1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Mecliste gündem limanlar: 1 yılda kamu-özel ortaklığı
Mecliste gündem limanlar: 1 yılda kamu-özel ortaklığı

Mecliste gündem limanlar: 1 yılda kamu-özel ortaklığı

Bakan Atakan: "Bir yıllık süre kamu-özel ortaklığı için çalışma yapılması açsından yeterlidir. 1 yıllık sürede ilgili ihaleyi hayata geçireceğiz. Sürenin yetmemesi gibi bir sorun söz konusu olmaz. Bu süreci liman işçileri ile birlikte yürütüyoruz."

A+A-

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, Kıbrıs Türk Liman İşçileri Sendikası (Değişiklik) Yasa Tasarısının komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin tezkereyi kabul etti. Yasanın ivedilik görüşmelerinde söz alan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan 1 yıllık sürede limanlarla ilgili atılacak "kamu-özel ortaklığı" adımlarıyla ilgili bilgi verdi.

Konuyla ilgili bilgi vermek üzere kürsüye çıkan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan tezkerenin liman hizmetlerinin sekteye uğramaması için yapıldığını söyledi.

Atakan limanlardaki özelleştirmeler konusundaki sorular üzerine Girne Limanı’nda yapılması planlanan değişim ve dönüşümün Girne Turizm Limanı’yla ilgili olduğunu ve antik limanı kapsamadığını söyledi.

Yıllardır özelleşti özelleşecek diye beklenen Mağusa Limanı’na bir çivi bile çakılmadığını söyleyen Atakan Limanlar Dairesi’nin yapısına da hiç dokunulmadığını ifade etti.

Kamu özel ortaklığında planlanan dönüşümde kamunun merkezde olacağını söyleyen Atakan konunun üzerine hassasiyetle gittiklerini dile getirdi.

Süreci liman işçileriyle birlikte yürüttüklerini anlatan Atakan, mal varlıklarının nasıl değerlendirileceği konusunun işlemler başladığında ele alınacağını belirtti.

Atakan, Limanlar Dairesi yeni yasa tasarısının kısa süre için tamamlanacağını dile getirdi.

Tezkere oyçokluğuyla kabul edildi.

Atakan: Daha fazla yapılmak istenen Girne Turizm Limanı ve Mağusa Limanı ile alakalı

Kamu-özel ortaklığı çerçevesinde limanların dönüştürüleceğini söyleyen Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, yasanın Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi'ne verilmiş olan imtiyazın işlemlerin sekteye uğramaması adına hazırlanmış bir değişiklik yasası olduğuna işaret etti.

Kamu-özel ortaklığının özelleştirmenin türlerinden biri olduğunu söyleyen Atakan sermayenin işletmeler tarafından konulacağı bir özelleştirme modeli tasarladıklarını anlattı.

Girne'deki limanlar için çeşitli öneriler geldiğine dikkat çeken Atakan, daha fazla yapılmak istenenin Girne Turizm Limanı ve Mağusa Limanı ile alakalı olduğunu kaydetti.

Tolga Atakan şunları söyledi:

"Yıllardır ha özelleştir ha özelleşecek diye diye özellikle Mağusa Limanı'nda bir çivi çakılmadı.

Limanlar Dairesi'nin yapısı da ellenmemiştir, kadro yapısı yenilenmemiştir.

Kamu bu sistemin tam ortasında olacak. Ercan ihalesi ve sonuçlarına bakarak ne yapılması ne yapılmaması gerektiği noktasında hareket edeceğiz.

Bir yıllık süre kamu-özel ortaklığı için çalışma yapılması açsından yeterlidir. 1 yıllık sürede ilgili ihaleyi hayata geçireceğiz. Sürenin yetmemesi gibi bir sorun söz konusu olmaz. Bu süreci liman işçileri ile birlikte yürütüyoruz.

Limanlar Dairesi'nin yapısının değişimi daha önceliklidir. Dairenin daha otoriter olması ile ilgili çalışmalarımız tamamlanmıştır. Perşembe günü itibarıyla Limanlar Dairesi ile ilgili yasa tamamlanmış olacak"

Ekonomi Maliye Bütçe ve Plan Komitesi’nin Genel Kuruldan bir daha görüşülmek üzere komiteye geri verilen Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasa Tasarısının Genel Kurul’da üçüncü görüşmesine ilişkin tezkeresi da ele alındı oyçokluğuyla kabul edildi.

Ekonomi Maliye Bütçe ve Plan Komitesi’nin Organize Sanayi Bölgeleri (Değişiklik) Yasa Önerisinin Genel Kurulda üçüncü görüşmesine ilişkin tezkeresi oybirliğiyle kabul edildi.

Hukuk Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesinin ivedilikle görüşülen Yabancılar ve Muhaceret (Değişiklik) Yasa Tasarısının Genel Kurulda üçüncü görüşmesine ilişkin tezkeresi oybirliğiyle kabul edildi.

Ardından Ulusal Birlik Partisi Grup Başkanlığının İdare Amirliğine İlişkin Tezkeresi ele alındı. İdare Amirliğine İzlem Gürçağ önerildi. İdare Amirliği seçimi bugünkü toplantıda ele alınacak.

 

MECLİS GENEL KURULU GÜNDEMİ… MECLİS GENEL KURULU GÜNDEMİ… MECLİS GENEL KURULU GÜNDEMİ…

Angolemli trafik sorununu konuştu: Çemberler ışıksız. Kimdir ışıklandırmadan sorumlu bakanlık?

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda daha sonra TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli 62. madde uyarınca konuşma yaptı.

Ülkedeki trafik kazalarının yöneticilerden kaynaklandığını savunan Angolemli, alınan önlemlerin insan odaklı olmadığını kaydetti.

Ülkeye sol direksiyon araçların girişinin serbest bırakıldığını, bu nedenle çok kişinin hayatını kaybettiğini belirten Angolemli, yolların çukurlarla dolu olduğunu, bunun ağır vasıtalardan kaynaklandığını söyledi.

Angolemli, bu durumun önüne geçmek için ölçü aletlerine ihtiyaç olduğunu, yolların karanlık olmasının da sorunlar arasında olduğunu dile getirdi.

“Savaşta bile bu kadar şehit vermedik” diyen Angolemli, bu sorunun çok önemli olduğunu belirtti.

İş insanlarının ucuz emek gücü için yabancı şoförlerle çalıştığını, bunun da kazalara neden olduğunu dile getiren Angolemli, hükümetin trafik konusunu ciddiyetle ele alması gerektiğini kaydetti.

TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli meclis genel kurulunda trafik kazaları ile ilgili konuştu, özetle şunları söyledi:

"Alınan önlemler insan odaklı değildir. Duble yollar da insan odaklı değildir. Maalesef devriye yok, yolarda polis yok. Niye polis yok? Polis sayısı yetersiz. Sayısı artırmak gerekir, giden candır. Çemberler ışıksız. Kimdir ışıklandırmadan sorumlu bakanlık? Öğrenciler yollarda ışıksız bisiklet kullanıyor.

Yollar çökmüş, ağır vasıtalar yolları bu duruma getirmiştir. Çift şerit yollara yandan girişler vardır. Bunlar da mı TC yardımı ister? Sorarım bunların önlenmesi de mi TC yardımı ister. Başıbozuk bir yönetim şeklidir bu. Savaşta bile bu kadar insan kaybetmedik, bu kadar şehit vermedik. Bu sorun çok önemlidir. Sorunlardan maddi olanak istenler vardır istemeyenler vardır. Her arsa açana direkt anayola çıkış izni verilir. Bu ne demek? Kimse arayıp sormaz. Bundan sonra ışıksızlıktan dolayı, yan çıkışlardan dolayı, ya da iş yerlerinden dolayı kaza olursa sorumlu sizsiniz (hükümet yetkilileridir). İnsanların çoğu polis görürse korkar. Polisin devriye konusu bir an evvel çözülmelidir.

Başbakan: Ehliyet sınavına giren herkes sınavı geçiyor. Bu mümkün mü?

Başbakan Ersin Tatar trafik sorunu ile ilgili konuştu, trafik kazalarından herkesin acı çektiğini belirterek “Ehliyet sınavına giren herkes sınavı geçiyor. Bunun incelenmesi gerekiyor. Bu mümkün mü? Ehliyet meselesi ile ilgilenilmesi gerekiyor” dedi.

Bunun üzerine söz alan Başbakan Ersin Tatar “bu acı hepimizindir, halkımızındır” diyerek, öte yandan birbirini suçlayarak bir yere gidilemeyeceğini dile getirdi.

Yollardaki eksikliklerin imkanlar çerçevesinde çözüldüğünü söyleyen Tatar, Polis teşkilatıyla da bu konuyu sıklıkla ele aldıklarını, polisin de imkanlarını zorladığını anlattı.

Tatar, acı kayıpların azalması için hassasiyetle çalıştıklarını, bu konuda hep birlikte hareket etmek gerektiğini dile getirdi.

Bugün içleri yanarak Güzelyurt’taki cenazeye katılacaklarını kaydeden Tatar, bunun bir siyasi malzeme haline getirilmemesi, sürücülerin de dikkatli olması gerektiğini anlattı.

Tatar “Görüyoruz ki son 45 yıldır hangi hükümet olursa olsun bu kazalar oluyor” dedi.

Yabancıların araç kullanması konusunun da ele alınması gerektiğini anlatan Tatar, ehliyet sisteminin de elden geçirilmesi gerektiğini ifade etti.

“Ehliyet sınavına girenlerin yüzde 99’u geçiyor” diyen Tatar, bu konunun incelenmesi gerektiğini dile getirdi.

Başbakan özetle şunları söyledi:

"Bu acı hepimizin, halkımızındır. Duyarlılık hepimizde vardır. Yapılacak çok işler vardır. Elbette yollarda eksiklikler zafiyetler vardır, takip edilmektedir. Maliye ve Ulaştırma bakanlarımız kaynak aktarmak için çaba içerisindedir. Polis de denetimlerde imkanlarını zorluyor. 100 polis istihdam edilecek. 40 sivil görevli alındı, 100 de polis alınacak, sınavları yapılıyor. Bizden önceki hükümetler de duyarlılık gösterdi, biz de gösteriyoruz. Hepimiz bunun acısını yaşıyoruz.

Bu konuyu siyasi rant meselesine getirmemelidir. Bu kazalar hepimiz için üzüntüdür. Devlet, sivil toplum örgütleri, sürücüler bir bütün olarak daha fazla duyarlılık göstermelidir. Kesinlikle araba kullanmadan önce alkol alınmamalı, araç sürerken cep telefonu ile konuşulmamalıdır. Bu mesele bir bütündür.

Ehliyet sınavına gren herkes sınavı geçiyor. Bunun incelenmesi gerekiyor. Bu mümkün mü? Ehliyet meselesi ile ilgilenilmesi gerekiyor.

Kamu Mali Yönetimi Ve Kontrol Yasa Tasarısı

Cetvelin okunmasının ardından “Genel Kuruldan Bir Daha Görüşülmek Üzere Komiteye Geri Verilen Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasa Tasarısı” ele alındı.

Komite başkanı UBP Milletvekili Sunat Atun tasarıya ilişkin raporu okudu.

Arıklı: GKK’nın hassasiyetleri göz önüne alınmalı

Raporun okunmasının ardından söz alan YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, milli menfaat gereği GKK’nın hassasiyetlerinin göz önüne alınması gerektiğini söyledi. Arıklı yasaya oylarının olumlu olduğunu kaydetti.

Özyiğit: Kamu reformu hayata geçmeli

TDP Genel Başkanı Özyiğit, tasarının kamu kaynaklarının kullanımı ve denetimi konusunda önemli değişiklikler getirdiğini dile getirdi.

İyi işleyen bir mali kontrol sisteminin, kamu kaynaklarının en iyi şekilde kullanmasının ön şartı olduğunu dile getiren Özyiğit, yasanın uygulamaya geçmesinin AB ile bağların güçlenmesi açısından da kolaylık sağlayacağını dile getirdi.

Özyiğit, bu yasanın en iyi şekilde uygulanabilmesinin kamu idari kapasitesinin geliştirilmesine de bağlı olduğunu anlatarak, kamu reformunun hayata geçmesi gerektiğini anlattı.

Geçirilmesi önerilen bu yasayla ilgili bazı kurumlarda endişe oluştuğunu belirten Özyiğit, kurumların hükümetin oyuncağı haline gelmemesine önem verilmesi gerektiğini belirtti.

Denktaş: Denetim tüm kurumlarda olmalı

DP Milletvekili Serdar Denktaş da konuyla ilgili söz aldı. GKK’nın hassasiyetini anlamakla birlikte, denetimin tüm kurumlarda olması gerektiğini söyleyen Denktaş, ilgili kurumun incelenebileceği ancak çıkan sonuçların dışarıda açıklanmayacağı, hatta bunun vatan hainliği sayılacağı bir düzenleme oluşturulabileceğini ancak bu yolun seçilmediğini söyledi.

Tasarıya ret oyu vereceğini söyleyen Denktaş, yıllarca emek verdiği bu tasarıya içi acıyarak ret vereceğini kaydetti.

Berova: İstisna ayrıcalık yaratıldı

UBP Milletvekili Özdemir Berova da, istisnai bir hareket yapabilmek için çok özel gerekçelere ihtiyaç olduğunu söyledi.

Bir kuruma istisnai ayrıcalık yaratıldığını, bu yapılırken ulusal güvenlik kavramının göz önüne alındığını kaydeden Berova, birçok ülkede ulusal güvenlik konusunda istisnai durumlar yaratılabildiğini kaydetti.

Erhürman: Yerel yönetimlerin özerkliği korunacak şekilde

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da, üzerinde uzun zamandır çalışılan bu tasarının tüm derdinin bir bütünsellik içinde kamu maliyesini kontrol altına almak olduğunu dile getirdi.

Yerel yönetimlerin dünyanın bir çok yerinde bu kapsamın dışında olduğunu ifade eden Erhürman, yerel yönetimler bu tasarı kapsamına girer mi tartışması oluştuğunu ancak özerkliklerini koruyacak şekilde dahil olmaları kararı alındığını belirtti.

Güvenlik Kuvvetleri konusunda, istisna ile yasanın külliyen dışına çıkarmanın iki farklı şey olduğunu dile getiren Erhürman, istisna tanınmasıyla kimsenin sıkıntısı olmadığını kaydetti.

İlgili sürecin doğru yönetilmediğini söyleyen Erhürman, ilk baştan amaçlarının bütünsel bir yasa çıkması gerekirse istisnai durumların gözetilmesi olduğunu, bir kurumun tamamen dışarı çıkarılmasının baştan gözetilen bütünsellik açısından sorun yarattığını söyledi.

Tatar’dan Maliye’ye telkin

Başbakan Ersin Tatar, hükümet programında da olan ve çok uzun zamandır Meclis’in gündeminde olan bu tasarıda emeği geçenlere teşekkür etti. Tasarının, KKTC’ye büyük hizmetleri olacağına inandığını söyleyen Tatar, GKK meselesinde farklı bir hassasiyet olduğunu ve şu an yapılanın doğru olduğunu belirtti.

Tatar, yasanın hayırlara vesile olmasını diledi.

Merkezi bütçede yerel yönetimlere yapılacak katkının ciddi bir rakam olduğunu anlatan Tatar, bu nedenle onların da bu yasaya dahil olması kadar doğal bir şey olamayacağını söyledi. 

Tatar, yasanın uygulanması konusunda Maliye Bakanlığı yetkililerinin özenli olması gerektiğini anlattı.

Atun: Kamu kaynağının büyüklüğünü kimse bilmiyor

Komite Başkanı UBP Milletvekili Sunat Atun da söz alarak, istisnai kurumun, yöneticisi siyaseten atanmayan ve milli güvenlikle ilgili bir kurum olduğunu kaydetti.

Komitede bu konu dışındaki tüm bölümlerin oybirliğiyle geçtiğini ifade eden Atun, şu an ülkede sirküle eden kamu kaynağının büyüklüğüyle ilgili kimsenin bilgisi olmadığını ve ilgili yasayla bu durumun ortadan kalkacağını anlattı.

Ülkede kamu kaynaklarına disiplin getirilmesinin de bu yasayla sağlanacağını söyleyen Atun, yasanın detaylarıyla ilgili de bilgi verdi.

Arıklı: İki firma Kıb-Tek’i çiftliği gibi yönetiyor

YDP Milletvekili Erhan Arıklı da mali disiplinin sağlanması açısından mali kontrolün önemi olduğuna işaret etti.

Kıb-Tek’te son yapılan iki uygulamaya bakılarak, yasaya neden ihtiyaç duyulduğunun anlaşılabileceğini söyleyen Arıklı akaryakıtı taşıma ihalesinin ciddi zarar meydana getirdiğini ancak bu ihalenin iptal edilmediğini kaydetti.

Arıklı “İki firma orayı çiftliği gibi yönetiyor” dedi.

Yüksek gerilim hattı geçen arazilerin tazimini konusunda son dönemde yapılan bir uygulamayı da eleştiren Arıklı, özerk kurumların zapturapt altına alınıp denetlenmesi gerektiğini söyledi.

Amcaoğlu: Devlet denetleyici ve gözetleyici şekilde hareket etmeye devam edecek

Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu da, yasanın esas amacının bütçe büyüklüğünü görebilmek, orta vadeli programlarda ulaşılmak istenen noktaya ulaşmak, denetim ve gözetlemenin daha iyi yapılabilmesi olduğunu söyledi.

Kamu işletmelerinin kendi özerkliğini koruyacağının yasa içeriğinden görülebileceğini dile getiren Amcaoğlu, yerel yönetimler için de aynı durumun geçerli olduğunu dile getirdi.

Kurumların, belediyelerin bütçe rakamlarının görülebileceği bir ortam yaratarak, Meclis’i daha verimli hale getirmeyi hedeflediklerini dile getiren Amcaoğlu, bundan sonra 3 yıl geriye dönük bütçelerin konuşulmayacağını anlattı.

Devletin denetleyici ve gözetleyici şekilde hareket etmeye devam edeceğini söyleyen Amcaoğlu bunun çare üreten bir yasa olduğunu dile getirdi.

Amcaoğlu, GKK’nın yasa dışında bırakılması konusunda kimsenin endişe etmemesi gerektiğini kaydederek, yasanın genel kurula gelmesinde emek verenlere teşekkür etti.

Taçoy: Devletin kuruma borcu yok

Ekonomi ve Enerji Bakanı, UBP Milletvekili Hasan Taçoy, KIB-TEK ile ilgili kendisinin jeneratör konusundaki görüşünün, ihtiyaç olmadığı yönünde olduğunu ancak komite kararına uyacağını, tek şartının ihalede markaya işaret edilmemesi olduğunu belirtti.

Taçoy, baca gazının halledilmesi gerektiğini söyleyerek, KIB-TEK’in geleceği için ve insanların zehirlenmemesi için gazın enerjiye çevrileceği bir ihaleye çıkılması çağrısında bulundu.

Koydukları hedefler arasında baca gazı sorununun çözülmesi ve güneş enerjisi yatırımı olduğunu dile getiren Taçoy, kurumun aralık ayından itibaren yatırım yapma aşamasına gelmiş olacağını belirtti.

Taçoy, devletin kuruma borcu olmadığını söyledi.

Konuşmaların ardından tasarının ikinci görüşmesi tamamlandı, üçüncü görüşmesi ivediliği olmadığından bir sonraki görüşmeye bırakıldı.

 

Bu haber toplam 2873 defa okunmuştur
Etiketler :