1. YAZARLAR

  2. Fatma Azgın

  3. Karagöz/Hacıvat Oyunu
Fatma Azgın

Fatma Azgın

Karagöz/Hacıvat Oyunu

A+A-

             

Geçmiş zamanlarda Türkiye’de çok yaygın olan “Gölge Tiyatrosu”nu bilirsiniz.  Karagöz oynatan kişiye Hayali, yardımcısına da Yardak ismi verilirdi.  Bir sahneye konan perdenin arkasında ışık yanar, Karagöz ustası da kök boya kullanarak deriden yaptığı kahramanlarını (tasvirlerini) iplerle, çubuklarla hareket ettirirdi. Hayali efendi, tiplemelerini farklı ses tonu ve şive ile seslendirirdi. İki hazırcevap tipin konuşma ve çekişmeleri herkesi güldürürdü. Dilimize geçen sıfatlardan “Karagöz” “Karagöz perdesi” bu oyun ile kahramanlarının ciddiye alınmadığı, maskaralık olarak görüldüğü biliniyor.

   -----------------------------------------

Kıbrıs görüşmelerini pek de ciddiye alınmıyor, olumlu sonuç çıkacağı yönünde pek de bir beklenti kalmamış gibi görünüyor. Bugünkü haberlerde yeni yeni “umutcuklar” serpiştirmeye çalışıldığını fark edince  Karagöz/Hacıvat oyunu aklıma geldi. Gerçi bizdeki görüşme oyunları  insanları kahkahalarla güldürmüyor. Muhalifin, muvafıkın sinirleri bozuluyor. Taraflar birbiriyle atışmaya başlıyor. “Kavga etmeyin, değmez be kardeşim” demek geliyor içimizden.

  -----------------------------------

Bence resmi ve ciddi gösterilen görüşmelerin kusura bakılmasın “Karagözlüğe” dönüştüğü bir gerçek..Karagöz ve Hacıvat’ımızın aslında bir dahli yok bu oyunda. Onları perde gerisindeki hayali ihtiraslar ve milliyetçilikle dolu “Hayali Efendiler” yönetiyor, oynatıyor ve farklı dil veya şivelerle konuşturuyor. İpler, Hayali Efendiler’in elinde.

Bu oyun ne zaman biter? Hayali Efendiler’in iplerini koparmak, oynatılmaya razı olmamakla. Olur mu dersiniz bu? Kolay kolay olmaz..Ama gün gele “yeter artık” diyebilecek insanlar çıkabilir.

  _________________________

Farklı dilde, farklı şivede  insanlar ipleri parçalar, “özgürlüğe canım feda” inancıyla, oynatılmaktan kurtulur, temsil ettiği insanları sürükleyip onları da kurtarır. O adımlar atıldıktan sonra, Karagöz/Hacıvat hikayeleri dalga geçilmeyen itibarlı bir hale gelir.

Aslında ümit veren bu düşünceler hayal.. Ne yapalım, insanlar hayal ettiği sürece yaşarmış...Umut herkesin ekmeği..

 

 

 

Bu yazı toplam 2740 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar