1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Muz üreticisi de DESTEK istedi
Muz üreticisi de DESTEK istedi

Muz üreticisi de DESTEK istedi

Yeşilırmak ve Yedidalga’daki muz üreticileri, özellikle kışta talebin çok olduğunu, ancak üreticinin ‘üretmeye motivasyonunun kalmadığını’ anlatarak, “Üç sene art arda doğal afetler yaşandı, bölgedeki muz üretimi bitme noktasına geldi" dedi

A+A-

Dila ŞİMŞEK

Muz üretimiyle ün salan Yeşilırmak ve Yedidalga’daki muz üreticileri, talebin çok olmasına rağmen mali kayıplar yüzünden üreticilerin muzdan vazgeçmeye başladığını kaydetti.

YENİDÜZEN’e konuşan üreticiler, üç sene boyunca art arda yaşanan doğal afetlerde seralarının, muzların ve ekinlerinin çok büyük zarara uğradığını, bölgedeki birçok üreticinin de bu sebeple muzu bırakarak diğer sebze ve meyvelere yöneldiğini anlattı.

Doğal afetlerdeki mali kayıp için devletten destek alamadıklarını belirten üreticiler, “Bizler zaten büyük yatırımlar ve emekle bu işi yapmaya çalışıyoruz. Ancak yaşanan don olaylarında, gereken desteği alamadığımız için istesek de tekrar üretemiyoruz” dedi.

“Tarım sektöründe teşviğin ve planın olmaması, üreticilerin artık bu mesleği bırakmasına sebep oluyor. Genç nesil de, buradaki sorunları gördüğü için bu sektöre yönelmiyor” diyen üreticiler, devletin hem maddi hem de eğitim anlamında üreticinin yanında olması gerektiğini vurguladı.

  • Ziver Balıkçı: “Son senelerde yaşanan seller ve don felaketi, muz üretimini bitirdi”
  • Emine Samur: “Üreticiler devamlı maddi yatırım yapıp sonrasında da kaybettiği ve telafisini alamadığı için bırakmak zorunda kaldı”
  • Nursel Ekici: “Devlet teşviğinin, devletin yönlendirmesinin, bilinçlenmenin çok önemli olduğuna inanıyorum”
  • Cevdet Atalar: “Bir sene boyunca, hem emek verip hem de ciddi yatırımlar yaparak ürettiğimiz muz, aşırı yağışlar ve dolu ile yok olunca, tekrardan ekmemiz için bir teşvik alamıyoruz”

 

Muzun oldukça fazla su isteyen bir meyve olduğuna dikkat çeken üreticiler, bunun da maliyeti arttırdığını söyledi.

Gerek budama gerek ise bakımla çok fazla emek verdiklerini ifade etti.

Muzun güneşi ve sıcağı sevdiğini, soğuk havayı ise hiç sevmediğini ve hemen etkilediğini dile getiren üreticiler, bu sebeple kışta yaşanan kayıplarda çok büyük zarara uğradığını belirtti.

Kıştaki hava koşulları yüzünden birçok seranın ve ekinin harap olduğuna da değinen üreticiler, “Eğer üretici doğal afetlerden telafisini alamazsa, yavaş yavaş muz üretiminden vazgeçip, daha karlı ürünlere yönelecek” diye konuştu.


Muz üreticileri ne dedi?

 

Ziver Balıkçı: “Son senelerde yaşanan seller ve don felaketi, muz üretimini bitirdi”

“1975’te, bize eşdeğer toprak verildiğinde muz üretimine başladım. Başta muzla ilgili hiçbir şey bilmiyorduk, ama baka baka, çalışa çalışa öğrendik. Muz her iş gibi zahmetlidir. Suyu da çok sever, haftada bir versek çok güzel olur. Tabii suyu çok sevdiği için buna paralel olarak su maliyeti de yüksek olur. Biz henüz damlama suya geçmedik, salma suyu kullanıyoruz. Muz nazik bir ağaç olduğu için, doğal afetlerden çok etkileniyor. Son senelerde yaşanan seller ve don felaketi, muz üretimini bitirdi diyebiliriz. Seralar uçtu, ekinler kalmadı… Eskiden Yeşilırmak ve Yedidalga köyleri muz üretimi ile meşhurdu. Ama bu yaşanan kayıplarda, devletin doğal afet desteğini de bizlere ödememesiyle birçok kişi üretimi bıraktı. Herkes, daha fazla kar getireceğini düşündüğü sebze veya meyvelere yöneldi. Bize doğrudan gelir desteği ödeniyor ama o da çok az miktarda. Kışta yerli muza talep çok ama yazda, muz hassas bir meyve olduğu için çabuk bozuluyor, dolayısıyla talep düşüyor. Zaten muz üretimini herkes ek gelir olarak yapıyor… Üretimden karlı değiliz. Bizim aslında en büyük sorunumuz, devletin desteğinin olmamasıdır. Yaşanan doğal afetlerde, yatırımımızı ve ekinimizi kaybediyoruz ve diğer üreticilerin aldığı katkıyı alamıyoruz. Bu sebeple muz üretimini yapan çok sayılı kişi kaldı”


Emine Samur: “Üreticiler devamlı maddi yatırım yapıp sonrasında da kaybettiği ve telafisini alamadığı için bırakmak zorunda kaldı”

“Muz oldukça fazla bakım, gübre ve su isteyen bir meyvedir. Budaması da zahmetlidir. Eylül gibi talep yükselir ama bizim kazancımız yükselmez. Toptancı bizden aldığı ürünü çok daha pahalıya satışa sunuyor, tabii bizler de sattığımız ürünün bir iki ay sonrasında ücretini alıyoruz. Köyümüzde muz üretimi yapan çoktu, hemen her evde de vardı zaten. Ama üreticiler devamlı maddi yatırım yapıp sonrasında da kaybettiği ve telafisini alamadığı için bırakmak zorunda kaldı. Alınan teşvik de çok cüzi miktardadır. Kısacası, tarım sektöründe teşviğin ve planın olmaması, üreticilerin artık bu mesleği bırakmasına sebep oluyor. Genç nesil de, buradaki sorunları gördüğü için bu sektöre yönelmiyor.”


Nursel Ekici: “Devlet teşviğinin, devletin yönlendirmesinin, bilinçlenmenin çok önemli olduğuna inanıyorum”

“Yaklaşık 40 senedir üreticiyim. Kıbrıs’ta yetişen her türlü sebze ve meyveyi üretiyorum. Aslında eskiden tarıma hiç ilgim yoktu. Çocuklarım okula başlayınca boş zamanımı değerlendirmek için başladım. Sonrasında da bir baktım ki bu işin içindeyim. Organik üretimle ilgili eğitimler başladı ve ben de katıldım, ilk sertifikasını alan, organik üretimle uğraşan çiftçi ben oldum. Ürünlerimde hiçbir ilaç, hormon ve benzeri bir şey kullanmıyorum. Organik üründe, aslında çok ürün almıyorsunuz ama en azından aldığınız ürünün sağlıklı olduğunu biliyorsunuz. Doğa bir bütün olduğu için, yararlı böceklere de ihtiyacımız var aslında, uğur böceği, kanatlı karınca gibi… İlaçla onları da öldürerek doğanın dengesini bozmuş oluyoruz. Muz üretimi, eskiden Yeşilırmak ve Yedidalga’da ün salmıştı. Ancak geçtiğimiz yıllarda art arda yaşanan doğal afetlerle üretim durdu. Daha sonrasında girişimci bir arkadaşımız bu işe tekrardan can verdi. Umarım tekrar aynı üretime kavuşabiliriz. Şimdiye kadar teşvik ve kaybedilen ürünler için herhangi bir telafi katkısının olmaması, üreticileri çok zora soktu. Yerli muzun markette talebinin olduğunu ve bunun korunması gerektiğini düşünüyorum. Bu sebeple devlet teşviğinin, devletin yönlendirmesinin, bilinçlenmenin çok önemli olduğuna inanıyorum. Devlet üreticiye destek oldukça üretici ve iç piyasa kalkınabilir. Devlet yönlendirirse, üreticiler zaten tarıma katkıda bulunacaktır. Üretici doğal afette bir çırpıda yok oluyor… Bu sebeple desteğe ihtiyaç vardır.”


Cevdet Atalar: “Bir sene boyunca, hem emek verip hem de ciddi yatırımlar yaparak ürettiğimiz muz, aşırı yağışlar ve dolu ile yok olunca, tekrardan ekmemiz için bir teşvik alamıyoruz”

“Yeşilırmak’ta, en çok muz üretimi yapan biziz. Muz üretimi, ülke genelinde oldukça düştü, birkaç sene öncesine kadar bölgedeki her üretici muz da üretirken, artık sadece bize kaldı. Bunun da sebebi yaşanan doğal afetlerden, aldığımız zararın ödenmemesidir. Nasıl ki don olaylarında veya selde devletin zarar gören üreticilere destek olması gerekiyorsa, muz üreticilerini de es geçmemesi gerekiyor. Ben hem dışarıda, hem de serada muz üretiyorum. Seram 7.5 metre uzunluğundadır. Yağmurdan tepesi yırtıldı hala onaramadım, çünkü hem yaşımdan, hem de maliyetten dolayı kaldıramıyorum. Tarım Bakanımız gelip bizleri ziyaret etti, sorunlarımızı bir bir anlattık, bakacağız dendi. Ancak biz üreticiler olarak artık neye inanacağımızı şaşırdık ve ümitsizliğe kapılmaya başladık. Çünkü bir sene boyunca, hem emek verip hem de ciddi yatırımlar yaparak ürettiğimiz muz, aşırı yağışlar ve dolu ile yok olunca, tekrardan ekmemiz için bir teşvik alamıyoruz. Muz da güneşi ve sıcağı seven, donmayı (soğuk havayı) sevmeyen bir bitkidir. Kökü, gövdesi, yaprağı, meyvesi çok sulu olan bir üründür. Suyu da çok sever ve bu yüzden maliyetlidir. Ülkede muzun ticaretini sadece Yeşilırmak ve Yedidalga yapıyordu, onu da bitirmek üzereler. Eğer üretici doğal afetlerden telafisini alamazsa, yavaş yavaş muz üretiminden vazgeçip, daha karlı ürünlere yönelecek.”

 

 

Bu haber toplam 2365 defa okunmuştur