Başbakanlık COVID-19 Koordinasyon Konseyi Başkanı Sibel Siber'in "15 bin testle sokağa ineceğiz" açıklamasına Sağlık Bakanı Ali Pilli'den çok sert tepki geldi, Pilli "Yeter artık herkes herkesle uğraşmasın” dedi.

Düzenlediği basın toplantısında sinirlerine hakim olamayan Pilli , "Kişiler bir müddet de kendilerini değil halkı düşünsünler. Herkes herkese bulaşmasın yahu, yeter" dedi.

Açıklamasında gergin olduğu gözlemlenen Pilli, “şahsi çıkarlar peşinde olunacak bir dönem olmadığını” belirtti.

Pilli, 3 türlü test kitlerine değinerek, PCR testlerinin üstünlüğüne dikkat çekti..

Siber'in "15 bin hızlı test yapacağız" açıklamasına işaret eden Pilli şu sözlerle tepki gösterdi, adeta öfke patlaması yaşadı: “Örneğin biz 15 bin vakaya gelişi güzel tarama, hızlı test yaptık. Her bölgeden gelişi güzel tarama yaptık. Aldığımız bu 15 bin kişi içerisinden hepsi negatif çıksa acaba hepsi negatif mi, beş bin tane pozitif çıkarsa bu 5 bin kişiyi nasıl ispat edeceğiz? Bu 5 bin kişiyi pozitifsiniz veya değilsiniz, sizi izole edelim mi, diyeceğiz. Tümüne PCR testi yapmamız gerek. Bizim 5 bin tane PCR testimiz var mı? Yoktur. O halde biz bu insanlara evde izole olun mu diyeceğiz, hastaneye mi götüreceğiz? Ne yapacağız?”

Başbakanlık COVID-19 Koordinasyon Konseyi Başkanı Sibel Siber önceki gün yaptığı açıklamada  “komite olarak yaptıkları çalışmalara göre devletten herhangi bir talepte bulunmadan, bağışlardan sağlayacakları 15 bin test kiti ile 4-5 günlük bir süre zarfında ülke genelinde epidemiyolojik çalışma yapacaklarını" açıklamıştı.

 “Hiçbir mermimizi boşa kullanmayacağız”

Bakanlıkta alınan kararların birçok görüş çerçevesinde alındığına dikkat çeken Pilli, “Herkesten, her ülkeden bilgi topluyoruz, herkese, her yeniliğe açığız, çok güzel fikirler alıyoruz, ilgili yerlerle bunları paylaşıyorum. Burada görülmeyen birçok kahraman vardır. Bunları da unutmamak gerek. ‘sadece Ali Pilli düşündü ve yaptı’ değil, meslekte 35 yılımı verdim, herkesin fikirlerine saygılı kişilerden biriyim. Bugüne dek hiçbir şeye tek başıma karar vermedim.” şeklinde konuştu.

Pilli şöyle devam etti: “Bu işin ekonomik boyutu da var. İnsanların çalışması, evine ekmek götürmesi gerek, sosyal yönü de var. Fakat bir taraftan da sağlık yönü vardır. Sağlık yönünü çözemezsek, sınırlamayı açsak da başımıza giyeriz. Tüm paydaşlarla birlikte bu işi başarmalıyız. Hem ekonomik, hem sosyal hem sağlık yönünü de düşünüyoruz.

Her bölgede güvenilir testler yapma hedefi çizdik. Kimseye gönderme yapmıyorum, görüşlerimi ifade ediyorum. Çalışmalarımızda önümüzü daha iyi görebilmek için ileriye gidip çalışmalarımızı genişleteceğiz. Acaba gizli vaka var mı diye mermilerimizi hedefe yönlendirerek araştıracağız. Ne yapacağımıza heyetlerle, tüm paydaşlarla hep beraber karar verdik. Halkımızın sağlığına zarar vermeyecek şekilde kazanarak bitirmek istiyoruz. Biz savaşıyoruz, çalışıyoruz, hedefe ulaşacağız.”

“Bu gemi batarsa herkes batacak, sadece Ali Pilli batmayacak”

Açıklamasında gergin olduğu gözlemlenen Pilli, “şahsi çıkarlar peşinde olunacak bir dönem olmadığını” belirtti.

Pilli, son olarak; “İngiltere’de salgın çok yükseldi, yurt dışından bundan sonra gelecek olanlara da çok dikkat etmeliyiz. Hem gelecek kişiler riskli, hem de toplum sağlığı yönünde riskler taşınıyor. Bu yönde çok önemli kararlar alınmalı. Bu bağlamda alınan kararlar tekrar değerlendirilecektir. Bu bir salgındır, savaştır, ekonomi gibi pek çok ayağı olan bir savaştır. Hep beraber, birlik içinde, halkı düşünerek, kendi çıkarlarını düşünmeden, elimizi taşın altına koymalıyız. Bu savaşı kaybedersek hiçbir şey kalmaz. Hepimiz aynı gemideyiz, bu gemi batarsa herkes batacak, sadece Ali Pilli batmayacak. Nasıl ki KKTC’yi hep beraber mücadele ile kurmuşsak, aynı mücadeleyi salgını yok etmek için kurmalıyız. Ben halkıma sonsuz güveniyorum, bu salgın en az zararla bitecektir. Bu yüzden herkes herkesle uğraşmasın.” dedi.

“Bizim 5 bin tane PCR testimiz var mı? Yoktur.”

Hızlı testlerin doğrulatılması gerektiğine değinen Pilli, bunun ekonomik boyutunun daha yüksek olduğuna vurgu yaptı.. Bu durumu örneklerle anlatan Pilli, “Yapılan testler 100’de yüz testler değildir. PCR testlerini yaptığımız zaman bunları doğrulatmak durumunda kalıyoruz. Burada bir soru işareti doğuyor. Acaba PCR mı doğru yoksa diğer testler mi? PCR test de doğru olmayabilir. Numuneyi de iyi almak gerek. Ama yine de en güvenilir testler PCR testleridir. Örneğin biz 15 bin vakaya gelişi güzel tarama, hızlı test yaptık. Her bölgeden gelişi güzel tarama yaptık. Aldığımız bu 15 bin kişi içerisinden hepsi negatif çıksa acaba hepsi negatif mi, beş bin tane pozitif çıkarsa bu 5 bin kişiyi nasıl ispat edeceğiz? Bu 5 bin kişiyi pozitifsiniz veya değilsiniz, sizi izole edelim mi, diyeceğiz. Tümüne PCR testi yapmamız gerek. Bizim 5 bin tane PCR testimiz var mı? Yoktur. O halde biz bu insanlara evde izole olun mu diyeceğiz, hastaneye mi götüreceğiz? Ne yapacağız? Bazı ülkeler geniş tarama yapıyor ama PCR ile yapıyor.” dedi.