1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. Mırmıris ediyoruz…
Ünal Fındık

Ünal Fındık

Mırmıris ediyoruz…

A+A-

 

Geçen ay Elam’ın önerisi üzerine Rum meclisinden geçirilen “enosis plebisitinin yıldönümünün okullarda kutlanması” kararı üzerine ara verilen görüşmeler Pazar akşamı liderlerin biraraya geleceği bir sosyal yemekte tekrar başlayacak.

Tam 50 yıldır bu ülkede aynı senaryo tekrar tekrar yazılıp oynanıyor. Kıbrıslılar, Türkler ve Rumlar da bu senaryo içinde kendilerine düşen rolü oynuyorlar. Kıbrıslılara düşen rol tek kelime ile “mırmıris etme, söylenme”dir.

Birkaç günden bu yana kanal Sim’de Sami unutulmaya yüz tutmuş sözcükleri hatırlatıp ne anlama geldiğini soruyor. İyi de yapıyor. Böylece eskiden çok sık kullandığımız bazı sözcükleri hatırlamış oluyoruz.

Yanılmıyorsam dün sabah “mırmıris etme” ne anlama gelir diye sormuştu. Tam da biz Kıbrıslıların 50 yıldır Kıbrıs sorununun çözümü yönünde yaptığımız budur. Mırmıris ediyoruz, yani kendi kendimize söyleniyoruz. Sorunun çözümü yönünde çaba ortaya koymak yerine hep beraber mırmıris ediyoruz.

Buna en güzel örnek de 1980’li yılların sonunda başlayan ve hala devam eden Ledra Palace otelindeki Türk-Rum parti toplantılarıdır. Yıllarca benim de katıldığım ayda bir yapılan bu toplantılar yararsızdır demiyorum, ama faydalı olduğunu da söyleyemeyiz diye düşünüyorum.

Zaten bu toplantılar artık haber bile olamıyor. Önceki gün yapılan Mart ayı toplantısının sonuçlarını ben KHA’dan okudum. Ortak açıklamada ne var biliyor musunuz?

“Partiler, Kıbrıs sorununa ortak kabul edilen federal bir çözüm bulunması amacıyla yapılan çalışmaları desteklediklerini teyit ettiler. Siyasetçiler aynı zamanda, müzakerelerin yakın zamanda yeniden başlamasını dilediler”.

Evet siyasi partilerin ortak açıklaması böyle. Bu toplantıya katılan Rum siyasi partilerinden bazıları federal çözüme açık açık karşı çıkmakta ama bu toplantıda alınan karara sessiz kalarak onay vermektedir. Yani tam bir oportünizm sergilemektedir.

Bundan dolayı bu toplantılarda somut sonuçlar üretilemediği gibi mırmıris etmeden öteye de gidemiyor.

Pazar akşamki yemekte ne olacak?

Ben bu yemekte Nisan ayı için bir görüşme takvimi çıkmasını bekliyordum. Ama yemek tarihinin kesinleşmesinden sonra hem Akıncı’nın sözcüsü Barış Burcu’nun açıklamaları, hem de önceki gün Türkiye MGK toplantısından sonra yapılan yazılı açıklamada Kıbrıs konusunda söylenenlerden sonra açıkçası bu beklentim azaldı.

Zaten 16 Nisan referandumu yapılmadan Türkiye bırakınız Kıbrıs sorununu hiçbir konuda en küçük bir adım atmaz. Türkiye’de herşey 16 Nisan’dan sonraya ertelenmiştir.

Kıbrıs Rum tarafı da belli bir süreden bu yana zaten zamana oynamaktadır. Dolayısıyle bu aşamada herhangi bir gelişme olacağını sanmıyorum. Ama Nisan ayı için bir görüşme takvimi çıkarsa da şaşırmam. Çünkü 16 Nisan öncesi 2 görüşme olsa bile liderler de biraz mırmıris edecekler ve bir sonraki görüşmeyi bekleyecekler.

Kıbrıslı Türkler ve Rumlar da evlerde, kahvehanelerde, televizyonlarda, ama en çok da “sosyal medyada” mırmıris etmeye devam edecekler. Böyle böyle 50 hatta 60 yıl harcadık. Bir 50-60 yıl daha mırmıris ederek harcarsak benim kuşak bu kadar daha yaşamaz ama çocuklarımız ve torunlarımız da mırmıris etmeyi sürdürecekler demektir.

Ne diyelim. Burası Kıbrıs.

    

 

Bu yazı toplam 2193 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar