1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. ‘Kararlar yargıya taşınacak”
‘Kararlar yargıya taşınacak”

‘Kararlar yargıya taşınacak”

KTAMS Başkanı Güven Bengihan, hükümetin bu dönemde aldığı birçok kararın hukuk dışı olduğunu ifade ederek, bu kararları yargıya taşıyacaklarını vurguladı.

A+A-

Fayka ARSEVEN KİŞİ

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan, hükümetin bu dönemde aldığı birçok kararın hukuk dışı olduğunu ifade ederek, bu kararları yargıya taşıyacaklarını vurguladı.

Bengihan, “Hükümet, kamu çalışanlarından ve emeklilerden yapılan kesintiyi geri ödenmek zorundadır. Çünkü mevzuata aykırı bir işlem yapıldı. Yasa Gücündeki Kararnameleri mahkemeye taşıyacağız. Onların geri ödeme ile ilgili keyfini bekleyecek değiliz” ifadesinde bulundu.

Öncelliklerinin toplum sağlığı olduğuna dikkat çeken Bengihan, “yeter ki salgın bitsin. Yapılan kesintiler, adaletsizlikler ve haksızlıklarla ilgili hem hukuksal, hem de eylemsel boyutta mücadele vereceğiz” dedi.

Bengihan, hükümetin, sendikaların önerilerine, görüşlerine yer vermediğini, uyarıları dikkate almadığını söyleyerek, ‘Ben yaparım, siz de uyarsınız’ mantığı ile hareket edildiğini vurguladı.

 “Bizleri yeni süreçle ilgili bir toplantıya kimse çağırmadı” diyen Bengihan, “Gerçi çağırsa bile emekçilerin menfaatlerine yönelik bir düzenleme olmayacağı aşikardır. Bu Hükümet’in yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır” dedi.

“Ekonomik önlemlerin adil olmadığı” da belirten Bengihan, “bu ülkedeki ultra zenginlere dokunulmadığı ortadadır” vurgusunda bulundu.

KTAMS Başkanı Güven Bengihan ile salgıla birlikte hem kamuda hem de özelde yaşanan sıkıntıları, hükümetin aldığı kararları ve salgın sonrasında nelerin yaşanacağını konuştuk.

 “Kamu çalışanlarının kendi rızası olmadan, maaşından bu şekilde bir kesintiye gidilmesi hukuk dışıdır.”

 

  • YENİDÜZEN: Salgınla birlikte bir çok sektör zor günler geçiriyor. Kamu çalışanlarının durumu nedir? Güven BENGİHAN: Coronavirus salgını nedeniyle ekonomide yaşanan daralmadan toplumun tüm kesimleri olumsuz yönde etkilenmiştir. Etkilenmeyenler, aldığı teşvik ve muafiyetlerle devletten daha zengin olan iş insanlarıdır ve bu durumdan bile yararlanmaya çalışmaktadırlar. Hükümet, uyguladığı ekonomik tedbir adı altındaki pakette kamu çalışanları ve emeklilerin maaşından % 25‘lik kesinti yapma kararı aldı. Bu yapılan hem hukuk dışıdır, hem de adaletsizliktir çünkü Anayasa Mahkemesi’nin, her ne ad altında olursa olsun emeklilerden kesinti yapılamayacağına dair bir kararı vardır. Kamu çalışanlarının da kendi rızası olmadan, çalışan onay vermeden, maaşından bu şekilde bir kesintiye gidilmesi hukuk dışıdır. Ayrıca sadece çalışanlardan bir fedakarlık beklenmesi adaletsizliktir. Kamu çalışanlarının, bu memleketin ekonomik sisteminin en önemli çarkından biri olması nedeniyle maaş ve ücretlerinde düşüşe gidilmesi, piyasanın bir o kadar daha daralmasına neden olmuştur. Ayrıca alım gücünün gerilemesiyle zor ve sıkıntılı günler yaşamalarına neden olmuştur. Maaşının kesilmesi ile tüketim alışkanlığı değişmiş ve gerilemiştir.  Ödemek zorunda olduğu borçları da varsa şu an elinde para kalmamıştır, ayın geri kalanını kredi kartı ile tamamlamayı düşünüyordur, eğer yeterli limiti varsa. Özet olarak kamu çalışanları da ekonomik durumları gerilediğinden büyük sıkıntı içine düşmüştür. Çünkü herkes hesabını ve borcunu mevcut maaşına güvenerek düzenlemişti. Dünyanın birçok ülkesinde bu salgın karşısında hükümetler, çalışanlarını ve toplumunu ek katkı yaparak, destekleyerek yardımcı olmaya çalışmıştır. Ancak bizim Hükümet, böylesi bir süreçte çalışanlardan kesinti yapma yolunu seçmiş ve bazı sermaye kesimlerini desteklemiştir.

“Kamu çalışanlarından ve emeklilerden yapılan kesinti geri ödenmek zorundadır. Çünkü mevzuata aykırı bir işlem yapıldı. Yasa Gücündeki Kararnameleri mahkemeye taşıyacağız. Onların geri ödeme ile ilgili keyfini bekleyecek değiliz.”

  • YENİDÜZEN:  Kamu çalışanlarından % 25 kesinti yapıldı ve ileride ödeneceği söylendi. Bunu ne kadar gerçekçi buluyorsunuz?
  • Güven BENGİHAN: Kamu çalışanlarından ve emeklilerden yapılan bu kesinti geri ödenmek zorundadır. Çünkü mevzuata aykırı bir işlem yapıldı. KTAMS olarak biz, bu Yasa Gücündeki Kararnameleri mahkemeye taşıyacağız. Onların geri ödeme ile ilgili keyfini bekleyecek değiliz. Tıpkı bir önceki sene %2’lik HP ödeneğini durdurma kararında yapmış oldukları gibi bu kararları da mahkemeye taşıyıp hukuk yaratacağız.

“Ölümü gösterip, sıtmaya razı olun demek”

KTAMS Başkanı Güven Bengihan,  hükümetin büyük bir fırsatçılıkla hareket ettiğini ifade etti ve vurguladı:‘Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak söylemi ölümü gösterip sıtmaya razı olun demek gibidir. Kapitalist sistemin savunuculuğunu ve temsilciliğini yapan bu hükümet, ekonomik krizlerin faturasını emekçilere ödetmeye çalışmakta ve servet sahibi ultra zenginlere dokunmamaktadır.

  • YENİDÜZEN: Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak deniliyor. Genelde her kesimi, özelde kamu çalışanlarını ne bekliyor?
  • Güven BENGİHAN: Bu söylem ölümü gösterip sıtmaya razı olun demek gibidir. Kapitalist sistemin savunuculuğunu ve temsilciliğini yapan bu hükümet, ekonomik krizlerin faturasını emekçilere ödetmeye çalışmakta ve servet sahibi ultra zenginlere dokunmamaktadır. Büyük bir fırsatçılıkla hareket ederek kararlar alıyorlar. Bu salgında ilk yaptıkları, maaşlarımızdan % 25 kesinti yapmak oldu ve elzem yerlerdeki birçok kamu görevlisine dahi bu süreçte aralıksız çalışmasına rağmen kesinti yapıldı.
    Hükümetin, ikinci pakette ise 13. Maaş, tahsisatlar ve ödeneklere göz diktiğini biliyoruz. Bu bir fırsatçılıktır.  Bilinmelidir ki bu ödenek ve tahsilatları alan yerler, şu an salgın döneminde çalışmak zorunda kalan elzem yerlerdir. Bu hizmetlerin de telafisi yoktur. Kesinlikle bu çalışanlarımızın haklarına el sürdürtmeyeceğiz.
    Ülkemiz koşullarına göre Hükümetin, daralan bu piyasayı canlandırabilmesi için bir tek çözümü kalıyor ki bunu ekonomistler de defalarca dile getirmiştir. Bu da iç borçlanmaya gidilerek, piyasaya nakit para akışı sağlanmasıdır. Bu iç borçlanmayla hem özel sektör çalışanlarının hem reel sektörün desteklenmesi sağlanacağından piyasanın rahatlaması sağlanacak, önü açılacaktır. Böylece zaten TL’nin döviz karşısında daha da değer kaybettiği şu günlerde tüm çalışanların alım gücünün daha da gerilemesi önlenecektir.

 “Elzem hizmetler sınıfında bulunan kamu personelleri görevlerini büyük bir fedakarlıkla yerine getiriyor. Bu çalışanların büyük bir bölümüne halen coronavirüs testi yapılmadı.”

 

  • YENİDÜZEN:  4 Mayıs’tan itibaren peyderpey açılma kararı alındı. Kamu tam açılmaya ne kadar hazır?
  • Güven BENGİHAN: Elzem hizmetler sınıfında bulunan kamu personelleri görevlerini büyük bir fedakarlıkla yerine getiriyor. Bu çalışanların büyük bir bölümüne hala daha coronavirüs testi yapılmadı. İlgili daireler salgının başladığı günden itibaren kendi olanakları ve sendikamızın katkılarıyla temizlik ekipmanlarını tamamlayıp görevlerini yerine getirmektedirler. Bu hizmetleri yürütenlere hala daha test yapılmaması risklidir ve bu, düşüncesizliktir. Kamunun ve özelin hazır olup olmadığına ancak sağlık uzmanları ve bilim insanları karar verebilecek konumdadır. Bu sürecin, ortak akıl ve bilim insanlarının önerileriyle yürütülmesi elzemdir.
    Bu konuda Tabipler Birliği ve Tıp-İş açıklama yaptı; Hükümet, topyekün açılma ile ilgili aldığı kararlarından vazgeçmemesi durumunda, kaybedilecek her candan hükümetin sorumlu olacağını, toplumun sağlığını, bilimsel çalışmalardan yoksun bir şekilde ve bu kadar kolay riske atmanın rus ruleti oynamakla eşdeğer olduğunu ifade etti.

