Uzm. Psk. Zahide Denk Aliusta
uzm.psk.zahidedenkaliusta@hotmail.com

Bu yazımda, psikolog kimliğimle birlikte tamamen kendi fikirlerime yer veriyorum. Mutluluk günümüzde ulaşılması zor bir hedefmiş gibi algılanmaktadır, peki ne kadar doğru…! Aslında mutlu olmaktan ne anladığımıza bağlı olarak değişebiliyor fakat mutlu olmak bu kadar zor olmamalı diye düşünüyorum. Mutlu olmaktan bahsederken, her insanın biricik olduğunu, kendine ait tecrübeleri ve mutluluk anlayışı olduğunu unutmamak gerekmektedir.

FARKLI DUYGULAR

Mutluluk yaşadıklarımız karşısında, verdiğimiz tepki olarak hissettiğimiz bir duygudur, duygularımızı ifade ederken zorlansak da en kolay ifade edebildiğimiz ve tanıdığımız duygulardan biri “mutluluktur”. Çok istediğimiz bir şey gerçekleştiğinde, sevildiğimizi hissettiğimizde harcadığımız emeklerimizin karşılığını aldığımızda, aniden gelişen olumlu bir olay karşısında, başka biri tarafından değerli hissettirecek bir davranışla karşılaştığımızda vb. durumlar karşısında kendimizi mutlu hissedebiliriz. Mutluluk çok güçlü bir duygudur ve onunla bağlantılı başka duyguları aynı anda hissedebiliriz örneğin; aynı anda mutlu, eğlenceli ve sevildiğimizi hissederken, yine aynı anda aklımızdan birçok düşünce geçer. Aslında önce düşünürüz ve buna bağlı olarak hissederiz, çoğunlukla düşüncemizin ne olduğunu dile getirir, duygularımızı arka planda bırakırız. İçinde bulunduğumuz “o anda” aklımıza otomatik bir şekilde düşünceler gelir, aklımızdan neler geçtiği o kadar önemlidir ki düşüncelerimiz duygularımıza yön verir. Örneğin 90 almayı beklediğimiz bir sınavdan 70 almışsak eğer, aklımıza “ben çok başarısızım, o kadar çalışmama rağmen hiçbir işe yaramadı, beceriksizin tekiyim” şeklinde bir düşünce gelirse, bu düşüncelerimize olumsuz duygular eşlik edecektir, eğer aklımıza “daha iyisini yapabilecek kapasiteye sahibim, bunu başarabilirim, daha farklı bir strateji ile ders çalışmam lazım” şeklinde bir düşünce gelirse, bu düşünceye motivasyon vb. olumlu duygular eşlik edecektir. Düşüncelerimizin duygularımız üzerinde bu kadar çok etkisi varsa, mutlu olmak için, olumsuz düşüncemiz yerine daha olumlu ne düşünebilirdim diye sorgulamamız gerekir. Elbette ki düşünce biçimlerimiz otomatikleşmiş ve kalıplaşmış haldeler, hemen değişmeleri mümkün değil, bu zamanla olabilecek bir şey, hatta belki profesyonel bir destekle…

SAKLI MUTLULUK

Mutluluk ve düşüncelerimiz birbiriyle çok bağlantılıysa; bazen çok mutlu, bazen çok üzgün, bazen öfkeli, bazen umutlu veya umutsuz vb. değişken duygular hissedebiliyorsak ve hiçbiri sonsuza kadar sürmüyorsa, o halde mutluluk “o anda” saklıdır diyebiliriz. Mutluluğa biraz fazla mı anlam yüklüyoruz acaba, ulaşılması zor ve imkânsız bir hedef haline mi getiriyoruz veya sonsuza kadar sürebilecek bir duygu durumu olduğu yanılgısına mı düşüyoruz? Öyleyse bir yanılgı içerisindeyiz, hiçbir zaman tutarlı ve süreğen bir duygu durumu olamaz.  Mutlu olduğumuz anın tadı, sadece o anda gizlidir çünkü başka bir an, bir daha o anla aynı olamayacak. Mutluluktan ne beklediğimiz önemli, bugüne kadar hiçbir an mutlu hissetmediniz mi? Hissetmişsinizdir ve yine hissedeceksiniz, sadece o anın tadını çıkarın.

Kimi insan lüks yaşamak ister, kimi için sade bir hayat daha çok mutluluk verir, bir kişi kendine zaman ayırmaktan mutluluk duyarken, başka bir kişi daha çok sosyal ortamlarda bulunmaktan mutluluk duyar.  Önemli olan bizi mutlu hissettirecek beklentilerimizin ne kadar gerçekçi, ulaşılabilir olduğudur. Unutmayın ki ne yaşarsak yaşayalım ne düşündüğümüz, o anda aklımızdan neler geçtiği çok önemlidir. Düşünceler duygulara, duygular davranışlara, davranışlar da alışkanlıklara dönüşür…

Mutlu kalmanız dileğiyle…