Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, Merkel ve Hollande'ın, Tusk, Juncker ve Bettel'e gönderdiği mektubun, mevcut göçmen sorunuyla ilgili ortak değerleri de dikkate alarak somut öneriler içerdiğini belirterek içerik hakkında bilgi verdi.
Seibert, mektupta, İtalya ve Yunanistan'da sığınmacıları kaydetmek için kurulacak merkezlerin en geç yılsonuna kadar açılmasının ve AB Komisyonu'nun bu merkezlerin başka AB ülkelerinde açılıp açılmayacağını araştırmasının istendiğini söyledi.
"Güvenli ülkelerin" yer aldığı ortak bir liste hazırlanması ve bu listeye Balkanların batısındaki ülkelerin de yer almasının talep edildiğini aktaran Seibert, bu uygulamanın hızlı bir şekilde yürürlüğe girmesi gerektiğine, böylelikle iltica başvurularının ortak standartlarda hızlı bir şekilde karara bağlanacağına işaret etti.
Özellikle Türkiye, Ürdün ve Lübnan gibi üçüncü ülkelerin, Suriye'deki iç savaştan dramatik bir şekilde etkilendiğini ve bu ülkelerin milyonlarca sığınmacıyı korumak, barındırmak ve bakmak için çaba sarf ettiğini belirten Seibert, mektupta, AB'nin söz konusu ülkelere yardımları artırmasının istendiğini kaydetti.
Göçmenlerin gittiği veya geçiş için kullandığı bazı önemli ülkelerde bilgilendirme için çok işlevli merkezlerin açılmasının da önerildiğine dikkati çeken Seibert, AB'de kalabilme şansı olmayanların geri gönderilmesi, geldikleri ülkelerle geri kabul anlaşmalarının yapılması ve insan kaçakçılığıyla etkin mücadele edilmesinin talep edildiğini vurguladı.
Seibert, mektubun, göçmenlerin AB ülkelerinde adil bir şekilde dağıtılmasının da içerdiğini söyledi.
Mektupta göçmenlerin ülkelere dağıtılması konusunda somut sayıların yer alıp almadığına ilişkin bir soruya Seibert, somut sayıların ifade edilmesinin iki üye ülkenin görevi olmadığı yanıtını verdi.
Seibert, AB Komisyonu'nun 120 bin göçmenin dağıtımı konusunda açıklaması bulunduğunu hatırlattı.
Sözcü Seibert, çok sayıda göçmenin ulaştığı Macaristan'la ilgili, Almanya'nın Suriyeli göçmenleri geri göndermemesinin, Macaristan'ın yükümlülüklerini değiştirmeyeceğinin altını çizerek Alman hükümetinin, Macaristan'ın Batılı değerler toplumunun bir parçası olarak kendi hukuki ve insani yükümlülüklerini Almanya'nın yaptığı gibi yerine getireceğine inandığını sözlerine ekledi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schaefer de Macaristan'ın sığınmacı akınından en fazla etkilenen ülke olduğunu belirterek Almanya olarak yardım etmeye hazır olduklarını kaydetti.

TAK