1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Karşılıksız 'çek'enler DÜŞÜŞTE
Karşılıksız çekenler DÜŞÜŞTE

Karşılıksız 'çek'enler DÜŞÜŞTE

Hükümetler tarafından birçok tedbir ve denetim alınmasına rağmen, piyasadaki durum çek yasaklıları listesini yıllar geçtikçe artırdı. Ancak son iki yılda çek yasağına girenlerin sayısında az da olsa düşüş oldu.

A+A-

Ekonomide yaşanan mali sıkıntılar birçok alanda kendini hissettiriyor. Bunun önemli göstergelerinden biri de, karşılıklarını ödeyemedikleri için çek yasağına giren kişilerin sayısının yüksek oranı… 2009’da 3 bin 636 kişi çek yasağına girerken,  2010’da 3 bin 329, 2011’de 3 bin 244 kişi, 2012’de 3 bin 842, 2013’de 2 bin 910 kişi, 2014’de ise Temmuz ayına kadar bin 669 kişi “yasaklı” listesine girdi… Hükümet tarafından birçok tedbir ve denetim alınmasına rağmen, piyasadaki durum çek yasaklıları listesini yıllar geçtikçe artırdı. Ancak son iki yılda çek yasağına girenlerin sayısında az da olsa düşüş oldu.


Hangi yıl, kaç kişi çek yasağına girdi?

2004: 436 kişi
2005: 622 kişi
2006: 754 kişi
2007: 753 kişi
2008: 1325 kişi
2009: 3636 kişi
2010: 3329 kişi
2011: 3244 kişi
2012: 3842 kişi
2013: 2910 kişi
2014: 1669 kişi (Temmuz ayına kadar olan-Yıl sonu tahmini: 2000 kişi)

 

Didem MENTEŞ

2014’ün ilk 7 ayında 1669 kişi çek yasağına girdi. Merkez Bankası’nın verilerine göre 2009’da 3 bin 636 kişi çek yasağına girerken,  2010’da 3 bin 329, 2011’de 3 bin 244 kişi, 2012’de 3 bin 842, 2013’de 2 bin 910 kişi, 2014’de ise Temmuz ayına kadar bin 669 kişi “yasaklı” listesine girdi.
Konuyla ilgili olarak YENİDÜZEN’e açıklamada bulunan ekonomik sektör temsilcileri, ekonomide daralma yaşandığını belirterek, piyasada “harcanacak para” olmadığını söyledi. Piyasanın canlanması için bazı tedbirler alındığını ancak bunların yetersiz olduğuna değinen sektör temsilcileri, ithal mallar yerine üretimin artırılması ayrıca Hükümetin sadece gelirleri artırması yanında sosyal yardım boyutunu da devre koyması gerektiğini vurguladı.
Ülkede yaşanan mali sıkıntı ekonominin birçok alanında kendini hissettirirken, resmi kaynaklar piyasanın zorda olduğunu gösteriyor.
Piyasadaki ekonomik sorunlara küresel mali krizin de eklenmesiyle birlikte, ülkede yaşanan ekonomik sıkıntı birçok sektörü de etkisi altına almış durumda.
Özellikle hükümetin etkin tedbirler almasına rağmen piyasaya sıcak para akışının sağlıklı olmaması, çek yasağına girenlerin sayısının artış göstermesine neden oluyor.
Ülke ekonomisini rahatlatma adına çalışmalar sürerken zora giren birçok kişi ve işyeri sahibi, bir yandan satışların azalması, diğer yandan sattığı malın parasını tahsil edememesi nedeniyle, kullandığı çeklerin karşılığını ödeyemeyerek çek yasağı listesine alınıyor.


----------------------------------------------------------------

Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı:

“Piyasada nakit para sıkıntısı var”

Yılın ilk yedi ayında ortaya çıkan rakamın yılsonuna kadar üç binlere ulaşabileceğini ve bu durumu “felaket” olarak yorumlayan Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı,  karşılıksız çek yasağına giren kişi sayısında yaşanan artışın ekonominin düzgün olmamasına bağladı. Çıralı, bu kişilerin sınıflandırılabileceğini belirterek, “bunların bir kısmı KKTC yasalarının esnekliği ya da boşluklarından yararlanan (dolandırıcı) kişilerdir. Bilerek, isteyerek çek yasağına girmiş olanladır ki bunlar çoğunluğu oluşturmaktadır. Bir kısmı da ekonominin düzgün olmamasından dolayı piyasada nakit para dönmediği için krize giren şirketler veya kişilerdir” dedi. “KKTC ekonomisinin en büyük sorunu cari açığının olmasıdır” diyen Çıralı, cari açıkta ülkeye giren para ile dışarı giden para arasında büyük fark olduğunu vurguladı.

