1. YAZARLAR

  2. Eralp Adanır

  3. “Kıbrıs Limanlarının Dünü, Bugünü”
Eralp Adanır

Eralp Adanır

“Kıbrıs Limanlarının Dünü, Bugünü”

A+A-

Bir ada ülkesinde yaşıyoruz ve yaşadığımız bu ada’nın; dünyanın diğer adalarından en büyük farkı ve özelliklerinden biri; Doğu Akdeniz’deki “tek” ve Batı ile Doğu arasındaki deniz ulaşımında medeniyetlerin durak ve geçiş noktası olmasıdır. Bu kültürel zenginlik yanında ada’mız; aslında denizciliğimizin gelişiminde de önemli rol oynayabilecek bir konumda olmasının avantajını taşımaktaydı, yüzyıllar öncesinden.

Kaptan Enver Yetkili bey; çok önemli kaynak nitelikli bir yayınla; özelde denizcilerimize ve fakat genelde “adalı” insanımıza bu kitabı armağan etmiştir.

Gazi Mağusa limanında otuz yılı aşkın süre üst düzeyde görev yapmış olan Enver bey, emekli olunca denizden yediği ekmeğin karşılığını böylesi bir çalışmayla vermek adına uzun süre bu proje üzerinde çalışmış.
İlk başlarda dar bir çerçevede; kullanılan liman ve barınakların fiziki ve ticari durumlarını inceleme gayreti içerisindeyken, deyimi yerindeyse; çorap söküğü gibi konunun yelpazesi gelişme gereğini kendinden göstererek Enver beyi; Kıbrıs ve limanlarının jeolojik, topografik ve stratejik geçmişine de yönlendirdi. Böyle olunca da çok daha kapsamlı ve belgelere dayanan arşivlik bir çalışma çıktı ortaya.

Örneğin bu kitapta jeolojik incelemeleri içerisinde yer alan; 50.000 yıl öncesi Ortaova (Mesarya) ile Güzelyurt (Omorfo) ovalarının büyük çoğunluğunun deniz ile kaplanmış olduğu belirtiliyor. Ve devamında şu bilgileri veriyor Enver bey:
“...Günümüzdeki Ortaova (Mesarya) ve Güzelyurt (Omorfo) düzlükleri, Kıbrıs’ın topografik formasyonu sürecinde, membaları Trodos ile Beşparmak Dağları etekleri olan ırmakların taşıdığı alüvyonlarla oluşmuştur. Benzer şekilde, Ağrotur Gölü ve Larnaka Tuz Gölü’nün de derin koylar olduğu ve zamanla karadan ırmak ve sellerin, denizden de akıntıların taşıdığı malzeme ile kapanarak göl haline geldikleri topografik olarak bilinmektedir. Bu jeolojik ve topografik değişiklikler, Kıbrıs liman ve barınaklarının şekillenmesinde önemli rol oynamıştır...”

Enver beyin son sözünden yola çıkarsak; liman ve barınakların yeniden şekillenmesinde Salamis yakınlarındaki ENKOMİ limanı en ilginç ve örnek olanıdır. Bugün kara içerisinde bir yer olarak görülen ENKOMİ; sahil şeridinden 4 Km. içeride yer alan bir liman şehriydi.

Bunun gibi başka örnekler de vermektedir Enver bey. Ama tüm bunlarla birlikte sahillerimizdeki eski barınak ve limanların haritalarda işaretlendirilmesi de apayrı bir kaynak bence. Çünkü bu işaretlendirmeler sadece “barınak-liman”anlamından öte, tarihle de ilişkilendiriliyor.

Bunları yazarken aklıma izlediğim bir belgesel geldi. Belki sizler de rast gelimişsinizdir; İstanbul’un şehir merkezindeki kazılardan çıkan tekne ve araç gereçlerle o bölgenin bir barınak-liman olduğunun belgelenmesi. Demek ki bu ada’da sadece toprak altında eski eser nitelikli çanak-çömlek vb. Kalıntılar dışında denizcilikle ilgili söz konusu bugün karada yer alan barınak-liman bölgelerinde böylesi tarihsel zenginliklerin de olma olasılığını gözden kaçırmamak gerek.

Bu yazı toplam 2354 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar