1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. ÖZEL SEKTÖRDE ‘ÜCRET ÇEŞİTLİLİĞİ’ GELİYOR
ÖZEL SEKTÖRDE ‘ÜCRET ÇEŞİTLİLİĞİ’ GELİYOR

ÖZEL SEKTÖRDE ‘ÜCRET ÇEŞİTLİLİĞİ’ GELİYOR

Asgari Ücretler Değişiklik Yasa Tasarısı’nın yeni yıl öncesinde yasalaşarak yürürlüğe girmesi hedefleniyor.

A+A-

Ayşe GÜLER

Binlerce özel sektör çalışanını ilgilendiren “Asgari Ücretler Değişiklik Yasa Tasarısı”nın yeni yıl öncesinde yürürlüğe girmesi hedefleniyor.
Hükümet Programı’nda da yer alan yasal düzenlemenin en geç bir ay içerisinde Bakanlar Kurulu’na sunulması, ardından da Meclis’e sevk edilmesi öngörülüyor.
Tasarının yasalaşması ile özel sektörde ücretlerle ilgili olarak 2 noktada müdahale yaparak, ücretlerde çeşitlilik motivasyonu yaratılması planlanıyor.
İçişleri ve Çalışma Bakanı Aziz Gürpınar, mesleki sertifikasyon ve kalifikasyona dayalı farklılaşma hedeflediklerini belirtti.
Gürpınar, belli bir mesleği icra etmek için herhangi bir belge, sertifika veya diploma gibi belgeleri alma zorunluluğu bulunan kişilere ödenecek ücretin; asgari ücretten en az yüzde 15 fazla olmasının öngördüklerini açıkladı.
Bunun yanı sıra bir işletmede 1 yılını tamamlayan çalışanların alacağı ücretin asgari ücretin en az yüzde 5 daha fazla olmasını planladıklarını kaydeden Gürpınar, “Yapılacak değişiklik sayesinde genel anlamdaki ücret rejiminde niteliğe ve kıdeme bağlı olarak farklılaşma ve genel ücret seviyesinde yukarıya doğru yükselme ortaya çıkacak” dedi.
Gürpınar, ayrıca Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısında da değişikliğe gidilmesinin hedeflendiğini dile getirerek, “Yasa Tasarısı’nda ücretler dışında Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısında da değişiklik öngörülüyor. Komisyonun daha katılımcı olması için işveren tarafını temsil edecek üyelerin 5 farklı işverenden 1’er temsilci olmasını öngörüyoruz. İşçi tarafını temsil edecek üyelerin ise 3 farklı işçi kuruluşundan katılacak temsilcilerin oluşturmasını öngörüyoruz” dedi.
İçişleri ve Çalışma Bakanı Aziz Gürpınar, bakanlık çalışmaları ve hedefleri ile ilgili YENİDÜZEN’e bilgi verdi.


“Hedef; yeni yıla girmeden yasallaştırmak”

YENİDÜZEN: Özel sektörde ücret politikasının değişmesi gündemde. Asgari Ücretler Yasası’nda bu konuda düzenlemeye gidilmesine yönelik çalışmalar sürüyor. Yapılacak değişiklik neyi içeriyor? Çalışana kazanımı ne olacak?