 “Sağlık Bakanı siyasi rant elde etmek uğruna 40 günlük süre içinde 13 hemşireyi adaletsiz ve haksız bir şekilde, Nakil Kurulu’nu toplamadan, keyfi ve siyasi kararlar alarak,  Devlet Hastanesi’nden alıp, diğer ilçelerde bulunan hastanelere görevlendirdi, mevzuata aykırı davrandı.”

 “Ultra zenginlere dokunulmadı”

Ekonomik önlemlerin adil olmadığını belirten KTAMS Başkanı Güven Bengihan, “bu ülkedeki ultra zenginlere dokunulmadığı ortadadır” vurgusunda bulundu.
Bengihan: “Yıllarca zararda olduğunu beyan eden zengin iş insanları ya komik vergiler veriyor ya da hiç vergi ödemiyor ancak yaşantıları öyle görünmüyor. Bunun için vergide reform yapılmalı, adil vergi sistemi getirilmelidir.”

 

  • YENİDÜZEN: Hükümetin aldığı önlemler yeterli mi? Eksik kalanlar ve yanlışlar nelerdir?
  • Güven BENGİHAN: Ekonomik önlemlerin adil olmadığı ve bu ülkedeki ultra zenginlere dokunulmadığı ortadadır. Yıllarca zararda olduğunu beyan eden zengin iş insanları ya komik vergiler veriyor ya da hiç vergi ödemiyor ancak yaşantıları öyle görünmüyor. Bunun için vergide reform yapılmalı, adil vergi sistemi getirilmelidir.
  • Zaten Maliye Bakanı eski bir vergi çalışanı idi, bu sistemi çok iyi bildiğini iddia ediyor. Şu anda en yetkili konumda bulunduğunu göz önünde bulundurarak kendisini bu düzenlemeleri yapmaya çağırıyorum.
    KIBTEK’in AKSA’ya kira bedeli olarak yıllık 25 milyon 900 bin EURO ödemesi asla kabul edilemez. Böylesi bir dönemde bunun mücbir sebep gösterilip kira sözleşmesinin iptal edilmesi gerekir. Kaldı ki Maliye Bakanı da bu sözleşmenin iptal edilmesi gerektiği ile ilgili bir TV programında açıklama yapmıştı. Soruyoruz, daha neyi bekliyorlar?
    Sağlık konusunda alınan tedbirlerle ilgili eksiklikler konusunda şunu söyleyebilirim:  Sağlık Bakanı Ali Pilli, Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nı dikkate almadı ve yasada kurulması, amir hükümlerle yetkilendirilmiş komiteleri kurmadı. Bu komitelerin, bu süreci yürütmesi gerekiyordu ve karar merci idi. Bu yasa tarafından bu komiteler yetkilendirilmişti.
    Başbakanlık tarafından kurulan Covit-19 Koordinasyon Komitesi ve Sağlık Bilim Kurulu’nun herhangi bir yasal dayanağı yoktur. Hiçbir yasal yetkisi yoktur ve kararları da tavsiye niteliğindedir.
    Bu süreçte ülkemizde çok az sayıda Coronavirüs testi yapılmıştır. Aynı ölçeklerdeki ülkelerde bizden 5 kat daha fazla tarama ve test yapılıyor. Daha sağlıklı veriler alınıp öngörü yapılabiliyor.
    Sağlık Bakanı siyasi rant elde etmek uğruna 40 günlük süre içinde 13 hemşireyi adaletsiz ve haksız bir şekilde, Nakil Kurulu’nu toplamadan, keyfi ve siyasi bir kararla en çok ihtiyaç duyulan, en çok hastanın olduğu  “amiral gemisi” niteliğindeki Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nden alıp, diğer ilçelerde bulunan hastanelere görevlendirerek mevzuata aykırı davrandı.
    Hem çalışanlar arası huzursuzluğa hem de motivasyon bozukluğuna neden oldu. Tüm bu görevlendirme kararlarını siyasi rant elde etmek için kendi başına almıştır. Hem Nakil Kurulu’nu toplamamış, hem de ilgili bürokratların kararı alınmamıştır. Mahkemelerin açıldığı gün bu adaletsizliğin hesabı sorulacaktır.

 “Hükümet, sendikaların önerilerine, görüşlerine yer vermedi, uyarıları dikkate almadı. ‘Ben yaparım, siz de uyarsınız’ mantığı ile hareket edildi.”

