1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. ‘Liman otoritesi’
‘Liman otoritesi’

‘Liman otoritesi’

Deneyimli yerel yönetimci Oktay Kayalp, Mağusa Limanı’nda ‘özelleştirme’ değil, ‘kamu otoriteli özerkleştirme’yi işaret etti, CTP’nin de tavrının bu yönde olduğunu belirtti…

A+A-

Meltem SONAY

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy’un ‘Limanlarda özelleştirme gündemde, öncelik Mağusa Limanı’nda’ açıklamasına karşın, Hükümet Programı’nda böyle bir madde olmadığına işaret eden Mağusa Belediyesi eski Başkanı Oktay Kayalp, CTP’nin bu konuda böyle bir görüşü olmadığına da işaret etti.

‘CTP’nin limanın özelleştirilmesi tavrı yok…’
“CTP’nin bu konuda böyle bir görüşü yok, ta eskilerden beri yok” diyen Kayalp, 1992’de hazırlanan ‘Yarın her şey daha güzel olacak’, bilinen adıyla ‘Yeşil Kitap’ın hazırlanma sürecinde, ‘ulaşım sektörü’ne ilişkin raporun hazırlanmasında görev aldığını, orada önerilen maddenin de partinin bu konudaki tezi olduğunu hatırlattı.

‘Stratejik sektörlerde kamu otoriteli ÖZERK yapı…’
Partinin bu konudaki tezinin, stratejik sektörlerde kamu otoritesinin devam etmesi yönünde olduğuna vurgu yapan Oktay Kayalp, stratejik sektörlerde, ‘özerk kamu yönetimleri’nin model olarak hedeflendiğini belirtti.
“CTP, bugün KIB-TEK’te de aynı öneriyi uyguluyor ve doğru olan da budur” diyen Kayalp, Mağusa Limanı için de doğru olanın, limanla ilgili kurumların yanı sıra, içerisinde yerel yönetim ve devletin de olacağı, idari ve mali yönden özerk, ‘Port Authority’ yani ‘Liman Otoritesi’ ile yönetilmesinin doğru olacağı görüşünü belirtti.
“Dünyada da örnekleri böyledir… Stratejik sektörlerde kamu otoritesi mutlaka devam eder” diyen deneyimli belediye başkanı Oktay Kayalp, Amerika’da New York Limanı, Hollanda’da da dünyanın en büyük ikinci transit limanı olan Rotterdam Limanı’nın kamu kontrolünde yönetildiğine işaret etti.

Buralarda yaptığı temaslarda yetkililerin ‘ülkenin uzun vadede ulusal çıkarları için limanların kamuda kalması gerekliliğine’ işaret ettiklerini aktaran Kayalp, gelişen ülkelerde de özellikle tek olan ve özelleştirilmesinin tekelleştirmeyi doğuracağı sektörlerde kamu yönetiminin devam ettiğine vurgu yaptı.

‘Özelleştirme ülkenin ekonomisi açısından da bir tehdit…’
Konvansiyonel limanın özelleştirilmesi durumunda, uluslar arası gemi taşımacılığının tek bir firmaya bağlanacağına işaret eden Kayalp, “Bu ülkenin ekonomisi açısından da bir tehdit oluşturur. Ercan Havaalanı da bunun bir örneği” şeklinde konuştu.

Mağusa Limanı’nda ciddi bir yatırıma ihtiyaç olduğuna da vurgu yapan Oktay Kayalp, yüklerin indirilip bindirilmesinden, gemilerin geliş gidişine, verimlilik için teknolojinin de geliştirilmesi gerekliliğine dikkat çekti.

“Mağusa Limanı’nın verimliliği artırılmalı”
Denizcilikte, ‘Gemi ne kadar denizde seyrederse para kazanır, ne kadar rıhtımdaysa o kadar para kaybeder’ sözünü anımsatan Kayalp, limandaki işlem hızını verimi artırdığına da işaret etti.
Mağusa Limanı’nın bölgedeki uluslar arası limanlarla rekabet edebilmesi için, teknoloji, alt yapı ve güvenlik bakımından güçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Oktay Kayalp, “Mağusa Limanı’nın verimliliği artırılmalı” şeklinde konuştu.

‘LİMAN OTORİTESİ’
Liman’ın zaman zaman ‘sağlıksız koşullar’ gerekçesiyle eleştirilen indirme bindirme faaliyetlerinin geliştirilmesi gerektiğine işaret eden Kayalp, “İhtiyaç olduğunda vardiya sitemi ile de çalışma saatleri düzenlenmeli. Bugün dünyada 8 saat mesai ile çalışan liman yok” dedi.

“Tüm bunlar yok diye limanı özelleştirerek bir firmanın tekeline vermek büyük bir risk ve tehlike” diyen Kayalp, KKTC için stratejik önemi olan Mağusa Limanı’nın, içinde kamunun da olacağı özerk bir yapıya, yani ‘PORT AUTHORİTY’e kavuşturulmasının en doğrusu olduğunu, CTP’nin de bu konudaki ilkelerinin bu doğrultuda olduğunu ifade etti.

Bu haber toplam 6059 defa okunmuştur