Aziz Gürpınar: “Asgari ücretin genel ücret halini almış olması, ülkemizdeki ücret politikasında önemli bir sorundur. Çalışan kesim içerisinde çok önemli bir oran bu ücret üzerinden çalışıyor veya yatırımları asgari ücret düzeyinde yapılıyor. Bu uzun süredir süregelen bir problemdir. Oransal olarak bakıldığında, sosyal sigortalar sisteminde kayıtlı sosyal sigortalıların yüzde 48’inin yatırımlarının asgari ücret üzerinden yapıldığını görüyoruz. Kamu ve kamu ile ilgili kurumlar dışarıya alındığında, sadece özel sektör çalışanları üzerinden oranlama yapıldığında ise söz konusu oranın yüzde 58’e çıktığını görüyoruz. Aslında bu tablo çok daha olumsuz bir tablodur. Bu durum hem sosyal güvenlik kurumlarının mali yapısı açısından zafiyet yaratırken, çalışanların hak ve menfaatlerini olumsuz yönde etkiliyor. Çalışanların yatırımlarının yapıldığı düzey; sosyal sigortadan emekli maaşı ve diğer hakların tenzil edilmesinde önemlidir. Düşük düzeydeki yatırımlar emekli maaşlarının günü geldiğinde daha düşük bir şekilde ortaya çıkmasına neden olur. Bu durumda çalışanların aleyhinedir. Ayrıca böyle bir durum sosyal güvenlik kurumlarımızın alması gerektiği primden daha az prim tahsilatını gündeme getiriyor. Aslında bu durum vergiye de yansıyor. Asgari ücret düzeyindeki kazançlar vergiden muaftır. Dolayısıyla asgari ücretten fazla olan ancak resmi kayıtlara bu şekilde yansıtılmayan ücretler, vergi açısından da kayba neden olur. Ücret rejimine müdahale etme, ücretlerde farklılaşmayı ve normalleşmeyi sağlamayı düşünüyoruz. Bunu barem sistemi içerisinde çözmek mümkün değildir. Ancak yapılabilecek müdahaleler vardır, bunları da Asgari Ücretler Yasası içerisinde yerine getirmeyi öngörüyoruz.  Bu nedenle değişlik yasa tasarısı hazırladık. Bakanlar Kurulu’ndan geçirerek, Meclis’in gündemine getirmeyi öngörüyoruz.

“Genel asgari ücretten en az yüzde 15 daha fazla”
“Hükümet programında bu yasal düzenlemenin yapılması öngörülmüştü. Biz bu süreden daha kısa zaman içerisinde, yeni yıla girmeden yasallaştırmayı öngörüyoruz.  Yasal düzenlemede ücretlerle ilgili olarak 2 noktada müdahale yapmak, ücretlerde çeşitliliğe doğru motivasyon yaratmak istiyoruz. Mesleki sertifikasyon ve kalifikasyona dayalı farklılaşma hedefliyoruz. Burada belli bir mesleği icra etmek için yasalarda herhangi bir belge, sertifika, diploma vs gibi belgeleri alma zorunlu ise bu kişilere ödenecek ücretin belirlenen genel asgari ücretten en az yüzde 15 farklı düzeyde gerçekleşmesini öngörüyoruz. Bunu yaparken ücretlerde farklılaşmayı yaratmak için ciddi temel oluşturacağız, aynı zamanda mesleki sertifikasyonu ve iş gücünün nitelikli hale gelmesini teşvik edeceğiz. Öte yandan bir işletmede 1 yılını tamamlayan çalışanların alacağı ücretin genel asgari ücretin en az yüzde 5 artırılmış miktarına tekabül etmesini istiyoruz. Burada da genel asgari ücret çalışma yaşamına yeni başlayan, herhangi bir niteliği olmayan kişiler için öngörülür. Bir insan asgari ücret düzeyinde bir ücretle başlamışsa, başka bir sertifikası olmasa bile 1 yılı tamamladıktan sonra mutlaka tecrübe ve kıdem kazanıyor. İşletmede daha verimli olabileceğini düşünüyoruz, bu kişilere 1 defaya mahsus olmak kaydıyla ücret farklılığının yansıtılmasını hedefliyoruz. 2 değişiklik sayesinde genel anlamdaki ücret rejiminde niteliğe ve kıdeme bağlı olarak farklılaşma ve genel ücret seviyesinde yukarıya doğru yükselme ortaya çıkacak.”

“Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısı değişecek”
“Niteliksel diye adlandırılan ücret düzeyinin üstündekilerin de kendi içlerinde kademelendirmeye gideceğini öngörüyoruz.  Bu çalışma daha önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Danışma Meclisi’nde de gündeme gelmişti.  En geç 1 ay içerisinde Bakanlar Kurulu’ndan geçerek, Meclis’e sevk etmek istiyoruz. Yasa Tasarısı’nda ücretler dışında Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısında da değişiklik öngörülüyor. Komisyonun daha katılımcı olması için işveren tarafını temsil edecek üyelerin 5 farklı işverenden 1’er temsilci olmasını öngörüyoruz. İşçi tarafını temsil edecek üyelerin ise 3 farklı işçi kuruluşundan katılacak temsilcilerin oluşturmasını öngörüyoruz.”

Kamudaki çalışma saatleri…

YENİDÜZEN: “Kamudaki çalışma saatlerinin değiştirilmesine yönelik çalışmalar yürütülüyor. Bu konuda nasıl bir düzenlemeye gidilecek?

Aziz Gürpınar: “Kamudaki çalışma saatleri şu anda Meclis gündeminde olan ve tamamlanmak üzere bulunan Kamu Görevlileri Yasası içerisinde yer alıyor. Kamu Reformu’nun temel taşı ve omurgasını oluşturan bir yasadır. Bu konuda uzun süredir çalışmalar devam ediyor, tartışmalar yapılıyor. Hükümet Programı’nda da Kamu Reformu’nun gerçekleştirilmesine yönelik takvim bulunuyor.  Yasa’nın içerisinde 3’lü kararname sisteminin kaldırılması veya daraltılması bulunuyor. Buna benzer yeni unsurlar var. Kamu çalışma saatlerinin yaz ve kış saatleri olarak düzenlenmesi öngörülmüştür. Çalışmalar son aşamaya gelmiş durumdadır, Meclis Alt Komitesi’ndedir… Komitede son şekli verildikten sonra Genel Kurul gündemine getirilecektir.”

“Belediyelerin devlet katkısı 8.5’ten yüzde 9’a yükselecek”

YENİDÜZEN: Meclis’te yeni yasama dönemi Ekim ayında başlayacak. Birçok belediyenin gözü Belediyeler Değişiklik) Yasa Tasarı’nda… Özellikle belediyelerin idari yapılarını güçlendirecek tasarı ile ilgili çalışmalar ne durumda?

Aziz Gürpınar: “Belediyeler konusu son derece önemli bir konudur. Bu konunun mutlaka çözülmesi gerekiyor, daha fazla ertelenemez… Sorunun birkaç tane etkilediği kesim vardır. Belediyelerdeki çalışanların uzun süredir yatırımları yapılmamaktadır. Öte yandan belediyeler de kurumsal olarak mali açıdan sürdürülemez pozisyondadırlar. Sosyal güvenlik kurumlarının mali yapısını da zayıflatan olumsuz bir tablo ile karşı karşıyayız. Gün geçtikçe daha da büyüyen sorunun daha fazla geciktirilmeden, ivedilikle çözülmesi kaçınılmazdır. Biz bu dönemde söz konusu sorunu çözeceğimi söyleyebilirim. Şu anda Meclis’in alt komitesinde belediyelerle ilgili mevcut olan 2 yasa tasarısı bulunuyor. Daha dar dediğimiz küçük boyutlu çalışma 4 temel unsuru içeriyor. Belediyelerin aldığı katkı payları yükselecek. Buna bağlı belediyeler yerel gelirlerin yüzde 8.5’i katkı olarak alıyor. Bu oran genel olarak tüm belediyelere geçerli olmak üzere yüzde 9’a çekilmesi öngörülüyor. Bunun dışında nüfusu belirli bir oranın altında olan özellikle kırsal kesim belediyelerinde yüzde 9’luk katkıya ilave olarak yüzde 0.25’lik ek katkı yapılması hedefleniyor. Yasa Tasarısı ile belediye çalışanlarının sosyal hakları güvence altına alınacak. Eğer bir belediyede çalışanların sosyal güvenlik yatırımları arka arkaya 2 ay yatırılmıyorsa 3. ay bakanlık devreye girecek, belediyenin alacağı devlet katkısından kesinti yapacak. Böylece bu sorunu tarihe gömeceğiz. İleriye dönük ve bugünü kurtaracağız.”

“Borçlar, 15 veya 20 yıl yapılandırılacak”
“20 belediyenin İhtiyat Sandığı Dairesi’ne 87.3 milyon TL, Sosyal Sigortalar Dairesi ise 79 milyon TL borcu bulunuyor. Borç stokunun eritilebilmesi için belediyelerin ödeme güçlerine bağlı olarak 15 veya 20 yıla yayılan ödeme planı içerisinde takvimlendirme yapılacak. Buna göre de taksitler halinde borç stoku ortadan kaldırılacak. Her belediyenin ödeme gücüne bağlı takvimlendirme yapılacak, zaman içerisinde eritilecek. Şu anda tasarı Meclis Alt Komitesi’ndedir. Oradaki tartışmalarda son şekli verilecek”

“Personel giderleri, devlet katkısı ve yerel giderlerin üzerine çıkamayacak”
“Bugüne kadar belediyelerin bu duruma düşmesinde yönetim zafiyetlerinin önemli rolü olmuştur. İlerde ayni sorunların yaşanmaması için belediyelerin personel giderleri, yerel giderleri ve devlet katkısının oluşturduğu toplam rakamın belli bir oranını aşmaması gibi kriteri getireceğiz. Bu kritere bütün belediyelerin uymasını sağlayacağız. Eğer bunu yapmazsak, sadece mevcut sorunu çözeriz. Yani bir belediyede personel giderleri, devlet katkısı ve yerel giderlerinin toplamının belirli bir oranın üzerine çıkamayacak. Bu oran belediyelerin büyüklüğüne bağlı olarak yüzde 55’ler düzeyindedir. Şu anda bu orana sığmayan belediyelerin söz konusu rakama gelmesi için belirli süre verilecek, adım adım gelmeleri istenecek. 15 belediye bu rakama sığmıyor.”

“İSG Uzmanı sayısı 35’ten 110’a yükseldi”

YENİDÜZEN: Hükümet Programı’nda İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yasası’nda değişiklik yapılması öngörülüyor. Kısa bir süre kaldı, çalışmalar hedeflenen doğrultuda mı ilerliyor?

Aziz Gürpınar: “Özel çalışan İSG uzmanlarının veya bürolarının yaygınlaştırılması hedefleniyordu. İş Sağlığı Güvenliği Yasası’na göre tüm işletmelerde İSG hizmetlerini izlemek ve yönlendirmek üzere bir uzmandan hizmet alınması gerekiyor. Her işletmede risk değerlendirme raporlarının hazırlanması gerekiyor ve bu raporda belirlenen tedbirler uygulanır. Bu durum devletin yaptığı denetim dışındadır. İSG uzmanlığı dairemiz tarafından verilir, kurslar düzenlenir. Kurslar sonucunda başarılı olanlara İSG uzmanı sertifikası veriliyordu. 2011’de yapılan kurs sonucu 35 kişiye sertifika verilmişti. Ancak bu sayı çok yetersizdi, kısa süre önce 75 kişiye daha bu belgeler verildi. Piyasaya, özel sektöre bu tür hizmetleri verebilecek kapasitedeki uzman sayısı artırılarak yaygınlaştırıldı. Hedefimiz 2016 yılı başında yeni uzmanlık sertifika kursu hazırlamak, bunun sonucunda başarı olanlara sertifikalarını vermek istiyoruz. Şu anda toplam sayısı 110’a çıktı.”

Bu haber toplam 3395 defa okunmuştur