1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Meclis 'Kıbrıs sorunu' ile açıldı
Meclis 'Kıbrıs sorunu' ile açıldı

Meclis 'Kıbrıs sorunu' ile açıldı

Cumhuriyet Meclisi’nin 9. Dönem 3. Yasama Yılı bugün 1. Birleşimle başladı.

A+A-

Meltem SONAY

Cumhuriyet Meclisi’nin 9. Dönem 3. Yasama Yılı bugün 1. Birleşimle başladı.

Cumhuriyet Meclisi Başkan Vekili Zorlu Töre’nin açılış konuşmasının ardından önce Başbakan Ersin Tatar ardından da parti başkanları söz alacak.

Komitede dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin oybirliği kararı alınan UBP Milletvekili Hüseyin Özgürgün, Meclis tatilinin ardından gerçekleştirilen bugünkü ilk toplantıya katılmadı.

Kısa bir süre önce parti başkanlığından istifa eden ve mecliste işbirliği için girişim yapan DP milletvekili Serdar Denktaş ve bir diğer DP Milletvekili Koral Çağman'ın ise Genel Kurulun muhalefet için ayrılan bölümün en arka sıralarına oturması dikkat çekti.

Toplantıyı, Cumhurbaşkanı’na vekalet eden Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay, Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Sayıştay Başkanı Osman Korahan, Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı Kamil Kayral, Başsavcı Behiç Öztürk, eski parlamenterler ve aralarında bazı kurum müdürlerinin de bulunduğu konuklar izliyor.

Meclis Genel Kurulunda ilk sözü alan Başbakan Ersin Tatar’ın Kıbrıs konusuna ilişkin değerlendirmeleri sırasında,  Kıbrıslı Rum Lider Anastasiadis'e sert yanıt verilmesi gerektiği vurgusunu 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na dönerek yapması, Genel Kurul'da gülüşmelere neden oldu.


"Ekonominin gelişmesi için uygun bir ortam yaratıldı"

Başbakan Ersin Tatar, verimli ve üretken çalışmalarla dolu bir dönem temennisinde bulundu. 
Adadaki varlığını ilelebet sürdürecek olan Kıbrıs Türkünün Cumhuriyet Meclisi çatısı altında tüm sorunların konuşulacağını, demokrasiye sahip çıkılacağını belirtti. 
Millete yönelik her saldırının karşısında Meclis’in duracağını dile getiren Tatar, hükümetin 130 gündür görevde olmasına rağmen Meclisin yaz tatilinde olması ile yapılacak yasaların ertelendiğini belirtti. 
Tatar, yaz aylarında özverili bir şekilde toplantılarını sürdürenlere teşekkür etti. 
Halkın refah ve mutluluğunu sağlayacak düzenlemeler için hep birlikte çalışacaklarını söyleyen Tatar, Meclisin yıpranmaması, sonuç alıcı bir yer olmasının halka karşı bir sorumluluk olduğunu ifade etti. 
Tatar, Kıbrıs konusunda ekonomi siyasi ve diğer konularda hizmet için iktidar muhalefet birlikte çalışılmasının en temel ihtiyaç olduğunu belirtti. 
Hükümet hedeflerini anlatan Tatar, istikrarlı ekonomik kalkınma, altyapının tamamlanması eğitim sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi, Kıbrıs konusunda iki devletli çözüm, Maraş’ın Türk kontrolünde açılması gibi hedefleri bulunduğunu söyledi. 
İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması’nın hayata geçirilmesi ile duran ekonomik çarkların hayata geçeceğini dile getiren Tatar, ekonominin gelişmesi için uygun bir ortam yaratıldığını ifade etti. 
Tatar, Cumhurbaşkanı Akıncı’ya da New York temasları hakkında bilgi vermesi çağrısında bulundu. 
Kıbrıs konusunda sonuç odaklı çalışmalar ve yeni açılımlar yapılması gerektiğini söyleyen Tatar, “Bakanlar Kurulu kararı ile Kapalı Maraş’a adım atılması buna örnektir” dedi. 
Tatar, envanter çalışmalarına başlandığını belirtti. 
“Garantörlüğün kalkması” gerektiğine yönelik Kıbrıs Rum tarafının söylemlerini eleştiren Tatar, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçilemeyeceğini vurguladı. Tatar, Akıncı’nın görüşmelerinde Türkiye’nin garantörlüğünün kırmızı çizgi olduğunu ortaya koyması gerektiğini belirtti. 

Arıklı: 100 günlük tatil kısaltılsın

Ardından YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı kürsüye çıktı. 100 günlük Meclis tatilinin hem halkı hem de kendisini rahatsız ettiğini dile getiren Arıklı, hazırlanacak mini anayasa paketinde bu konunun da ele alınmasını ve tatilin kısaltılmasını diledi. 
Sıkıntıların katmerlenerek devam ettiğini söyleyen Arıklı, sorunların çözülebileceğini düşünmediğini söyledi. 
Önceki dönemde Türkiye’den kaynak gelmediğinin öne sürüldüğünü ancak artık protokollerin de imzalandığını kaydeden Arıklı buna rağman protokolde söz verilen bir çok maddenin uygulanmadığını ve uygulanacak gibi görülmediğini kaydetti. 
Buna öğretmen başına düşen öğrenci sayısının düzenlenmesi, turizm teşvikleri, yüksek öğretim strateji belgesi gibi konuları örnek veren Arıklı Ekim ayında Enerji Dairesi Yasası, Enerji Verimlilik Yasası gibi düzenlemeler gibi adımlar atılması sözü verildiğini de söyledi.
Protokolle atılması istenen adımlar için CTP’nin “ben uygulayamam onun için imzalamam” dediğini, UBP’nin ise uygularım deyip imzaladığını ancak uygulamadığını savunan Arıklı verilen sözlerin yerine getirilmesinin takipçisi olacaklarını dile getirdi. 
Geçirilen yasaların gereken tüzükler geçirilmediği içi uygulanamadığını ileri süren Arıklı kredi kartlarının kullanımıyla ilgili geçirilen ve 1 Eylül’de yürürlüğe girmesi gereken yasanın 1 Ocak 2020’ye ertelendiğini söyleyerek bu durumu eleştirdi. 
Yargının sorunlarının bir türlü çözülmediğini kaydeden Arıklı, yakın zamanda davacı ve davalıların problemlerinin çözümünü başka mecralarda aramak zorunda kalacağını ileri sürdü. 
Başbakanın “Tatar oğlu Tatar’ın herkese kafa tutarım” açıklaması olduğunu belirten Arıklı, Başbakan’a “Sizin hal yasasını çıkaracak gücünüz yok çünkü ona engel koyan lobiyi karşınıza almaya gücünüz yok’ şeklinde konuştu.

Denktaş:  Çatışma ve uzlaşma kültürü baskın

Meclis Genel Kurulu’nda söz alan DP adına Lefkoşa Milletvekili Serdar Denktaş, Andaç ve Feridun’a rahmet ailelerine başsağlığı diledi. 
Denktaş, Başbakan Tatar’ın “hükümete gelir gelmez döviz düştü faizler aşağı indi”  sözlerini eleştirdi. 
Denktaş, Meclis’in kapalı olduğu dönemin hükümetin atacağı adımları düşünmesine fırsat veren bir dönem olduğunu ancak hükümetin bunu yapamadığını savundu.
Yeni yasama döneminin çatışma ve uzlaşma kültürünün baskın olduğu, muhalefet ve iktidarın ülke geleceği için daha iyiye nasıl gideceğinin ortaya çıkacağı bir dönem olması dileğinde bulundu. 
Daha fazla yasanın geçebilmesinin önemli olduğunu dile getiren Denktaş, özellikle maliye ile ilgili yasaların geçmesi gerektiğini belirtti. 

Özyiğit: Kıbrıs sorununda gidilecek yol belli

TDP Başkanı Cemal Özyiğit, Andaç ve Feridun’un yanı sıra İlker Kılıç’a da rahmet diledi. 
Kıbrıs sorununa değinen Özyiğit, “çetrefilli bir dönemden geçildiğini” söyleyerek, yaklaşılmasına rağmen barışa ulaşılamadığını söyleyerek, yeni arayışlara girmenin doğru olmayacağını kaydetti. 
Akıncı’nın temasları sonrasında bilgi vereceğini, tutanakların da Meclis’e gönderileceğini kaydeden Özyiğit, Meclise bilgi verilmediği görüşlerine anlam veremediğini söyledi. 
Özyiğit, Kıbrıs sorununda gidilecek yolun belli olduğunu, uçsuz bucaksız müzakere sürecinin kimse tarafından arzu edilmediğini, siyasi eşitliğin, kararlara etkin katılımın, garantörlüğün devamının olmazsa olmaz olduğunu belirtti. 
Önümüzdeki günlerde BM Genel Sekreteri’nin üçlü ve beşli zirve çağrısı yapması olasılığının yüksek olduğunu dile getiren Özyiğit, Kıbrıslı Türklerin ayakları üzerinde duran bir toplum olma mücadelesini başarmak zorunda olduğunu söyledi. 
Kamu reformunun gerçekleşmesi gerektiğini vurgulayan Özyiğit, müşavirliğin ortadan kaldırılması, yerel yönetimler reformu, Anayasa reformu  gibi konuların da hayata geçmesi gerektiğini kaydetti. 
Anayasa paketi hazırlanarak Cumhurbaşkanlığı seçimi ile oylanması görüşüne sıcak bakmadıklarını dile getiren Özyiğit, paketin seçimle birlikte oylanmasına karşı olduklarını söyledi. 
Özyiğit, hükümetlerin ömrünün az oluşunun ülke için “önemli bir şansızlık olduğunu” belirterek, etkin yapıcı bir muhalefet anlayışıyla çalışmaya devam edeceklerini kaydetti. 

Özersay:  “Nereden Buldun Yasası’nın geçmesi önem kazandı

 Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakan Kudret Özersay  Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, ülkenin menfaati için Meclis çatısı altında birlikte hareket edilmesi, asgari müştereklerde bunu göz önüne alarak bir duruş sergilenmesi gerektiğini söyledi.
Konuşmasına Erol Kazım Andaç ve Oktay Feridun’a rahmet dileyerek başlayan Özersay, ülkenin çok da kolay olmayan bir dönemden geçtiğini, talihsizlikler yaşandığını, ciddi doğal afetlerin de olduğu zor bir dönem olduğunu kaydetti.
Ülke imkanlarının sınırlı olduğunu ancak bunun “ istesek de bir şey yapamayız” demek olmadığını dile getiren Özersay, “kendi kaynaklarımızla ne yapabiliriz?”sorusuna odaklanmanın önemli olduğunu kaydetti.
Özersay kısa süre sonra başlayacak bütçe görüşmelerinde hangi bakanlığın neyi yapması gerektiği göz önüne alınırken herkesin ülkenin imkanlarını göz önüne alarak bir duruş ortaya koyması gerektiğini söyledi.
Önümüzdeki dönemde Meclis’te bekleyen birkaç yasaya değinen Özersay, “Nereden Buldun Yasası’nın” geçmesinin bir o kadar daha önem kazandığını belirtti.
Özersay önümüzdeki dönemde Vatandaşlık Yasasının meclis gündemine geleceğini de söyledi.
Kamu Reformuyla ilgili, eğer sıkıntı kapsamlı olmasından kaynaklanıyorsa gerekirse daraltılarak ve popülizm yapmadan bir irade ortaya konabileceğini ifade eden Özersay, Trafik Yasasının yürürlüğe konulabileceğini, geçen dönemlerde gündeme gelen ama sonuçlanmayan tüketici kredisi borç faizlerinde, esnek faiz yerine sabit faiz uygulanması yer almasının önemli olduğunu, Anayasa Mahkemesinin de karar ürettiği hayat pahalılığı konusunun meclise taşınacağını, çalışma yaşamına ilişkin Çalışma Bakanlığının bir süredir üzerinde çalıştığı düzenlemelerin Meclise geleceğini belirtti.
Yasama ile yürütmenin birbiriyle zaman zaman karıştırıldığını, vekillerin iradesi ile siyasi partilerin iradesinin birbiri içerine girdiğini ancak egemenlik kayıtsız şartsız halkın olduğuna göre yasamanın yürütmeden ayrı bir iradeye sahip olması çerçevesinde kendi iradelerini ortaya koyabileceğini söyleyen Özersay, önümüzdeki dönemde parlamenter sistemin temel ilkelerine saygıyla çalışmaya devam edeceklerini belirtti.
Özersay hükümetin muhalefetten katkı ve eleştiri beklediğini de dile getirdi.
Nisan 2020 seçimleriyle birlikte Anayasa değişikliğinin gündeme gelmesinin doğru olacağını düşündüğünü söyleyen Özersay, yeni yasama yılının milletvekilleri, meclis çalışanları, basın mensupları ve halka hayırlı olmasını diledi. 

Erhürman: Anayasa değişikliği konusunda samimiyet bekliyoruz

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da, yeni asama yılının hayırlı olması dileğinde bulundu. 
Erhüman, çatışma değil uzlaşma kültürünün hakim olacağı bir dönem temennisinde bulunarak, tüm kesimlerin elini taşın altına koymasına ihtiyaç duyulduğunu söyledi. 
Türkiye ile imzalanan protokollerin amacının kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi yaratmak olduğunu söyleyen Erhürman, “Dönüp dolaşıp şu noktaya geliyoruz. 20 Temmuz’da protokol imzalandı, eylül ayında resmi gazetede yayımlandı. Biz ancak o zaman gördük protokolü” dedi. Erhürman, yapılan açıklamalar ile Resmi Gazete’de yayımlanan rakamların farklı olduğunu söyledi. 
Erhürman, uzlaşı içinde olmanın en önemli şartlarından birinin de bilgi sahibi olmak olduğunu bunun gerçekleşmesi gerektiğini belirtti. 
Son imzalanan protokolün 200 milyon TL civarındaki bir bölümünün altyapı için, diğer kısmının savunma giderleri için ayrıldığını söyleyen Erhürman,  yapılması gereken yatırımlar bulunduğunu belirtti. 
Erhürman, toplu iş sözleşmelerinin süresi dolduğunda hakların yürürlükten kalkacağına yönelik taahhüdün protokolde yer aldığını, buna karşı olduklarını kaydetti. 
Kamu reformunun yıllardan beri konuşulmakta olduğunu bu reformun protokolde yer almamasına anlam veremediğini dile getiren Erhürman, dörtlü hükümet döneminde hazırlanan kamu reformu ve Vatandaşlık Yasası, Nereden Buldun Yasası’na o haliyle meclise gelmesi halinde destek vereceklerini belirtti. 
Erhürman, Anayasa değişikliği konusunda samimiyet beklediklerini söyledi. 
Cumhurbaşkanlığı ve Kıbrıs sorunu tartışmalarının cepheleşme yaratmaması ve meclisin temel meselesi haline gelmemesi gerektiğine inandıklarını söyleyen Erhürman, sonuç odaklı, siyasi eşitlik tartışma konusu yapılmaksızın müzakere açılabileceği görüşünde olduklarını belirtti. 
Konuşmaların ardından resepsiyona geçildi. 
Bir sonraki oturum 7 Ekim Pazartesi günü saat 10.00’da yapılacak. 

Bu haber toplam 2684 defa okunmuştur
Etiketler :