1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. ‘Mülkiyet Komisyonu adil yaklaşım’
‘Mülkiyet Komisyonu adil yaklaşım’

‘Mülkiyet Komisyonu adil yaklaşım’

YENiDÜZEN, vatandaşlara ‘mülkiyet’ sorununun nasıl çözülebileceğini sordu

A+A-

 

Feray YALÇUK

Kıbrıs sorunun en kritik noktası olan ‘Mülkiyet’  konusunun çözümünde, Mülkiyet Komisyonu’nun oluşacak olmasını ‘adil’ bulan vatandaşlar, mülkiyet sorununun zor bir sorun olduğunu belirtti.
Mülkiyet sorunun çözümünde Mülkiyet Komisyonu’nun önemli bir görev yapacağını dile getiren vatandaşlar,  Komisyon üyelerinin kimlerden oluşacağının da önemli olduğuna dikkat çekti.
Vatandaşlar, bunca zamandır düzensizlik içerisinde düzen kurulmaya çalışıldığını ifade ederken, “Bu durumun içinden gerçek anlamda nasıl çıkacağımızı bilemiyoruz” şeklinde düşüncelerini aktardı.

Vatandaşlar ne dedi? Vatandaşlar ne dedi?


Mustafa Keleşzade:
“Öncelikle bazı gazetelerin son dönemde başlattıkları mülkiyet konusuyla ilgili kışkırtıcı yayınları oldukça yanlış buluyorum. Mülkiyet konusunda 2 başlık olduğunu düşünüyorum. Bunların biri bireylerle ilgili olan durumken diğeri de şirketlerle ilgili olandır. Bireylerle ilgili olandan başlarsak eğer bireylerle ilgili yaratılabilecek mağduriyetlerin devlet ve ilgili garantör tarafından çözülmesinin zaruri olduğunu düşünüyorum. Çünkü bireylerin, bu mülkiyetleri kullanırken seçme sansı yoktu. Diğer yandan şirketlerle ilgili olan durum ise bambaşka bir konudur. Şirketler, örnek vermek gerekirse büyük oteller, ganimet mallar üzerinden büyük karlar elde etmişlerdir ve bunu seçme şansları olmadığından değil daha çok kar elde etmek istediklerinden yapmışlardır. Sanırım artık elde ettikleri karlardan bedel ödemeye hazırdırlar. Şirketler iade sistemine de gidebilirler çünkü onlar açısından takas diye bir durum söz konusu değildir. Takas da verilip alınan bir şeyler vardır fakat ganimetin üzerine konmanın karşılığı yoktur.”

Şenay Yönlüer:
“Konunun çözümünün Mülkiyet Komisyonu tarafından belirlenecek olması adil bir yaklaşımdır. Bence de bu şekilde tarafsız bireyler tarafından karar verilmelidir. Bunca zamandır bu evlerde, topraklarda yaşayan kullanıcı insanların da hakları vardır her iki toplum için de. Benim ailemin malları Gönyeli’de olduğu için biz bu konuda mağdur olmadık mağdur da etmedik fakat birinci derecede etkilenmeyecek oluşumuz bizi duyarsız yapmamalıdır. Tamamen matematiksel ve adil bir düzenlemeyle çözüm getirilmelidir. Haksız yere mal sahibi olanların malları geri alınmalıdır ki mağdur insanların hakları geri verilebilsin. Zamanında acemice ve ileriyi düşünmeden günü kurtaran kararlarla mülkiyet konusunu idare etmeye çalışan hükümetler artık gerçeklik payı olan planlar yapmalıdırlar. Eğer haksızlık söz konusuysa kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır.”

Ulaş Candanal:
“Bir şekilde barışın gerçekleşmesi gerekmektedir fakat bu bahsedilen kadar erken ve kolay olacağa benzemiyor. Her iki toplumun da birbirine daha ılımlı ve toleranslı davranması gerekmektedir. Birlikte bir gelecek kuracağımız insanlara karşı adil olabilmeliyiz. Sadece Maraş konusu bile çözülmeyi bekleyen ve karmakarışık bir durumdur. Eskiden tüm malları güneyde kalmış insanlar için zor bir süreç olacak ve tabii aynı şey Kıbrıslı Rumlar için de geçerlidir. Bunca zamandır o kadar çok düzensizlik içerisinde düzen kurmaya çalıştık ki bu durumun içinde gerçek anlamda nasıl çıkacağımızı ya da çıkabileceğimizi bilemiyorum. Bugüne kadarki hükümetler barış sanki hiç olmayacakmış gibi bencilce ve düzensizce davrandı. Hep açığı başka yerlerden tamamladılar. Haksız yere birçok insan mal sahibi oldu. Tüm bu yaşananların ve yaşayacaklarımızın sorumlusu bilinçsiz insanlardan çok bilinçsiz hükümetlerdir. Bu sefer doğru dürüst bir şekilde bu işin içerisinden çıkmamız gerekmektedir. Kolay bir süreç olacağını düşünmüyorum. Herkesin mantık çerçevesinde davranması gerek.”


Yusuf Özgü Sertel:
“Komisyon üyelerinin kim olacağı da önemli bir unsurdur. Eğer bu komisyondan hakkaniyet zemininde sonuçlar beklersek direkt olarak komisyon kararlarından etkilenmeyecek üyelerden oluşması gerekmektedir. Mülkün mevcut kullanıcıları ve yasal sahiplerinin bu mülk çelişkisinde en suçsuz kesimler olduğuna inanmakla birlikte düzenlemelerin de onları en az mağdur edecek şekilde olması gerekmektedir. Ayrım gözetmeksizin mevcut duruma sebebiyet verenlerin bu mevzunun çözümünde en ağır bedelleri ödemeleri sağlanmalıdır.”

Ceren Beşgül:
“Mülkiyet konusu ciddi anlamda karışık bir durumdur. Muhtemelen de insanlar çıkan kararlarla yeniden mağdur olacaklardır. Bu yüzden sorumlu hükümetlerin mağduriyetleri karşılaması gerekmektedir. Herkes üzerine düşen sorumluluğu almalıdır. Çoğu insan için eski köyüne dönme fikri diye bir şey yoktur. Aradan 40 yıl geçtikten sonra kimsede geriye dönüp eski evinde yaşamak gibi bir hayal neredeyse yoktur. Bu yüzden de takas sistemi mantıklı gelmiyor kulağa. Çok ince düşünülüp hassas olunması gereken bir konudur. Umarım bu konuyu da bugünlere geldiğimiz gibi hafife alarak çözmeye çalışmayız.”

Bu haber toplam 2003 defa okunmuştur