 

  • YENİDÜZEN: Hükümetle diyaloğunuz oldu mu? Olduysa uyarılarınız dikkate alındı mı?
  • Güven BENGİHAN: Hükümet, bu kararları kendi başlarına, kimsenin önerisine yer vermeden ve dikkate almadan aldı. Sendikalarımıza sadece bilgi verildi. Sendikaların önerilerine, görüşlerine yer verilmedi; uyarıları dikkate alınmadı. “Ben yaparım, siz de uyarsınız” mantığı ile hareket edilmiştir. Dayatmacı zihniyetin bir ürünüdür. Ortak akıldan ve ülke gerçeklerinden uzak davranılmıştır.

 “Hükümet, emekçi düşmanı”

KTAMS Başkanı Güven Bengihan, Hükümet, özel sektör çalışanlarını bazı kötü niyetli işverenlerin insafına terk etti” dedi, “işten durdurma yapılmayacağını söylediler ancak bu yönde yasal değişiklik yapılmadı” vurgusunda bulundu.

  • YENİDÜZEN: Hükümet’in özel sektöre desteği yeterli mi?
  • Güven BENGİHAN:  Hükümet, özel sektör çalışanlarını bazı kötü niyetli işverenlerin insafına terk etti. İşten durdurma yapılmayacağını söylediler ancak bu yönde yasal değişiklik yapılmadı. Özel sektör çalışanlarını işsiz kalma konusunda koruyamadı. Aksine böylesi bir dönemde, işsizlik ödeneğini aylık 2674 TL’den 1500 TL’ye düşürerek emekçi düşmanı olduğunu bizlere göstermiştir. Bu süreçte işsiz kalan ve/veya kalacak olan bekar çalışan da 1500 TL alacak, evli ve 2 çocuklu olan da 1500 TL alacak. Bu insafsızlıktır. Emekçi düşmanlığıdır. Ayrıca yapılacak olan 1500 TL’lik maaş desteğine işverenlerin başvuru yapması koşulu getirilmesi ile çalışanlar, bazı kötü niyetli işverenlerin insafına bırakıldı. Zira verilen 1500 TL’lik maaş desteği, sefalet düzeyinde bir rakamdır. Bu süreç bize göstermiştir ki, yıllardır iş hayatında olan büyük işletmeler biriktirdiği öz sermayesine dokunmak istememiştir. Bu kriz baş başlarkenden, çalışanlardan önce teslim bayrağı çeken birtakım fırsatçı işverenleri de tanımamızı sağladı. Çalışanlarını ya sokağa attılar ya da devletin verdiği sefalet ücretine muhtaç bıraktılar. 1500 TL ile asgari ücret arasındaki farkı çalışanlarına vermeyip, bu sürece seyirci kalan iş insanlarını da tanımış olduk.

“Hükümet, kamu çalışanları ve emeklilerin maaşından % 25‘lik kesinti yapma kararı aldı. Bu yapılan hem hukuk dışıdır, hem de adaletsizliktir çünkü Anayasa Mahkemesi’nin, her ne ad altında olursa olsun emeklilerden kesinti yapılamayacağına dair bir kararı vardır.”

  • YENİDÜZEN: Maliye Bakanlığı ile yeni sürece dair görüş alışverişiniz oldu mu?
  • Güven BENGİHAN: Hayır. Bizleri yeni süreçle ilgili bir toplantıya kimse çağırmadı. Gerçi çağırsa bile emekçilerin menfaatlerine yönelik bir düzenleme olmayacağı aşikardır. Bu Hükümet’in yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır.

 “Yapılan kesintiler, adaletsizlikler ve haksızlıklarla ilgili hem hukuksal, hem de eylemsel boyutta mücadele vereceğiz. Yeter ki bu salgın bitsin. Toplum sağlığı ve insanımız bizim için önceliklidir ve önemlidir.”

 

  • YENİDÜZEN: Maaş kesintileri yaşandı. Yeni dönemde kırmızı çizginiz ne olacaktır?
  • Güven BENGİHAN: Yapılan kesintiler, adaletsizlikler ve haksızlıklarla ilgili hem hukuksal, hem de eylemsel boyutta mücadele vereceğiz. Yeter ki bu salgın bitsin. Toplum sağlığı ve insanımız bizim için önceliklidir ve önemlidir. Hükümetin, çalışanlara ek olarak getireceği maaş, ücret ve benzeri ödeneklerine yönelik her türlü kesintiyi asla kabul etmeyeceğiz. Demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerine müdahale, bizim kırmızı çizgimizdir. Ne ezen, ne ezilen; insanca, hakça bir düzen talep ediyoruz.

 

Fotoğraflar: ARŞİV

Bu haber toplam 4591 defa okunmuştur