1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. 'MEVZUATA AYKIRI, YETKİSİZ DEVİR'
MEVZUATA AYKIRI, YETKİSİZ DEVİR

'MEVZUATA AYKIRI, YETKİSİZ DEVİR'

Meclis Araştırma Komitesi, Doğu Akdeniz İlkokulu, Doğu Akdeniz Koleji ve kreşinin devrini araştırdı, rapora döktü. Raporda 2011'deki devirle ilgili önemli saptamalar var

A+A-

 

Araştırma Komitesi, “şeffaf olmayan, iyi idare ilkelerine uyulmadan, mevzuata aykırı, yetkisiz veya yetki aşılarak devir” kanaatine vardı

RAPORDAN;

• Vakıf Yöneticiler Kurulu ve DAÜ Rektörü yetkilerini, 18/1986 Sayılı Yasa ve bu Yasa altında çıkarılan mevzuattan almadan idari bir işlem gerçekleştirdi,

• Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun ekonomik yönetimden yoksun öngörüleri, yanlış idari kararları ve kötü yönetimden dolayı Üniversite Öncesi Eğitim Kurumları’nın mali açıdan zarara uğratıldı,

• DAÜ Yönetimi, yürürlükteki mevzuat gereği Üniversite Öncesi Eğitim Kurumları’nı kapatacağına dair Eğitim Bakanlığı’na ve kamuoyuna bir bildirimde bulunmadı,

• Üniversite Öncesi Eğitim Kurumları’nda eğitim alan öğrencilerin benzeri okullara yerleştirilmesi için herhangi bir önlem alınmadı, süreç gizli tutularak yürütüldü, öğrencilerin benzeri okullara yerleştirilmesi için önlem almak bir yana, üniversite öncesi eğitim alanında beş yıl süreyle faaliyette bulunulmayacağına dair Doğa Okulları ile sözleşme imzalanarak taahhütte bulunuldu,

• Üniversite Öncesi Eğitim Kurumları’nın Doğa Okulları’na devredilmesi çalışanların hakları açısından da olumsuz sonuçlar doğurdu,

• Üniversite Öncesi Eğitim Kurumları’nın devri aşamasında DAİ ve DAK eski çalışanlarının ücret, çalışma koşulları ve sosyal hakları ile ilgili Vakıf Yöneticiler Kurulu tarafından herhangi bir önlem alındı, çalışanların sendikasızlaştırıldı, kazanılmış hakları geriye gitti.

---

8 toplantı, 18 sayfalık rapor:
'UBP'li üyeler reddetti'

• CTP-BG Milletvekilleri Asım Akansoy’la, Tufan Erhürman’ın birlikte sundukları öneri üzerine kurulan araştırma komitesi, gerçekleştirdiği 8 toplantı ile devir sürecini hukuki, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla inceleyerek 18 sayfalık raporunu hazırladı.

• Komitenin ‘Oyçokluğu’ ile kabul ettiği rapora, komitenin UBP’li üyeleri Dr. Erdal Özcenk ile Dursun Oğuz’un, son toplantıda, konu ile ilgili hukuki görüş istemiyle Başsavcılığın davet edilip dinlenmesi için bir toplantı daha gerçekleştirilmesi taleplerinin reddedildiği gerekçesiyle ret oyu kullandıkları da not edildi.


Meltem SONAY

Cumhuriyet Meclisi, “Doğu Akdeniz Üniversitesine Bağlı Doğu Akdeniz İlkokulu, Doğu Akdeniz Koleji ve Kreşin İşletmesinin Özel Hukuk Tüzel Kişisine Devrinin Araştırılması Hakkında Meclis Araştırma Komitesi, çalışmalarını tamamladı, raporunu yayınladı.

Komite, Üniversite Öncesi Eğitim Kurumlarının kapatılarak Doğa Okullarına devredilmesinin; ‘şeffaf olmayan, iyi idare ilkelerine uyulmadan, mevzuata aykırı, yetkisiz veya yetki aşılarak’ yapıldığı kanaatine vardı’ olduğu kanaatine vardı.

CTP Milletvekili Asım Akansoy’un başkanlık ettiği komitenin ilgili raporunun önümüzdeki Perşembe günkü Meclis birleşiminde, Genel Kurul’da okunması bekleniyor.

UBP’li üyeler ‘RET’ dedi…

CTP-BG Milletvekilleri Asım Akansoy’la, Tufan Erhürman’ın birlikte sundukları öneri üzerine kurulan araştırma komitesi, gerçekleştirdiği 8 toplantı ile devir sürecini hukuki, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla inceleyerek 18 sayfalık raporunu hazırladı.

Komitenin ‘Oyçokluğu’ ile kabul ettiği rapora, komitenin UBP’li üyeleri Dr. Erdal Özcenk ile Dursun Oğuz’un, son toplantıda, konu ile ilgili hukuki görüş istemiyle Başsavcılığın davet edilip dinlenmesi için bir toplantı daha gerçekleştirilmesi taleplerinin reddedildiği gerekçesiyle ret oyu kullandıkları da not edildi.

İlgili kesimler davet edildi…

Raporda, araştırma sürecinde ilk olarak basında çıkan ilgili haberleri inceleyerek bir yol haritası belirleyen komitenin, süreçle ilgili olarak öncelikle Eğitim Bakanlığı, Eğitim Vakfı, Sayıştay Başkanlığı’ndan ve DAÜ-SEN’den bilgi ve belge talep ettiği not edildi.

Komite, dönemin Vakıf Yöneticiler Kurulu üyesi Ata Samioğlu’nu, dönemin DAÜ Rektörü Abdullah Öztoprak’ı, Vakıf Yöneticiler Kurulu eski üyesi Cemal Mert’i, Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde iç murakıplık görevi yürüten Hüseyin Öztürk’ü, dönemin Doğu Akdeniz Koleji Okul Aile Birliği Başkanı Süleyman Gürcafer’i, Doğu Akdeniz İlkokulu Okul Aile Birliği Başkanı Mustafa Rıza’yı, DAÜ-SEN Başkanı Hüseyin Özkaramanlı’yı ve DAÜ-SEN Genel Sekreteri Ulaş Gökçe’yi de toplantılarına davet etti, bilgi ve görüşlerine baş vurdu.

Devir gerekçesi ‘Mali külfet’

Komite raporunda,  öncelikle dönemin Vakıf Yöneticiler Kurulu’,nun Üniversite Öncesi Eğitim Kurumları’nın devredilmesi ile ilgili aldığı Kararlar ile bu kararlara ait toplantı tutanaklarını incelediğini ettiğini belirtti.

Komite raporunda, tutanaklardan; ilgili kurumların sürekli bütçe açığı verdikleri ve bu açığın ağır rekabet koşulları içinde bulunan DAÜ’ye mali bir külfet yarattığı, kurumların kurtarılmasına yönelik alınan tüm kararlara rağmen mali açığın kapatılamadığı gerekçesiyle devredilerek kapatılması kararlarının alındığı bilgisi edindiğini de not etti.

Öztoprak ve Samioğlu ‘DAÜ için’ dedi…

Komiteye davet edilen Vakıf Yöneticiler Kurulu Üyesi Samioğlu ile Eski Rektör Öztoprak’ın, üniversite öncesi eğitim kurumlarının zararlarının DAÜ bütçesinden karşılandığını ifade ettikleri belirtilen raporda, kurumların yaşatılması için bir takın tedbirler de alındığını ancak bu tedbirlerin yeterli olmadığının belirtildiği yazıldı.

Vakıf Yöneticiler Kurulu Üyesi Samioğlu ile Eski Rektör Öztoprak’ın, sürekli zarar eden bu kurumların finanse edilmeye devam edilmesi halinde, DAÜ’nün de aynı tehlike ile karşı karşıya kalmasının önüne geçilmesi gerektiğini gerekçe göstererek kurumların devri yönünde karar alındığını belirttikleri rapora not edildi.

-------------------------------------------------------------------

DAÜ-SEN’le anlaşıldı… Maaşlarda %10 indirime gidildi BÜTÇE DENKLEŞTİ…

Vakıf Yöneticiler Kurulu eski üyelerinden Cemal Mert’i de toplantıya davet eden komite raporunda, Mert’in aktardığı, o dönemde DAÜ-SEN’le yapılan anlaşma gereği personel maaşlarında %10 indirim yapılarak DAİ bütçesinin denkleştiğini, DAK bütçesinin ise çok az bir miktar açık verdiği bilgilerine de yer verdi.

‘Kurtarma çabaları sürerken Rektör Türkiye’deki okullarla görüşmek üzere yetkilendirildi’

DAÜ-SEN Başkanı Hüseyin Özkaramanlı ile DAÜ-SEN Genel Sekreteri Sayın Ulaş Gökçe’yi de konuk eden komite, sendika temsilcilerinin 2005 ve 2010- 2011 kurumların kurtarılması için maaşlarda kesintiyi kabul ettiklerini, DAÜ-SEN’in kurumların kurtarılması çabalarının sürdürdüğü süreçte ise Vakıf Yöneticiler Kurulu tarafından DAÜ eski Rektörü Sayın Abdullah Öztoprak’ın Türkiye’deki okullarla görüşme yapmak için yetkilendirildiğini öğrendiklerine dair aktardıklarını da raporuna not etti.

