1. YAZARLAR

  2. Engin Arca

  3. O, bizim sporcumuz
Engin Arca

Engin Arca

O, bizim sporcumuz

A+A-


Geçtiğimiz gün evrak çantamı karıştırırken elime geçen bir broşür, beni geçmişe götürdü.
Nike Lefkoşa ile Spor Performans Dergisi’nin birlikte organize ettiği 2008-2009 Futbol Sezonu Yılın Başarı Ödülleri broşürü…
O yıl, başarılıları Genişletilmiş Seçici Kurul belirlemiş…
14 kişiden oluşan Genişletilmiş Seçici Kurul’da kimler yoktu ki? 
Başkan Erol Atakan, Nike Lefkoşa Temsilcisi Osman Başman, Kıbrıs Gazetesinden Ogün Genç Kaçmaz ile Yenidüzen’den Kamil Kolcu başta olmak üzere diğer çok değerli 9 medya mensubu ve ben Spor Performans temsilcisi olarak yer almıştım.
O yıl, büyük emek ve değer verilerek belirlenen yılın başarılıları:
Hüseyin Amcaoğlu yılın futbolcusu, Ahmet Dedekorkut yılın teknik direktörü ve Ecvet Kanatlı yılın hakemi. Başarı ödüllerinin kısır döngü içinde geçen sporumuzda önemli bir motivasyon  ve teşvik kaynağı olduğuna inanıyorum.
Geçmiş yıllarda böylesi “Genişletilmiş Seçici Kurul” oluşturarak ve “Tanıtım broşürü” basılarak, gerçekleştirilmiş “Başarı Ödülleri” organizasyonuna katkıda bulunmuş olmaktan büyük haz duydum.
“Nike Lefkoşa Başarı Ödülleri” broşürünün arka sayfasında ise Spor Performans Dergisi’nin o güne kadar yayınlanmış 21 sayısının ön kapak fotoğrafları yer alıyordu.
Bu fotoğrafların birçoğu bana ait olduğundan tek tek inceleme ihtiyacı hissettim.
Taa ki… Sporcumuz Meliz Redif’in süslediği kapak fotoğrafına gelene kadar.
Yıl 2009…
Yıldızı o yıllarda henüz yeni parlamaya başlayan sporcumuzu, Spor Performans Dergisi’ne kapak fotoğrafı yapmış; altına da “Olimpiyata Koşuyor!” diye yazmışız.
Öyle de oldu.
Meliz, 2011 yılında İzmir’de düzenlenen Avrupa Takımlar Şampiyonası’nda altın, Üniversite Oyunları’nda ise gümüş madalya kazanmasının ardından 2012 Londra Olimpiyatları’nda Türkiye adına 4X400 metrede koşarak gururumuz olmuştu.
Bugün gibi hatırlıyorum…
Meliz’i Olimpiyatlarda seyretmek için nasıl da koşmuştuk ekranların başına?
Böylesi başarılı sporcular kolay yetişmiyor ki…
Hele hele küçük toplumlarda…
Zirveye çıkmanın zorlukları ise bambaşka.
Emek ister, çaba ister, zaman ister, özveri ister…
Bunlardan da önemlisi yetenek ister.
Zirveden inmek ise çok kolaydır.
Bir anda ne olduğunu anlamadan yerde bulursun kendini.
Geçtiğimiz hafta, Türkiye Atletizm Federasyonu’ndan gelen “Meliz Redif’e 3 yıl men cezası” haberi ile adeta yıkıldık.
Gururumuz, onurumuz paramparça oldu…
Meliz’in doping sınıfına giren madde kullanımı ile ilgili sorumlu kim?
Bilerek mi kullandı, bilmeyerek mi?
Bunlar tartışılabilir.
Ancak beyaz sayfaya bir şeyler yazılacaksa, “İlk sorumlu Meliz’dir.” diye başlanması gerekiyor.
Her şeye rağmen o bizim sporcumuz.
Yaşananlardan ders almasını ve alınmasını diliyorum.
Adama, “Sözlerin boş sözler.” demişler.

Adam ise, “Boş, ama benim sözlerim.” demiş.
Meliz de doping kullanmış olabilir.
Kullanmış olsa da o bizim sporcumuz.
Olimpiyatlarda yarışmış tek sporcumuz.

Bu yazı toplam 1690 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar