1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. MADDE BAĞIMLILIĞI KORKUTUCU BOYUTTA
MADDE BAĞIMLILIĞI KORKUTUCU BOYUTTA

MADDE BAĞIMLILIĞI KORKUTUCU BOYUTTA

“Uyuşturucu Madde Çalışmaları Raporu”, ülkedeki uyuşturucu konusundaki acı gerçeği ortaya koydu…

A+A-

Doğu Akdeniz Üniversitesi ve Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu işbirliğinde hazırlanan “Uyuşturucu Madde Çalışmaları Raporu”, ülkedeki uyuşturucu konusundaki acı gerçeği ortaya koydu…

 


• Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde en fazla kişi 2014 yılında yataklı tedavi gördü

• Hintkeneviri ve eroin türü uyuşturucu en fazla 2003 yılında ele geçirildi

• Kokainde ise 2003’de patlama yaşanırken, 2011’de rekor kırdı. Ekstazi türü hap ise 2004 yılında büyük artış gördü

• Uyuşturucu davaları 2002 yılından günümüze kadar % 19 arttı. En fazla suç tasarruf ve ithal…

• Son 9 yılda 26 yaş ve üstündeki kişiler uyuşturucudan ceza aldı. Cezaevinde 21 yaşının altındaki suçlu sayısı % 11…

• 2006’dan bugüne kadar uyuşturucu suçlarından cezaevinde % 48’lik oranla en fazla TC uyruklu mahkumlar yer aldı. KKTC uyruklu kişilerin oranı %28…

• Devlet Laboratuarı’nın 2014 yılı uyuşturucu analizlerinde 4.820,25 gramla en fazla Sentetik Cannabinoid (Bonzai) tespit edildi

• Sosyal Hizmetler Dairesi’nden alkol ve madde bağımlılığı nedeniyle toplamda 82 kişi nakdi yardım alıyor. En çok nakdi yardım Lefkoşa bölgesinde…


Didem MENTEŞ

Uyuşturucu Madde Çalışmaları Raporu’na göre Kuzey Kıbrıs’ta madde bağımlılığı nedeniyle tedavi gören hastaların ve mahkum olan suçlu sayısında artış yaşandığı görüldü.

Raporda, Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Polis Genel Müdürlüğü, Mahkemeler, Merkezi Cezaevi, Devlet Laboratuarı ve Sosyal Hizmetler Dairesi’nin verileri ele alınarak, uyuşturucu madde kullanımı ve tasarruf ile ithal suçları suçlarının 2003 yılından itibaren yükselişe geçtiği dikkat çekti.

Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde 1996- 2014 yılları arasında alkol ve uyuşturucu madde nedeniyle yatılı olarak tedavi gören kişi sayısının yıllar içinde yükseldiği, özellikle 2011 yılında bu sayının tüm kişiler içindeki oranı % 20 iken, bu oran yıllar içinde artış göstererek 2014 yılında % 34 seviyesine yükseldi.

2000-2004 ve 2010-2014 yıllarını kapsayan Polis Genel Müdürlüğü verilerine bakıldığı zaman ise en fazla görülen uyuşturucu türünün hintkeneviri olduğu görülürken, Bonzai (Sentetik Cannabionid) türü uyuşturucu madde Devlet Laboratuarı analizlerinde yer aldı.

Suç türlerinde ise ‘tasarruf ve ithal’ suçlarının çoğunlukta olduğu görülürken, Merkezi Cezaevi verilerine göre son 9 yılda genel olarak 26 yaş ve üstündeki kişiler uyuşturucu suçundan ceza aldı.

Merkezi Cezaevi’nde bulunan kişilerin uyruklarının da yer aldığı raporda TC uyruklu kişilerin % 48 ile en yüksek oranda, KKTC uyruklu kişilerin % 28 ile ikinci sırada, KKTC-TC uyruklu kişilerin % 14 ile üçüncü sırada yer aldığı görüldü.

Mahkeme verilerine göre ise toplam dava sayısıyla paralel olarak, 2007- 2013 tarihleri arasında uyuşturucu ile ilgili görülen dava sayılarında giderek artış görülürken, en düşük oranla 2002 yılında % 35 olan dava sayısının, günümüzde % 19 oranında artış yaşadığı dikkat çekti.

----------------------------------------------------------

Tedavi görenler yükselişte

Rapora göre Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde 1996-1999, 2000-2003 ve 2011-2014 yılları arasında alkol ve uyuşturucu madde nedeniyle yatılı olarak tedavi gören kişilerin yıllar içinde yükseldiği gözlemlendi. Aşırı alkol kullanımı nedeniyle tedavi gören kişi sayısı son dönemde düşüş gösterirken, madde bağımlılığı ile ilgili tedavi gören kişilerin sayısının yıllar içerisinde artış gösterdiği kaydedildi.

2011-2014 yılları arasında toplam yataklı tedavi gören kişi sayısı bin 121 ile madde ve alkol için yataklı tedavi gören 310 kişi kıyaslandığında,  2011 yılında bu sayının tüm kişiler içindeki oranı % 20 iken, bu oranın yıllar içinde artış göstererek 2014 yılında % 34 seviyesine yükseldiği görüldü.


-------------------------------------------------

2003 yılında uyuşturucu patlaması!


2000-2004 ve 2010-2014 yıllarını kapsayan Polis Genel Müdürlüğü verilerine bakıldığı zaman ise en fazla görülen uyuşturucu türü hintkeneviri olurken, Sentetik Cannabionid (Bonzai) türü verilerde yer almadı. Hint kenevirinin 2000-2004 ve 2010-2014 yılları arasındaki dağılımına göre ele geçirilen en düşük miktar toplam 824 bin 628 mg olarak 2013 yılında olurken, en yüksek miktar ise 2003 yılında toplam 26 milyon 854 bin 500 miligram olarak kayıtlara geçti. Hint keneviri 2000-2004 yılları arasında daha çok ele geçirilirken, 2010-2014 yılları arasında bu miktar dalgalanmalarla birlikte daha düşük bir seyir gösterdi. Ayrıca ‘hintkeneviri bitkisi’ ise genel olarak düşük miktarlarda ele geçirilirken, 2000 ve 2013 yıllarında bu miktarda da yüksek bir artış görüldü.

En düşük miktar 2002 yılında 18 kök iken, 2013 yılında bu oran en yüksek seviyeye ulaşıp 1190 kökü buldu.

Ekstazi ve eroinde artış yaşadı

PGM verilerine göre ele geçirilen uyuşturucu türlerinden olan eroin miktarı ise 2000-2010 yılları arasında gösterdiği dalgalanmalarla birlikte, 2003 yılında en yüksek seviyesine (4994928 mg) ulaştı. Daha sonra genel olarak bir düşüş takip eden eroin, 2011 yılında ise en düşük seviyeye (321102 mg) gerilerken, 2014 yılında biraz daha yükseliş gösterdi.

Öte yandan ele geçirilen ekstazi hapı oranı ise 2001-2004 tarihleri arasında giderek artış gösterdi. 2004 yılında hızlı bir yükselişle birlikte bu oran 5 bin 303 adete ulaştı. Bu yıldan sonra tekrar düşüş gösteren oran, 2012 yılından itibaren yeniden düzenli bir artış göstermeye başladı. En son elde edilen 2014 verilerine göre ise ele geçirilen ekstazi hapı toplam 621 âdeti buldu.

2000-2004 ve 2010-2014 yılları arasındaki kokain türü uyuşturucu verilerinin de yansıtıldığı raporda, ele geçirilen kokain oranı 2001 yılında en düşük miktarı gördü. Belirgin olarak 2003 yılında artış gösteren kokain, 2011 yılında ise en yüksek seviyesine (205805 mg) ulaşıp, tekrar düşüşe geçti.

Tasarruf ve ithal

Uyuşturucu madde türleri ile ilgili verilerin yanı sıra Polis Genel Müdürlüğü verileri arasında uyuşturucu madde kullanma, satma, bulundurma ve yetiştirme gibi nedenlerden dolayı sanık konumuna düşen kişi sayıları da verildi. 2000-2004 ve 2010-2014 yılları arasındaki verilere göre, sanık sayısı yıllar içerisinde ufak dalgalanmalarla birlikte genel olarak bir artış gösterdi. En düşük sanık sayısı ise 2000 yılında 64 kişi iken, bu oran 2014 yılında en yüksek seviyeye ulaşıp 365 kişiye yükseldi.

----------------------------------------------

2002 yılından itibaren dava sayılarından % 19 artış

KKTC Mahkemeleri’nin 2001-2004 ile 2007-2013 yılları arasındaki uyuşturucu ve uyuşturucu dışındaki diğer davalara ilişkin dağılımı da rapora yansıdı. Buna göre, toplam dava sayısıyla paralel olarak, 2007- 2013 tarihleri arasında uyuşturucu ile ilgili görülen dava sayısı, 2001-2004 tarihleri arasındaki dava sayılarına oranla artış gösterdi.

Dalgalanmalarla birlikte uyuşturucu ile ilgili görülen dava sayısı 2007 yılında 230 ile en yüksek seviyeye ulaştı. Günümüze yaklaştıkça, uyuşturucu ile ilgili görülen dava sayısının ilk yıllara kıyasla arttığı görüldü. 2002 yılında % 35 olan dava sayısı yıllar içerisinde artış göstererek % 19 artış yaşandı.

-------------------------------------

21 yaşın altında suçlu sayısı % 11 oranında

Raporda Merkezi Cezaevi verileri de ele alındı. Rapora göre son 9 yılda genel olarak 26 yaş ve üstündeki kişilerin uyuşturucu suçundan ceza aldıkları görüldü. Yaş grupları kıyaslandığında, 21 yaş altı kişilerin %11 ile en düşük oranda, 22-25 yaş aralığındaki kişilerin % 25 ile ikinci sırada ve 26 yaş üstü kişilerin de % 64 ile en yüksek oranda madde suçlularını oluşturduğu rapora yansıdı.

Bu kişilerin eğitim durumlarına bakıldığında ise en yüksek oranda lise mezunları hüküm yedi. Eğitim durumları sırasıyla okuryazar olmayanlar % 3, üniversite mezunu % 12, ortaokul % 23, ilkokul % 28 ve lise mezunları % 34 olarak hesaplandı.

Merkezi Cezaevi’nde bulunan kişilerin uyruklarının da yer aldığı raporda yıllar içerisinde dalgalanmalarla birlikte TC uyruklu kişilerde bir düşüş ve KKTC, KKTC-TC ve diğer uyruklu kişilerde bir artış gözlemlense de son 9 yılın genelinde TC uyruklu kişilerin daha yüksek oranda hüküm yedikleri görüldü.

Raporda, TC uyruklu kişiler % 48 ile en yüksek oranda, KKTC uyruklu kişilerin % 28 ile ikinci sırada, KKTC-TC uyruklu kişilerin % 14 ile üçüncü sırada ve diğer uyrukluların ise % 10 ile en düşük oranda madde suçlularını oluşturduğu dikkat çekti.

Tasarruf suçu

Merkezi Cezaevi verilerine göre madde tasarrufu ve ithali suçlusu kişilerin oranında 2006-2011 yılları arasında ufak dalgalanmalarla birlikte bir düşüş gözlemlenirken, 2012 yılından itibaren bu oranda bir artış söz konusu.

İlk yıllarda daha yüksek bir seyir izleyen madde ithalinin son 9 yıl içindeki oranı % 55 iken, son yıllarda daha yüksek bir seyir izleyen madde tasarrufunun tüm yıllar içerisindeki oranı % 45 oldu. Madde tasarruf ve ithali suçlusu kişilerin sayısı, 2014 yılında193 kişi ile en yüksek seviyeye ulaştı.

Madde tasarrufu ve ithali suçundan 2006-2014 tarihleri arasında Merkezi Cezaevi’nde bulunan kişilerin yaşlarına bakıldığında ise yaşın artmasıyla birlikte kişi sayısı da artış gösterdi. Tasarruf ve ithal durumu kıyaslandığında ise tüm yaş gruplarında tasarrufun daha fazla olduğu görüldü.

--------------------------------------------

Bonzai tehlikesi!

Çalışma raporunda Devlet Laboratuarı’nın uyuşturucu madde kayıtlarına ilişkin 2000-2003 ve 2010-2014 verileri yer aldı. Yıllar içerisinde madde ile ilgili kayıtların çok çeşitlilik göstermesi nedeniyle 2014 kayıtlarına yansıyan analizler raporda yer aldı. Rapora göre ne fazla tespit edilen madde sentetik cannabinoidler oldu. Buna göre; eroin (2.182,02 gr), esrar (1.374,12 gr), kokain (20,61 gr), ekstazi (364 adet), uyuşturucu maddeler (1.333), şüpheli uyuşturucu (477), vücut sıvılarında uyuşturucu tayini (364), cannabis bitki (166 kök), sentetik cannabinoidler (4.820,25 gr), amphetamin (0.14 adet) gibi maddeler analiz edildi.

Yardım alanlar

Öte yandan Ayrıca Sosyal Hizmetler Dairesi’nden alkol ve madde bağımlılığı nedeniyle toplamda 82 kişi nakdi yardım aldığı rapora yansıdı. Nakdi yardım alanlar arasındaki yaş grupları kıyaslandığında 51 yaş ve üstü grubun birinci sırada, 41-50 yaş grubunun ikinci sırada, 31-40 yaş grubunun üçüncü sırada ve 30 yaş ve altı grubunun da dördüncü sırada olduğu görüldü. Bölgelere göre bakıldığında en çok nakdi yardımın Lefkoşa bölgesindeki alkol ve madde bağımlılarına verildiği görülürken, ikinci sırada Girne, üçüncü sırada Mağusa ve Güzelyurt birlikte, dördüncü sırada ise İskele ve en son sırada Lefke yer aldı.

Bu haber toplam 4110 defa okunmuştur