Çıralı şunları söyledi: “Bizim ithalatımız 1.7 milyon dolardır. İthal ürünler gelsin diye bu para her yıl yurt dışına gönderilir. Ülkeye gelen paraya baktığımız zaman ihracatta 1. 20 milyon dolar, turizm ve yüksek öğrenim için de 4- 5 milyon dolar para girişi olur. Ülkeye gelen para 1 milyar doların altında. Ülkenin dışına giden para 1.7 milyon dolardır. Bu açık Türkiye tarafından karşılanmaktadır. Bu ülkede para durmadığını gösteriyor. Gelen para ithal için yurt dışına gider bu yüzden piyasada nakit sıkıntısı var.” Bu sıkıntılardan dolayı ödeme zorluğu yaşandığını aktaran Çıralı, kimsenin sattığı malın karşılığını alamadığını söyledi. Çıkış yolunun üretimin artmasında olduğunu vurgulayan Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı, cari açığın kapanması için ihracatın artması ve 3- 4 katına çıkması gerektiğini söyledi. Turizm ve öğrenimde ihtiyaç duyulan ithal ürünlerin azaltılması ve yerli üretimin artırılması gerektiğine dikkat çeken Ali Çıralı, “örneğin yılık 4- 5 milyon dolara portakal suyu ithal ediliyor. Halbuki bizim narenciyemiz dalında kaldı. Eğer bunu karşılayabilirsek bu para ülkede kalacak dolayısıyla nakit sıkıntısı aşılacak” dedi.  


-----------------------------------------------------------------

Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Hürrem Tulga:

“Tüm tedbirlere rağmen ekonomide daralma var”

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO) Başkanı Hürrem Tulga, 2014 yılının ilk yedi ayında ortaya çıkan verilerin geçen yıla göre hemen hemen aynı olduğunu söyleyerek, ekonominin durumunun ortada olduğunu belirtti. Ekonomi açıdan yasalarla tedbirler alınmasına ve denetimlerin artırılmasına rağmen ekonominin daraldığını söyleyen Tulga, Merkez Bankası’nın açıklamalarında yer alan ‘borçların büyümesi’, davalardaki artışlar gibi bu durumun birçok veride de ortaya konulduğunu aktardı. Artık ekonomiyi büyütme yollarının aranması gerektiğini söyleyen Hürrem Tulga, ekonominin bu şekliyle devam etmesi halinde çek kullanmanın mümkün olamayacağını dile getirdi. Ekonominin büyümesi için harekete geçilmesi gerektiğini, narenciye, patates ve süt pazarına ulaşılması gerektiğini ve tümünün halka açılması gerektiğini kaydeden Tulga, tekelleşmenin de önüne geçilip, işsizlikle de mücadele edilmesinin olmazda olmazlardan olduğunu belirtti. Piyasada harcanabilecek para olmadığını söyleyen Tulga, “kim nasıl harcayacak” diye sordu. Tulga, şunları belirtti: “Kamuda maaş ortalaması 3 bin TL olduğunda ortada piyasaya çıkan paranın bir kısmı ulaşım, eğitim ve sağlığa gider. Bunlara para gittiği zaman gerie bir şey kalmıyor. Bunun kirası, mobilyası, diğer borçlar ortada duruyor. Tüm bunları sıraladığımızda gerçekten harcama yapmak için yetenek yok. Sadece gelirleri artırmak değil sosyal yardım da devre koyulmalıdır. Eğitimi kesinlikle devletin bünyesine almalı, sağlığı sektörden çıkarmalı, toplu taşımacılık düzene girmeli ya da merkezleştirilmelidir. Bunlar birlikte düşünülürse ülke yaşanabilir hale gelecektir”

 

İşte son 10 yılın rakamları

2004: 436 kişi
2005: 622 kişi
2006: 754 kişi
2007: 753 kişi
2008: 1325 kişi
2009: 3636 kişi
2010: 3329 kişi
2011: 3244 kişi
2012: 3842 kişi
2013: 2910 kişi
2014: 1669 kişi (Temmuz ayına kadar olan)

Bu haber toplam 2496 defa okunmuştur