1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. Özel Okul Mu? Devlet Okulu Mu?
Salih Sarpten

Salih Sarpten

Özel Okul Mu? Devlet Okulu Mu?

A+A-

 

Haftaya okullar açılıyor… Birçok anne-baba çocuklarının hangi okulda okuması gerektiğine karar vermiş ve çocuklarının okul kayıtlarını çoktan tamamlamıştır. Ancak özel okulu tercih edenler için baş edilmesi kolay olmayan bir başka sorun patlak vermiş durumdadır: Özel okul ücreti…

Türkiye’deki istikrarsız ortam ve kötü yönetimin uygulamaları TL’deki erimeyi ve dövizdeki değer artışını beraberinde getireceği kaçınılmazdı ve öyle de oldu. TL eridi, döviz aldı başını gidiyor… Bu durumda da özel okul ücretleri karşılanamaz duruma geldi. Gerçi özel okulların ücretleri neden döviz üzerindendir anlamış değilim… Bu tartışmayı bir başka yazı konuşa bırakmak ancak aile bütçesini zorlayan, neredeyse bir ailenin tüm birikimini tüketme noktasına getiren bir durumda bile özel okulun tercih edilmesini hep beraber tartışmamız gerektiğini düşünüyorum…

Dünya Bankası verilerine göre son 5 yılda ülkemizdeki özel okullar hem sayısal hem de oransal olarak çok büyük bir artış gösterdi. Günümüz itibariyle üniversite öncesindeki öğrencilerin çağ nüfusunun yaklaşık %22’si özel okullarda öğrenim görüyor. Bu durum, OECD ve AB ortalamaların üzerindedir… O halde yanıtlamamız gereken ilk soru şu: Özel okulların tercih edilme nedeni nedir?

Ne yazık ki, özel okul tercihinin birincil nedeni aslında sosyolojik bir algı… “özel okullar, devlet okullarından daha iyi” algısı… Gerçekten öyle mi? Özel okullar, devlet okullarından çok daha iyi mi! Hayır değil…

Gerek ülkemizde yapılan merkezi sınavlar, gerekse ÖYSM tarafından yapılan YGS, LYS gibi sınav sonuçlarından da rahatlıkla görebileceğimiz gibi başarı sıralamasında birçok devlet okulu, özel okullardan çok daha yukarıda…

Özel okulların tamamının kolej olduğunu ve GCE A-Level programı odaklı eğitimler verildiğini dikkate alan bir karşılaştırma yapsak bile yine de özel okulların devlet kolejlerinden çok daha iyi olduğunu söylemem mümkün değil…

Eğitim-öğretim uygulamalarındaki verimlilik, öğretmen kadrosunun kalitesi ve etkinliği, okul yaşamı, öğrenci gelişimi ve diğer eğitim disiplinleri açısından da değerlendirdiğimiz de devlet okulları lehine bir durumu rahatlıkla tespit edebiliriz. Örneğin özel okullarda yoğunlukla ya deneyimsiz öğretmenler ya da meslek tükenmişliği yaşayan emekli öğretmenler görev yapıyor. Okul yaşamı, öğrenci başarısı, sınıf geçme ve diğer disiplinler açısından da “müşteri” olarak görülen anne-babaya şirin görünmeye yönelik uygulamalara rastlayabiliyoruz…

Hal böyle olduğu halde neden hâlâ özel okul tercih ediliyor? Kanımca bunun iki nedeni var.
1. “Çocuğum seçilmiş bir öğrenci grubunun içinde olsun” isteği,
2. Daha geniş eğitim hizmeti (öğretim değil) ve daha iyi eğitim ortamı olanakları…

Hiç kuşku yok ki en değerli varlıklarımız olan çocuklarımız için her şeyi yaparız. Ancak çoğu zaman bu her şeyin içine “aşırı korumacı aile” tutumuyla çocuğumuz sınıfını, öğretmenini hatta arkadaşını bile biz seçmek istiyoruz. Özel okulda parayı biz veririz o halde bütün bunları da biz seçeriz yaklaşımı olanaklı oysa devlet okulunda böyle özgürlük yok… Dahası devlet okulunda bu durum kontrol edilebilir bir unsur da değildir…

Özel okulların daha geniş eğitim hizmeti ve daha iyi eğitim ortamların varlığı aşikar… Özel okula çocuğunuzu kaydettiniz mi; tüm kıyafetlerini, beslenmesini, sabah evinden alınıp, akşam evine ulaştırılmasını ve daha birçok sorunu da çözmüş oluyorsunuz. Elbette ki bunların tamamının maddi karşılığı var ama olsun bu hizmetlerin karşılanması anne-baba için önemli bir tercih edilebilirlik…  Özel okullarda çok daha iyi eğitim ortamları olduğu da aşikar... Klimalı sınıflar, donanımlı özel odalar, çeşitli oyun alanları ve keyifli sosyal aktiviteler. Bütün bunlar da önemli birer tercih nedeni aslında…

Gelelim en önemli tercih edilme nedenine: “Tam gün eğitim”… Çalışan anne-babalar için özel okul önemli bir sorunu daha çözüyor. “anne-baba işte iken çocuğum nerde olacak” sorununu… Özel okulda tam gün süren eğitim, bu sorunu da kendiliğinden çözüyor…

Öte yandan öğretmen grevleri, okullarda yaşanan yönetsel sorunlar, özel ders furyası gibi olgular da anne-babaları devlet okullarından uzak durmasına neden oluyor…

Peki, ama bütün bunlar devlet okullarını “kötü”, özel okulları “iyi” olarak nitelendirilmesi için yeterli mi? Kanımca Hayır… Tek cümleyle şunu söyleyebilirim; Devlet okullarında her anlamdaki eksizler diz boyu ama bütün bunlara rağmen devlet okulları sanıldığı kadar kötü, özel okulları da sanıldığı kadar iyi değil…

Ülkemizdeki özel okulların birçoğunun aslında bağlı bulunduğu üniversiteye yönelik öğrenciler yetiştirdiğini de akıldan çıkarmayın. Bu nedenle çocuğunuza okul seçerken onun ilgi, istek ve yetenekleri dikkate alan bir anlayışla, hangi program koridorundan geçerek, nasıl bir üniversiteye gitme hedefine göre okul seçmeniz gerektiğini vurgulamak isterim.

Son söz: Yukarıda okuduklarınız, aile bütçenizi tüketme pahasına özel okulu tercih etmeniz için yeterli mi? Karar sizin…
.

----------------------------------------------------------------------------------

Aklınızda Bulunsun

 

Daha Etik Bir Anne-Baba Olmak

Şöyle bir düşünün… Çocuğunuz için adil olmayan neler yaptınız?
Şurası bir gerçek: Konu çocuğunuz ise anne-baba olarak toplumda eşitlik kurallarını harfiyen uygulama şansınız yok…

Hiç kuşku yok ki bütün çocuklar özeldir ve biriciktir. Ancak çoğunuzun ayrıcalıklı olduğunu düşünmeniz doğumundan itibaren başlıyor. “Her şey çocuğum için” anlayışıyla yaptıklarınız haddi hesabı yok gibi… Çocuğunuzun daha iyi bir eğitim alması, daha rafine bir çevrede büyümesi ya da daha mutlu olacağı bir an yaratmak için ne kadar ileri gittiniz…

Çocuğunuzu; size göre iyi bir okula, o okulun yine size göre en iyi öğretmenine gitmesi için elinizden geleni yapmadınız mı? Tanıdıkları araya koyup, ricalarda bulunmadınız mı? Hatta kimi zaman onun yerine ev ödevini bile siz yapmadınız mı? Yeri geldi onun yapması gereken resmi siz yaptınız, çözmesi gereken problemi siz çözdünüz, araştırması gereken konuyu onun yerine siz hazırlayıp çantasına koymadınız mı? Sırf sınavlarda birkaç puan daha yüksek not alsın diye, en iyi sandığınız öğretmenden özel ders alması için yoğun bir gayret içinde olmadınız mı? Arkadaşlarıyla girdiği kimi tartışmalarda haksız olduğu halde, onun haklılığı için canla başla uğraşmadınız mı?

Peki ya bütün bunlardan sonra mezun ettiğiniz çocuğunuz bir işe girmesi için yaptıklarınız! Müdahaleler, araya mühim kişiler sokmalar… Bir düşünün, çocuğunuz için ne kadar etik dışı davranışlarda bulundunuz?

Bilim insanlarına göre; anne-baba olarak bu davranışlarınız aslında çocuklarınız için değil, kendiniz için yapıyorsunuz. Aslında, her şey tasarladığınız hayata bir adım daha yaklaşması için… Oysa onun, yaşamdaki gerçek başarıyı yakalaması için yapmak gerekenin daha etik bir anne-baba olmak…

----------------------------------------------------------------------------------

Biliyor muydunuz?

 

Az TV İzleyen Çocuklar Daha Başarılı

Cambridge Üniversitesi’nde yapılan araştırma, günde ekstra bir saatini televizyon, internet ve bilgisayar oyunlarının başında geçiren öğrencilerin sınav başarılarının olumsuz yönde etkilendiği ortaya çıktı. Dünyanın en iyi üniversiteleri arasında yer alan Cambridge Üniversitesi’nden yapılan araştırmada, 14 yaşındaki 845 öğrencinin İngiltere’de ortaöğretim düzeyinde yapılan en önemli seviye belirleme sınavı GCSE sonuçları ile boş zaman alışkanlıkları karşılaştırıldı. Ülkede ortaöğretimde 15 ve 16 yaş düzeyinde yapılan bu sınavda bilgisayar oyunu, televizyon ve internette ortalamaya göre bir saat daha fazla zaman geçiren öğrencilerin GCSE sınav sonuçlarında 2 not düşüş yaşandığı görüldü.

Araştırmada öğrencilerin çoğu boş zamanlarını günde 4 saat televizyon izleyerek ya da bilgisayarın başında geçirdikleri görüldü. Bu sürenin bir saat üzerinde ekran başında kalan öğrencilerin sınav puanlarında ortalama 2 notluk bir düşüş olduğu saptandı.

Araştırma ekibinde yer alan Dr. Esther van Sluijs “Ekran başında geçirilen zamanı azaltmak, birçok önemli yararlar sağlıyor. Biz bu araştırma ile ekran başında geçirilen zamanı düşürmenin ergenlere akademik başarıları konusunda ne gibi yararlar sağlayabileceğini gösterdiğimize inanıyoruz” açıklamasını yaptı…

Bu yazı toplam 8143 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar