Sınırı Aşan Eller (Hands Across the Divide) iki toplumlu ortak kadın örgütü tarafından Uluslararası Genç Kadınlar Barış Ödülü’ne önerilen Mine Balman, bu ödüle layık görülerek ödülü kazandı.

Sınırı Aşan Eller (Hands Across the Divide) adına Magda Zenon ve Sevgül Uludağ tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Sivil toplum örgütü “Demokrasi Şimdi” (Democracy Today) tarafından bu yıl yedincisi verilen Uluslararası Genç Kadınlar Barış Ödülü’ne “barış ve insan hakları alanında çok özel katkıları” nedeniyle Kıbrıs’tan Mine Balman layık görüldü… 

Yedinci Uluslararası Genç Kadınlar Barış Ödülü ayrıca Burma’dan insan hakları aktivisti Khin Omar’a ve ABD’den foto muhabiri Adriane Ohanesyan’a da verildi.

Ayrıca üç genç kadına da özel birer diploma verildi… Çeçenistan’dan gazeteci Taus Sergainova, “insan hakları ve barış gazeteciliği” nedeniyle bu özel diplomayı alırken, Belçika’dan Catherine Herzog, insan hakları ve barış eğitimi alanında olağanüstü çabaları nedeniyle bu özel diplomaya layık görüldü. Son olarak Ermenistan’dan EVN Report grubu ise “demokrasi ve insan haklarına kadın gazeteciler olarak katkıları nedeniyle” bu özel diplomaya layık görüldü.

ULUSLARARASI GENÇ KADINLAR BARIŞ ÖDÜLÜ…

31 Mayıs-3 Haziran’da Yerevan’da IBIS Otel’de düzenlenen ödül töreni ve bir dizi etkinlikte, kadınların barışa çeşitli yönlerden katkıları da tartışıldı.

Bir foto muhabiri ve gazeteci olarak 2010 yılından beridir Afrika’da çalışmalarını sürdüren Amerikalı foto muhabiri Adriane Ohanesyan, Güney Sudan’daki çatışmaları, Somali savaşını, Burundi protestolarını ve Sudan’ın Darfur bölgesindeki savaşı izledi ve  haberleri ve fotoğrafları New York Times, TIME, National Geographic, El Cezire, The Wall Street Journal gibi yayın organlarında yayımlandı. Ohanesyan, cesareti nedeniyle çeşitli ödüller almıştı… Burma’dan Khin Omar  hayatının 30 yılını Burma’da barış ve demokrasinin geliştirilmesi için mücadele içerisinde geçirdi.

Kıbrıs’tan Mine Balman ise Kıbrıs’ta verdiği barış mücadelesi ve 2017 yılında .asi Production’da hazırlamış olduğu “Birlikte/Together” isimli belgesel filmin barışa yaptığı katkı nedeniyle bu ödüle layık görüldü. “Birlikte” belgeseli, 1963-64 ve 1974 yıllarındaki çatışmalardan Kıbrıslı Ermeniler’in nasıl etkilenmiş olduğunu anlatan Kıbrıs’ta yapılmış ilk belgesel film olma özelliği taşıyor.

Ödüle aday gösterilenler, çeşitli önde gelen uluslararası ve yerel örgütler tarafından aday gösterilmişti.

Ermenistan’ın başkenti Yerevan’da 31 Mayıs 2018’de düzenlenen ödül töreni ardından bir gün sonra, Mine Balman’ın hazırladığı “Birlikte/Together” filmi de gösterilerek, izleyicilerle Mine Balman’ın düşüncelerini paylaşması sağlandı. Mine Balman ayrıca “Medyanın gerçeği ortaya çıkarması barışı inşa etmeye yarar sağlar mı?” konulu panelde çatışma bölgelerinde yürütülen sözlü tarih çalışmalarının gerçeğin ortaya çıkması, yüzleşme ve barış inşası konusunda katkıları konusunda da bir sunum gerçekleştirdi.

Ödül törenine çeşitli büyükelçiliklerden büyükelçiler de katıldı.

Geçmişte Uluslararası Genç Kadınlar Barış Ödülü, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Suriye, Irak, Çeçenistan, Kolombiya, Rusya gibi ülkelerden kadın barış aktivistlerine verilmişti.

Sivil toplum örgütü “Demokrasi Şimdi”, yıllardır Ermeni ve Azeri kadınları bir araya getiren etkinlikler düzenliyor ve çeşitli uluslararası konferanslar düzenliyor.

ÖNERİ GEREKÇESİ

Sınırı Aşan Eller olarak Mine Balman’ı “Uluslararası Genç Kadınlar Ödülü”ne önerme gerekçelerinde ise özetle şöyle denildi:

***  Mine Balman’ı barış, uzlaşma ve Kıbrıs’ta toplumlar arasında daha iyi anlayış yaratılması için çabalarından ötürü “Uluslararası Genç Kadınlar Ödülü”ne öneriyoruz – özellikle 2017 yılında hazırladığı “Birlikte/Together” belgeselinde yaptığı çalışmalar, Kıbrıs’ta son derece hassas ve tabu bir konuyu, 1963 yılında Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum toplumları arasındaki iki toplumlu çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan Kıbrıslı Ermeniler’in durumunu gündeme getirerek ilk kez yaygın biçimde tartışılmasını sağlamıştır.

***   Tümüyle gönüllü ve herhangi bir parasal fona başvurmaksızın kendi film kuruluşuyla gerçekleştirdiği bu çalışmayla Mine Balman, önemli ve etkileyici miktarda sözlü tarih çalışmasıyla, 1963’e kadar aynı mahallelerde ve aynı bölgelerde yaşamış olan hem Kıbrıslı Ermeniler’le, hem de Kıbrıslı Türkler’le röportajlar gerçekleştirmiştir.

***  Adamızın her iki tarafında da gösterilen bu belgesel, Kıbrıslı Türkler, Kıbrıslı Ermeniler ve Kıbrıslı Rumlar’ı  uzun süre hatırlanacak gecelerde bir araya getirmiş ve 1963’te neler yaşandığının, Kıbrıslı Türkler’le Kıbrıslı Rumlar arasındaki çatışmayla hiç alakası olmayan Kıbrıslı Ermeniler’in 1963’te olanlar nedeniyle doğdukları evleri, yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalarak bundan nasıl etkilenmiş olduklarını ortaya koymuş, böylece toplumlarımız arasında daha iyi bir anlayışın gelişmesine ve gizlenmiş dostluk öykülerinin de ortaya çıkmasına olanak yaratmıştır. Böylece bu belgesel, daha önce hiç gerçekleşmemiş bir düzeyde, toplumlar arasında böylesi açık bir tartışmaya olanak yaratmıştır.

***  Kıbrıs’ın kuzeyinde belgesel gösteriminde izleyicilerden pek çok Kıbrıslı Türk, belgeseli gördükten sonra ayağa kalkıp 63’te Kıbrıslı Ermeniler’in yaşamış oldukları trajediden ötürü onlardan özür dilemişlerdi – bu da Kıbrıslı Türk toplumunda ilk kez oluyordu. Daha önce de Mine Balman “Özür diliyorum” diye açık bir mektup yayınlamıştı.

***  Genç yaşına karşın Mine Balman, böylesi bir belgesel yaratma cesareti göstermiştir ancak onu “Uluslararası Genç Kadınlar Barış Ödülü”ne göstermemizin tek nedeni bu değildir. Barış ve uzlaşma için duruşu ve genel olarak tüm aktiviteleri bizlere onun bu çabalarının takdir edilmesini ve tanınmasını gerektiren genç bir kadın lider olduğunu göstermektedir…”