‘Sadece hayat pahalılığı oranında artış yapılsa, açık rahatlıkla kapanırdı’

Üniversite Öncesi Eğitim Kurumlarının kapatılarak devredilmesini ekonomik, sosyal ve hukuki boyutuyla inceleyen Komite,  bu kurumlarda öğrenci ücretlerine sadece hayat pahalılığı oranında artışlar yapılması durumunda bile söz konusu bu açığın rahatlıkla kapatılıp bütçe fazlası verebileceği kanaatini belirti.

---------------------------------------------------------------

‘KÖTÜ YÖNETİM zarara uğrattı’

2009-2010 ve 2010-2011 akademik yıllarında öğrenci ücretlerinin önce dondurulmasının ve ardından %10’un üzerinde bir indirim yapılmasının bu kurumlarda mali açıdan büyük sıkıntılara yol açtığı tespitini de belirten komite, Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun ekonomik yönetimden yoksun öngörüleri, yanlış idari kararları ve kötü yönetimden dolayı Üniversite Öncesi Eğitim Kurumları’nın mali açıdan zarara uğratıldığı kanaatini belirtti.

Raporunda tüm yanlış kararlara rağmen zararın iddia edildiği gibi kapatılamayacak ölçüde olmadığını not eden komite, Üniversite Öncesi Eğitim Kurumları’nın devredilmesi yerine öğrenci ücretlerine yapılacak %15 oranındaki artış ve çalışanların maaşlarının bir yıl süreyle dondurularak bütçenin açık vermeyecek bir duruma getirilebileceği görüşünü belirtti.

‘VYK ve REKTÖR yetkisiz bir işlem gerçekleştirdi’

İdare hukuku ilkelerine göre hiçbir organ, makam veya mercinin, kaynağını Anayasa’dan veya yasadan almayan bir yetki kullanamayacağına, yetki unsurunun yine idare hukuku ilkelerine göre dar yorumlanmasının idarenin yetkisiz işler yapmasının önlenmesine yönelik olduğuna vurgu yapan Komite, Vakıf Yöneticiler Kurulu ve DAÜ Rektörü’nün yetkilerini 18/1986 Sayılı Yasa ve bu Yasa altında çıkarılan mevzuattan almadan idari bir işlem gerçekleştirmiş oldukları görüşünü de belirtti.

‘Süreç gizli tutularak yönetildi’

Komite’nin raporunda yer verdiği tespitleri devamla şöyle;
“DAÜ Yönetimi’nin, yürürlükteki mevzuat gereği Üniversite Öncesi Eğitim Kurumları’nı kapatacağına dair Eğitim Bakanlığı’na ve kamuoyuna bir bildirimde bulunmadığı, bu bildirimin gereği olarak da Üniversite Öncesi Eğitim Kurumları’nda eğitim alan öğrencilerin benzeri okullara yerleştirilmesi için herhangi bir önlem alınmadığı, sürecin gizli tutularak yürütüldüğü, öğrencilerin benzeri okullara yerleştirilmesi için önlem almak bir yana, üniversite öncesi eğitim alanında beş yıl süreyle faaliyette bulunulmayacağına dair Doğa Okulları ile sözleşme imzalanarak taahhütte bulunulduğu, Doğa Okulları’nın sunduğu hizmet ile ilgili bir sorun çıkması durumunda DAÜ’nün eğitim görevini yerine getirmek için Mağusa halkına bu alanda alternatif yaratmak istese bile yasal prosedürü yerine getirmediği gerekçesiyle bir şey yapamayacağı, Üniversite Öncesi Eğitim Kurumları’nın Doğa Okulları’na devredilmesinin çalışanların hakları açısından da olumsuz sonuçlar doğurduğu, Üniversite Öncesi Eğitim Kurumları’nın devri aşamasında DAİ ve DAK eski çalışanlarının ücret, çalışma koşulları ve sosyal hakları ile ilgili Vakıf Yöneticiler Kurulu tarafından herhangi bir önlem alınmaması ve dolayısıyla çalışanların sendikasızlaştırılmaları ve kazanılmış haklarındaki geriye gidişler, yine çalışanlar açısından ortaya çıkan olumsuzluklar olarak görülmektedir.

-------------------------------------------------------------------------

‘Usule aykırı, yetkisiz işlem…’

Komite raporunda, Üniversite Öncesi Eğitim Kurumları’nın kapatılarak devredilmesinde yalnızca ekonomik hedeflerin ön planda tutulduğu görüşünü belirtirken, yapılan usule aykırı ve/veya yetkisiz işlemin sosyal açıdan doğuracağı tahribatın da Vakıf Yöneticiler Kurulu üyeleri ve Rektör tarafından göz önüne alınmadığının da görüldüğünü not etti.

‘Şeffaflıktan uzak bir şekilde…’

Komite raporunda devamla şu ifadelere yer verildi;
“Üniversite Yönetim Kurulu’nun o dönemde yaşanan mali krizin aşılması için tüm paydaşları (DAÜ, DAÜ-SEN, veliler ve Eğitim Bakanı) bir araya getirerek bir çözüm süreci başlatma için harekete geçtiği ve bu yönde karar alıp girişimde bulunduğu halde, Vakıf Yöneticiler Kurulunun Üniversite Öncesi Eğitim Kurumlarının kapatılarak devredilmesi kararının, ilgili paydaşlarla herhangi bir görüş alışverişi yapılmadan, şeffaflıktan uzak bir şekilde, Vakıf Yöneticiler Kararına dayanarak Rektörün inisiyatifinde alındığı görülmektedir.”

‘Hukuk Dairesi görevini yerine getirmedi’

Sayıştay Başkanlığı’nın, kurumların devri ile ilgili Hukuk Dairesi’nden hukuki görüş istemiş olduğuna işaret eden Komite Raporu, buna rağmen Hukuk Dairesi’nin bu konuda herhangi bir görüş vermeyerek görevini yerine getirmediğinin görüldüğünü kaydetti.


“Bu devirle, Doğu Akdeniz Üniversitesi beş yıl süreyle ilköğretim ve orta öğretimden çekilmiştir”

Komite raporunun sonucunda şu hususların altını çizdi;
“Anayasa gereği, tüm idari işlemlerde ve idari makamların faaliyetlerinde kamu yararı gözetilmeli, kamu yararı amacı güdülmesi genel bir kural olmalıdır.
İdare, karar alma aşamasında göz önünde bulundurulması gereken tüm faktörleri göz önünde bulundurmalıdır.
Ne yazık ki zaman zaman kişisel amaç, siyasal amaç ve üçüncü kişiye yarar sağlama amaçları gibi amaçlarla kamu menfaati göz ardı edilebilmektedir. İdarenin kamu yararını gözetmeden hareket ettiğinin ispatlanması her zaman kolay olmamakla birlikte, eldeki veriler yapılan söz konusu idari işlemlerde kamu menfaatinin gözetildiği konusunda bazı şüpheler uyandırmaktadır. Vakıf Yöneticiler Kurulu tarafından Üniversite Öncesi Eğitim Kurumları binalarını kiralandığı iddia edilmektedir. Böyleyse, söz konusu binaların bir eğitim kurumuna veya başka herhangi bir gerçek veya tüzel kişiye devredilmesi arasında bir fark yoktur. Çünkü bu devirle, Doğu Akdeniz Üniversitesi beş yıl süreyle ilköğretim ve orta öğretimden çekilmiştir. Bu düşünce doğrultusunda alınan kararla eğitim-öğretim alanında kullanılma zorunluluğu olmayan binaları kiralayacak olan gerçek veya tüzel kişinin iyi bir eğitim kurumu olup olmaması herhangi bir fark yaratmamaktadır. DAÜ yönetimi zaten almış olduğu kararla üniversite öncesi eğitim alanında faaliyetlerini durdurduğunu ve önceliği Üniversiteye verdiğini açıkça ilan etmiştir. Bununla birlikte Vakıf Yöneticiler Kurulu ve Rektörlük, ihaleye çıkılmamasının ana sebebi olarak öğrencilerin eğitim kalitesini düşündüklerini iddia etmişlerdir. Komitemiz,  böylesine önemli bir kararı alırken değerlendirme ölçütlerinin sadece 1-2 sayfalık yüzeysel raporlar olduğunu tespit etmiştir.”

 

ÜNİVERSİTE ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARININ SON 8 YILINA AİT KAR-ZARAR  TABLOSU

 

RAPORUN TÜMÜ EKLİ DOKÜMANLARDA

Bu haber toplam 2651 defa okunmuştur