1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Meksikalı “kayıp” yakınları, Kıbrıslı “kayıp” yakınları kadar şanslı değil…
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Meksikalı “kayıp” yakınları, Kıbrıslı “kayıp” yakınları kadar şanslı değil…

A+A-

Meksikalı “kayıp” yakınlarının örgütü FUNDENL, devletin “kayıplar”ın gömü yerlerini bulup kalıntıları ailelere iade etmekteki ilgisizliği karşısında, kendisi bizzat atölye çalışmaları düzenleyerek “kayıp” yakınlarını “kayıplar”ın gömü yerlerini bulmak için araştırma yaparak yasal kanıt elde etmek için eğitmeye başladı…

Meksikalı “kayıp” yakınları, Kıbrıslı “kayıp” yakınları kadar şanslı değil: 1980’li yıllardan günümüze 60 binden fazla “kaybı” olan Meksikalılar’ın devleti ve hükümet yetkilileri, bu “kayıplar”ın gömü yerlerini bulup kalıntıları ailelere iade etmekte tümüyle ilgisiz… Kıbrıslı “kayıp” yakınlarının en azından “kayıplar”ının bulunması için izlenmekte olan bir süreç, her iki toplumdan ve Birleşmiş Milletler’den temsilcilerin görev yapmakta olduğu bir Kayıplar Komitesi, “kayıplar”ın akibetini araştıran görevliler, kazıları yürüten eğitilmiş arkeologlar, laboratuarda “kayıplar”dan geride kalanları inceleyen antropologlar var… En önemlisi Kıbrıs, Avrupa Birliği üyesi olduğu için resmi Kayıplar Komitesi’nin bütçesinin ağırlıklı bölümü Avrupa Parlamentosu tarafından karşılanıyor ve her yıl bu amaçla 2.5-3 milyon Euro kadar yardım alıyor. Bundan başka Türkiye, Yunanistan, ABD, Norveç, İrlanda gibi ülkeler ve iki toplumun resmi makamları da bu bütçeye katkıda bulunuyor.

sevg-013.jpg

Kıbrıs’ta “kayıplar” konusunda DNA örneklerinin bulunduğu bir veri bankası, “kayıplar” için hazırlanmış listeler var.

Bu sürecin yavaş ilerlemesi, “kayıplar”ın bulunmasında veya kimliklendirilmesindeki gecikmeler gibi zaafları olsa da, yine de Kıbrıs’ta “kayıplar”ın bulunmasına yönelik bu süreç işliyor… Bu süreçte okurlarımız ve “kayıp” yakınlarımız da önemli rol oynuyor ve son onbeş yıldan bu yana gazetemiz YENİDÜZEN aracılığıyla Kayıplar Komitesi’ne “kayıplar”ın olası gömü yerleri hakkında çok değerli bilgiler veriyorlar…

Ancak örneğin Lübnan’da veya Meksika’da böyle bir süreç bulunmuyor.

60 binden fazla “kaybı” bulunan Meksika’daki “kayıp” yakınlarıyla dostluğumuz ve dayanışmamız, iletişimimiz ve haberleşmelerimiz devam ediyor.

Onların paylaşımlarından öğreniyoruz ki, “kayıp” yakınlarının örgütü FUNDENL, “kayıplar”ın gömü yerlerinin bulunması konusundaki Meksikalı makamların kayıtsızlığı karşısında, kendi özgün süreçlerini ileri götürüyorlar ve bizzat “kayıp” yakınlarına yönelik atölye çalışmaları düzenleyerek “kayıp” yakınlarını “kayıplar”ın gömü yerlerini bulmak için araştırma yaparak yasal kanıt elde etmek için eğitmeye başlamışlar.

Geçen hafta başlayan atölye çalışmalarının ilki iki gün sürmüş ve Sosyal ve Adli Antropoloji Araştırma Grubu koordinatörü Dr. Carolina Robledo Silvestre tarafından koordine edilmiş…

Devlet yetkililerinin “kayıplar”ın aranmasında uzman personele ve teknolojik araç-gerece sahip olmaması ama ayrıca bu konuda son derece de isteksiz olması karşısında isyan eden “kayıp” yakınları, adli antropoloji, “kayıp” mezarlarının aranması, bulunan insan kemiklerinin yasal kanıt olarak nasıl kaydedileceği gibi konularda kendi örgütleri aracılığıyla bilimsel eğitim başlatmışlar.

Bulunan insan kalıntılarının incelenip DNA analizleri sonucu kimliklendirilebilmesi için Meksikalı “kayıp” yakınları uzun zamandır mücadele ediyor – federal düzeyde yeni araştırma ekiplerinin genetik laboratuarları kurmaları bekleniyor ancak Chihuahua veya Coahuila eyaletlerinde bu konuda adımlar atılırken, 25 diğer eyalette böylesi gelişmeler yok…

EL UNIVERSAL gazetesinin yazdığına göre, Başsavcılık ofisine bağlı tüm ülkeye yönelik görev yapması beklenen yalnızca altı antropolog bulunuyor… Meksika’da pek az adli antropolog var, Dr. Robledo’ya göre Meksika’da harika arkeoloji okulları bulunuyor ancak pek az arkeolog, “kayıplar”a ilgi duyuyor, daha çok klasik buluntular üzerinde çalışmayı tercih ediyorlar.

Bir yandan Meksika’da “kayıplar” konusunda çalışacak pek az insan kaynağı bulunurken, en az bunun kadar önemli olan  siyasi irade bulunmuyor…

Dr. Robledo’ya göre üniversitelerin laboratuarları var, bu alanda çalışabilecek profesyonel araştırmacıları var ancak devlet onları bu konularda çalışmaya çağırmıyor.

“Her ne kadar da üniversiteler daha az kaynağa sahip olsalar dahi, bu çalışmalara katılabilirler – oysa bilim insanları olarak “kayıp” yakınlarına yönelik katkı yapamıyorlar…” diyor Dr. Robledo.

“Kayıp” kalıntılarıyla ilgili olarak savcılıklarda protokoller de bulunmuyor, varolan protokollere de uyulmuyor – tüm sürecin kaliteli analizi de yapılmıyor – oysa devlet yetkililerinin attığı her adımın kontrol edilmesi gerekiyor çünkü bu yalnızca “kayıp” kalıntılarının bulunmasıyla ilgili değil, bu “kayıp”lardan sorumlu olanların cezalandırılmasına yönelik kanıtların toplanmasıyla da ilgili bir süreç olmalı…

Dr. Robledo’ya göre Meksika’nın her yanında kimliği belirlenmemiş insan kalıntılarının bulunduğu pek çok mezar bulunuyor – pek çok toplu mezara insanlar gelişigüzel gömülmüş… Hiçbir soruşturma yapılmadan, hiçbir dosya açılmadan gömülmüş “kayıplar”dan söz ediyor Dr. Robledo…

Dr. Robledo Arjantin, Kolombiya ve Guatamala gibi pek çok ülkede adli antropolojinin, adalet ve gerçeği bulmakta önemli rol oynadığını, antropologların kriminoloji, balistik, biyoloji ve hatta mühendislerle birlikte bu alanda çalıştıklarını hatırlatıyor.

Dr. Robledo düzenledikleri atölye çalışmasıyla “kayıp” yakınlarına “kayıplar”ın akibetinin nasıl araştırılacağını, kazıların nasıl yapılacağını, bulunacak kalıntıların nasıl inceleneceğini, bu konularda sahada incelemelerin ve röportajların nasıl yapılacağını gösterdiklerini söylüyor.

“Meksika’da kayıplarla ilgili çok derin bir kriz vardır ve pek az insan kaynağı vardır fakat kayıp yakınları gönüllü olarak çok gerek duyulan bu çalışmaları yapabilir. Yalnızca aile bireylerine değil, onların arkadaşı olabilecek biyologlara, antropologlara, arkeologlara, psikologlara ve diğer mesleklerden insanlara da bu eğitimleri vermemiz gerekir” diyor…

Dr. Robledo öğrencilere de çağrıda bulunarak “kayıp” yakınlarının örgütlerine katılmalarını ve bu araştırmalarda onları yalnız bırakmamalarını istiyor.

Dr. Robledo şiddetin insanlara acı veren kritik bir olay olarak düşünüldüğünü oysa bürokraside bulunan bir şiddet zinciri sonucunda bir “kayıp” şahsın bir kez daha “kayıp” olduğunu, bunun nedeninin de yetkililerin ihmali olabileceğini anlatıyor.

Adli antropologların yardımlarıyla “kayıplar”ın bulunma sürecini iyi analiz edip kayıt altına almayı ve böylece hem “kayıplar”ın kimliklendirilmesi, hem de bu konuda açılacak davalar için yasal kanıtlar oluşturmayı umuyor…

(FUNDENL liderlerinden Letty Hidalgo’nun sosyal medya paylaşımlarından ve EL UNIVERSAL gazetesinden derleyip Türkçeleştiren: Sevgül Uludağ – 27.3.2017).

 

 

Bu yazı toplam 2474 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar