1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. "Kıbrıs sorunu rafa kaldırıldı”
Kıbrıs sorunu rafa kaldırıldı”

"Kıbrıs sorunu rafa kaldırıldı”

“Ban’ın istemesine karşın Downer’in yerine Pascoe’nin atanmasına Kıbrıs Rum Yönetimi engel oldu”

A+A-

Kıbrıs Rum basını:
“Amerikalılar Kıbrıs sorunuyla ilgili icraatlarını rafa kaldırdı”

 

Amerika’nın, bölge planlarındaki gelişmelerden dolayı Kıbrıs sorunuyla ilgili icraatlarını rafa kaldırdığı ve günümüz değerlendirmelerinin, sene başındaki iyimserlikleriyle artık örtüşmediği iddia edildi.
Fileleftheros “Kıbrıs Sorununda Artık Alçaktan Uçuyorlar... ABD: Bundan Sonraki Hareketler Orta Düzeyde ve ‘Sakin Tempoda’” başlıklı haberinde, ABD Dışişleri Bakanlığı’nda Kıbrıs sorunuyla ilgilenenlerin Kıbrıs sorunu hakkında ‘Eylülde bakarız’ sözünü tekrarladıklarını yazdı.
Bu çevrelerin, bölgede açılan cephe sayısının fazla, Güney Kıbrıs’ın da “savaş tiyatrosuna komşu olması” nedeniyle Rum yönetiminin, bölgedeki bazı Amerikan hareketlerine ‘yardımcı olabileceğine’ inandığını belirtti.
Gazeteye göre, Amerikalılar Kıbrıs temsilciliğine, Dışişleri Bakanı John Kerry’nin arkadaşı, eski bir senatör atanması düşüncelerini dondurdular. ABD Dışişleri Bakanlığı’nda, bundan sonra ‘küçük ve çok daha kesin hareketler’ istediği bilgileri dışında, atama yapılması konusunda hiçbir çalışma yok. Amerikalıların, Başkan Yardımcısı Joe Biden’ı geçen mayıs ayında Ada’yı ziyaret etmeye yönelten aşırı değerlendirmelerin geri çekildiği kanaati hâkim.

Bundan sonra atılacak adımlar…

Gazete, diplomatik kaynakların, gelişmelerin, bundan sonra atılacak adımların bağlı olacağı bir dizi olguyla ilintili olacağına işaret ettiklerini belirterek, bunları özetle şöyle sıraladı:

“1-Washington’da, Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı seçimleri bekleniyor. Birkaç ay önce, Recep Tayyip Erdoğan’ın hareketlerini olmuş-bitmiş sayarak, seçimleri, Kıbrıs sorununda gelişmelerin takip edeceği değerlendirmesi yapılıyordu. Son dönemde değerlendirmeleri bir kuşku perdesi kapladı. Erdoğan’ın Kıbrıs sorununda mı hareket edeceği yoksa kendi yetkisini artırma çabasına mı girişeceğinden artık emin değiller.

2-Doğal gazla ilgili araştırma alanındaki gelişmeler önemli olacak. Sonbaharda Kıbrıs MEB’indeki parsellerde yeni sondajlar başlayacak. Bu hareketliliğin prosedürün ilerlemesi şartlarını yaratması ihtimal dışı görülmüyor. Amerikalılar da buna yatırım yapıyor görünüyor.

3-Sözde toplumlararası diyalog halen bir bitkisel yaşam mantığına girmiş bulunuyor. Müdahillerden hiçbiri bugün yapılmakta olan müzakerelerin bir sonuca varmasını beklemiyor. BM, müzakerelerin, bu ayın sonunda yeniden başlamasıyla 4 Eylül’deki Eroğlu-Anastasiadis görüşmesinde fikirler sunacağını açıkladı. Lefkoşa’daki BM yetkilileri müdahil tarafları, yaz tatilinin ardından prosedürü çıkmaz sürecinden çıkartacak fikirlerle geleceklerini söylediler. BM’nin sadece görüşmelere ev sahipliği yapmaması ve prosedürde daha özlü bir rol üstlenmesi konusunda bazı nabız yoklamaları yapıldığı yolunda bilgiler var. Bu fikirlerden ABD Dışişleri Bakanlığı da haberdardır.”

Pascoe’nin atanmasına Kıbrıs Rum Yönetimi engel oldu

Gazete, BM merkezinde Genel Sekreter’in yeni Kıbrıs Özel danışmanının seçilmesi çalışmalarının devam ettiğini, Aleksander Downer’ın yerine atanacak kişinin Genel Sekreter Ban Ki Moon’un güvenmesi gereken birisi olduğunu ve gayrı resmi olsa da müdahil tarafların onayını alması gerektiğini hatırlattı.

Gazete, şunları yazdı:

“Pascoe başlığı, atanmasına kırmızı ışık yakan Lefkoşa’nın perde gerisi çalışmalarından sonra kesin olarak kapandı. Ban Ki Moon, daha önce de birlikte çalıştıkları, kendisine güvendiği ve Kıbrıs sorununu iyi bildiği için onu (Pascoe) istemişti. ABD Dışişleri Bakanlığı’nda ise Pascoe konusuna bir görüş birliği yoktur. BM’nin Amerikalı eski yetkilisi Kıbrıs Rum tarafı için kırmızı kumaştır (sinirlendiren şey), dolayısıyla Kıbrıslı Rumlar aleyhe dönmeye başlayacaklardır.”
Haberin “Juncker, AB’nin Müdahil Olmasıyla İlgili Argümanları Dinledi, Geri Gelecek” başlıklı bölümünde, Juncker-Samaras görüşmesinde AB’nin Kıbrıs müzakerelerine müdahil olması konusunda Juncker’e aktarılanlar özetlendi.

Yunan hükümetinin Juncker’e aktardıkları...

Gazeteye göre, Yunan yetkililer Juncker’a, Avrupa kuralları konusunda Kıbrıslı Türkleri de, Rumları da ilgilendiren meseleler bulunmakla birlikte, Avrupalıları ilgilendiren ve AB’nin işleyişini etkileyebilecek meseleler de olduğunu söyledi. Atina, Avrupalıları ilgilendirebilecek meseleleri izah ederken “Kıbrıs sorununda varılacak anlaşmanın, AB’de işleyiş sorunları yaratabilecek maddelerinin benimsenmemesi gerektiğini, müktesebattan daimi sapmaların birincil hukuk haline gelmesinin kötü bir emsal yaratacağını, bunun da hem yeni üyeler, hem de daha önce müktesebatı mesele eden güçlü eski üyeler için oku yaydan çıkartacağını” savundu.

Yunan tarafının, Kıbrıslı Türk Müzakereci Kudret Özersay’ın temaslarında söylediklerini temel alarak, örnekler de verdiği belirtilen haberde, şu ifadeler yer aldı:
“Önemli bir konu da müktesebatın uygulanması mekanizmaları ve bu mekanizmaların merkezi hükümete ait olmaması halinde meydana gelecek bolluklardır. Oluşturucu devletçiklerin yetkilerinin güçlendirilmesi, karar alma prosedürlerini karmaşıklaştıracak, bu da AB içerisinde sorunlara neden olacak.”

New York’taki teknokratlar toplantısında Kıbrıs sorunu masaya yatırılıyor

Politis ise “New York’ta Kıbrıs Sorunuyla İlgili Toplantı... Ağustos Sonu-Eylül Başlarında Bundan Sonra Atılacak Adımları, Belki Özel Danışmanı Da Belirleyecekler” başlıklı haberinde, Ağustos sonu-Eylül başlarında New York’ta Kıbrıs sorunuyla ilgili toplantı yapılacağını, toplantıya teknokratların, BM’nin Kıbrıs grubunun ve BM Genel Sekreter Yardımcısı Jeffrey Feltman ve BM Siyasi Konular Dairesi Avrupa Müdürü Elisabeth Spechar’ın katılacağını yazdı.
Habere göre, toplantıda, müzakerelerde ortaya çıkan usul sorununun aşılması yöntemleri masaya yatırılacak ve BM Genel Kurul toplantısı öncesinde müzakerelere ivme katmak hedefiyle Kıbrıs sorununda bundan sonra atılacak adımlarla ilgili genel bir durum değerlendirmesi yapılacak.

Toplantıda BM Özel Danışmanı’nın atanması konusunun da ele alınmasına kesin gözüyle bakıldığını belirten gazete, özel danışman konusunun BM Genel Kurulu’ndan da önce, yani Genel Kurul toplantısında müzakerelere siyasi bir ivme katılması maksadıyla Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in New York’a gitmesinden önce kapanmasının ihtimal dışı olmadığı yolundaki bilgilerden de söz etti.
Gazete, Rum Yönetimi’nin Türkiye’deki gelişmeleri de büyük bir ilgiyle izlediğini belirterek, Anastasiadis hükümetinden bir kaynağın “herhangi bir kaygı yok çünkü Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerini Tayyip Erdoğan’ın kazanacağı kesindir. Seçimler bitsin, 2 Eylül’deki liderler görüşmesine kadar harekette bulunsun da somut bir sonuç çıkartalım” dediğini yazdı.

(TAK)

Bu haber toplam 2076 defa okunmuştur