YENİDÜZEN yazarı, araştırmacı, gazeteci Kutlu Adalı ölümünün 19. Yılında kabri başında düzenlenen törenle anılacak. 6 Temmuz 1996’da evinin önünde katledilen Kutlu Adalı’nın ölümüyle ilgili basın açıklaması yapan Yeni Kıbrıs Derneği, Adalı cinayetinin henüz açığa çıkarılmamış bir siyasi cinayet olduğunu dile getirerek, Adalı’yı ölüm yıldönümünde minnetle andığını dile getirdi. Adalı’nın vatanın bölünme çabalarına karşı mücadele edenler arasında öldürülen son kişi olacağını öne süren Dernek, daha sonraları Türkiye’nin daha demokrat yönetimi tercih etmesi nedeniyle siyasal cinayetlere son verildiğini savundu. Dernek: ,Kutlu Adalı, Türk şövenizmine ve bölünmeye karşı mücadele ederken ve ülkemizin bağımsızlığı için hayatını kaybetmiştir. Gösterdiği fedakârlığın önemi, sadece milliyetçilikten Kıbrıs vatanseverliğine dönüşmesinde değil; hiçbir eleştiriyi kabul etmeyen bir yönetime karşı sürekli olarak mücadele etmesi ve her an hayatını kaybetme ihtimali olduğunu bile bile, tehditlere de kulak asmadan bu mücadeleyi sürdürme cesaretini göstermesindeydi” dedi.

“Kıbrıslılık bilinci oluşturmak için çok çaba sarf etti”
Yeni Kıbrıs Derneği’nin basın açıklaması şöyle: “Adalı 1935 yılında Lefkoşa’da doğdu. Ancak ailesinin o sıralarda göç ettiği Antalya’da büyüdü. Adalı 1955 yılında Kıbrıs’a döndü ve uzun yıllar kamu hizmetinde bulundu. Türk Cemaat Meclisi’nde, Bayrak Radyosu’nda  çalıştı ve en son olarak Nüfus Kayıt Dairesi müdürlüğü yaptı. Boş zamanını da  yazı yazmaya ayırıyordu.

Tiyatro, siyasi hiciv ve şiir içeren kitapları özünde Kıbrıs kültürünü yansıtmaktadır. “Girne Sahillerinde” adlı şiiri Rumca’ya da çevrildi. Bu şiirde Adalı’nın vizyonu beklentileri ve ülkemize olan sevgisi göze çarpmaktadır. Şunu vurgulamak gerekir ki 1960’lı yıllarda söylemi milliyetçiydi. O yıllarda ve 1970’li yıllarda Denktaş’ın izini takip ediyordu. Ne var ki ondan sonra yaşamında önemli bir değişiklik yaparak yollarını ayırdı. Muhteris bir Kıbrıs yurtseverine dönüştü, şiddetle Denktaş politikalarına karşı çıktı ve ülkemizin işgal edilmesine karşı mücadele etti. Yaşamının son 20 yılını barışa ve bölünmeye karşı mücadele etmeye hasretti. Kıbrıslılık bilinci oluşturmak için çok çaba sarf etti. Kıbrıslılık bilinci öyle bir şeydir ki günümüzde bile Kıbrıslı Rumların büyük bir kesimi tarafından kabul edilir olarak addedilmiyor.  Kıbrıslılık bilincinin oluşmamasını, başka şeyler yansıra, Kıbrıs’ın kendi milli marşının olmamasına; Yunan ve Türk bayraklarının kullanılmasına ve kendi milli günleri yerine Türk ve Yunan milli günlerinin kutlanıyor olmasına yorumluyordu.

“Aşırı milliyetçilerin tehditlerine maruz kalıyordu”

“Yazdığı makalelerde sürekli olarak barış ve iki toplum arasındaki dostluk ilişkilerinin geliştirilmesine vurgu yapıyordu. Bu nedenle kamu hizmetinden erken emekliliğini istemek zorunda kaldı. Bu arada aşırı milliyetçilerin tehditlerine de maruz kalıyordu.

Caniler hiçbir zaman ortaya çıkarılamadı, belki de çıkarılmadı. Ancak adalet isteyen ailesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Bunun yansıra, fikirlerini ve vizyonunu yaşatmak için Kutlu Adalı Vakfı’nı oluşturdu.

Kutlu Adalı, Türk şövenizmine ve bölünmeye karşı mücadele ederken ve ülkemizin bağımsızlığı için hayatını kaybetmiştir. Gösterdiği fedakârlığın önemi, sadece milliyetçilikten Kıbrıs vatanseverliğine dönüşmesinde değil; hiçbir eleştiriyi kabul etmeyen bir yönetime karşı sürekli olarak mücadele etmesi ve her an hayatını kaybetme ihtimali olduğunu bile bile, tehditlere de kulak asmadan bu mücadeleyi sürdürme cesaretini göstermesindeydi.
Yeni Kıbrıs Derneği, Kutlu Adalı’nın gösterdiği fedakârlığa saygı duyar ve ortak vatanımızın politik varlığının sürdürülmesi için gösterdiği çabalarını ve bu uğurda canını feda eden insana derin minnet duygularını dile getirir”