerle anlatıyor Mehmet Said… Spor faaliyetlerine katılarak zamanın geçmesini bekliyor “Seramik atölyesinde de çamura hayat veriyorum” diyor…

Bu haber toplam 4260 defa okunmuştur