1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. 'Kayıp' skandalında yeni gelişme
Kayıp skandalında yeni gelişme

'Kayıp' skandalında yeni gelişme

İki aile daha kendilerine verilen kayıp yakınlarına ait kalıntılardan şüpheli

A+A-

 

Patsalis: “Kimlik tespit programı gitmemeliydi”

Kayıp Şahıslar Komitesi’nin bir aileye kendi kayıplarıyla birlikte üç kayba daha ait kemik kalıntıları verdiğinin ortaya çıkmasının ardından iki ailenin daha Komite’nin uyguladığı prosedüre ilişkin şüphelerini dile getirdiği haber verildi. Öte yandan Kıbrıs Rum Sağlık Bakanı ve Nöroloji ve Genetik Enstitüsü İcra eski Müdürü Filippos Patsalis, “Kimlik tespit programı enstitüden hiç gitmemeliydi” dedi. Kathimerini gazetesi “Kimlik Tespiti Şüpheleri Domino Taşı” başlığıyla verdiği haberinde, iki ailenin daha Kayıp Şahıslar Komitesi’nin kimlik tespitleri ve ailelerle doğru kemiklerin verilmesi konusunda şüphe duyduklarını yazdı. Habere göre “Aşşalı” (Paşaköylü) Yeorgiıs Foris’in ailesine gömmeleri için kendi kayıplarının kalıntılarıyla birlikte üç kaybın kalıntılarının daha verildiğinin ortaya çıkmasının ardından, (gazeteyle iletişim kuran) iki ailenin üyelerinin, kendi kayıplarının durumlarıyla ilgili ciddi şüphelerini dile getirdiler. Ailelerden birinin tereddütte kaldığı ve maddi sebeplerden ötürü özel bir kimlik tespiti yaptırmadığını, diğerininse ne yapmak gerektiğini düşündüğünü aktaran gazete, gerçeklerin ortaya çıkması için alınabilecek tedbirleri incelemekte olan aile mensuplarının kimliklerinin açıklanmamasını istediğini de belirtti. Gazete öte yandan Foris’in ailesinin Kayıp Şahıslar Komitesi’ni izlenen protokolü açıklamaya çağırdığını da kaydetti.

“Kimlik Tespit Programı Nöroloji ve Genetik Enstitüsü’nden gitmemeliydi”

Simerini gazetesine göre Kıbrıs’taki Nöroloji ve Genetik Enstitüsü İcra Müdürlüğü yapmış olan Kıbrıs Rum Sağlık Bakanı Filippos Patsalis, “Kayıpların kalıntılarının kimlik tespiti programı Kıbrıs’ta kalmalıydı” dedi.
Kayıpların ailelerine yanlış kalıntıların verilmesiyle ilgili soru karşısında, enstitü kendi müdürlüğü altındayken programın Kıbrıs ve enstitü dışına taşınması konusunda ciddi itirazlarının olduğunu anlatan Patsalis, maalesef o zamanki Hükümet, aileler, Kayıp Şahıslar Komitesi ve BM’nin farklı düşüncelere sahip olduğunu söyledi.
O zaman enstitünün, programın çok başarılı olduğu, kesintisiz bir şekilde çalıştığı, her iki topluma da hizmet verdiği, enstitüde iki toplumlu ekibin olduğu, maliyetin düşük ve tartışma götürmez sonuçların bulunduğunu savunduğunu belirten Patsalis, programın Kıbrıs’ta kalması gerektiğini savunmakta çok yalnız kaldıklarını belirtti. TAK

Bu haber toplam 1851 defa okunmuştur