1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. “Kamuda yönetim kadroları mutlaka dışa açılmalıdır”
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

“Kamuda yönetim kadroları mutlaka dışa açılmalıdır”

A+A-

İdari İşler Komitesi Başkanı, Milletvekili Jale Refik Rogers’le “kamu reformu”ndan yola çıktık, memleketi konuştuk:

cemu-004.jpg

“Kimi isimlerin, özellikle de muhalefette yer alan kimi milletvekillerinin, böylesine düzeysiz tartışmalar yaptığını gördüğüm zaman hayal kırıklığımın ne kadar derin olduğunu anlatamam”




“Çok büyük hayal kırıklığı yaşadım” diyor.
Kolay değil, Amerika Birleşik Devletleri’nde tıp okudu, Harvard Üniversitesi’nde görev yaptı, 12 yıldan fazla orada yaşadı ve Genetik Uzmanı olarak ülkeye geldi.
Derken, değişim umuduyla milletvekili oldu, Meclis’i gördü.
“Kimi isimlerin, özellikle de muhalefette yer alan kimi milletvekillerinin, böylesine seviyesiz, düzeysiz, ucuz tartışmalar yaptığını gördüğüm zaman hayal kırıklığımın ne kadar derin olduğunu anlatamam” dedi.
“Üslup ve tarz anlamında çok seviyesiz örnekler var” diyen Jale Refik Roger, “Kimse kimseyle aynı fikirde olmak zorunda değildir, ancak, tartışmanın da bir saygı düzeyi vardır” şeklinde konuşuyor.
Halkın Partisi (HP) Milletvekili Jale Refik Rogers ile aslında “kamu reformu”nu konuşmak için sözleşmiştik. Meclis’te İdari İşler Komitesi’nin de başkanı… Kamu Reformu’nun tamamlanma aşamasında olduğunu tahmin ediyordum.
Oysa tasarı, teknik komiteye girmiş, giriş o giriş (!)
Henüz oradan çıkamamış.
O nedenle de kamu reformu dahil bol bol sohbet ettik, dertleştik.

“Siyasi irade ve cesaret”

“Dönüşüm hedefliyorsak hepimiz bir yerden bunu tutmamız gerekiyor” sözünün altını çiziyorum, Jale Refik’in…
Ama biliyorum, bu “vahşi bencilik” peşimizi bırakmaz kolay kolay.
Öyle herkesin bir yerden tutacağı yok.
O nedenle siyasi liderler, sanatçılar, kanaat önderleri son derece önemli.
İşte o noktada uzlaşıyoruz: “Siyasi irade ve cesaret şart.
Peki pişman mı? Siyasete girdiği ya da milletvekili olduğu için pişman mı?
Söz Jale Refik Rogers’de…
“Çok ucuz ve düzeysiz muhalefet anlayışıyla, toplumsal fayda üretmek mümkün değildir. Bunu gördüğüm zaman üzülüyorum. Ancak bunu pişmanlık anlamında yorumlamayalım. Çünkü memleket için faydalı bir sonuç elde ettiğiniz zaman mutlu oluyorsunuz. Örneğin, kanser bildirim zorunluluğuna yönelik attığımız adım son derece önemlidir. Hem kanserle ilgili tüm veriler kayıt altına alınacak, hem de haritalandırma yapılacak. Bu bize koruyucu hekimlik için yeni bir ışık tutacak, çevresel etkenleri daha iyi görmemizi sağlayacak. Şu anda sağlıklı bir veri tabanımız yoktur. Biliyorsunuz, kalpten sonra en yaygın ölüm sebebi kanserdir ve bunun bilimsel bir temelde ele alınmasına olanak yarattığımız için mutluyum. Bulaşıcı Hastalıklar Yasası da komiteye geldi ki, yine sağlıkla ilgili son derece önemli başka bir mesele de budur.”

 

“Toplum giderek birbirine karşı hoşgörüsünü, kibarlığını, saygısını ve sevgisini yitiriyor. Bu bizi iyi bir yere götürmez.”


“Örnek yurttaş olmak”

“Çok güzel yasalar yapıyoruz, ancak, temel sorunumuz yasalar değil de uygulama ve denetim” diyerek, kendi düşüncemi aktarıyorum.
“Haklısınız” diyor, ancak “Yasaların güncellenmesi de bir o kadar önemlidir” diye ekliyor.
Yine “dönüşüm” örneğinden yola çıkarak konuşuyor:
“Hepimiz bir yerden tutmalıyız, bu nedenle söylüyorum. Bakanlara yürütmede önemli görevler düşüyor, hem uygulama hem de denetim için bu önemlidir. Milletvekilleri de yasa yapacak, komitede çalışacak. Milletvekillerinden beklenti sürekli sokakta olması ya da yurttaşlara iş takipçiliği yapmasıdır. Evet, toplumun nabzını tutmak da önemlidir. Ancak, Meclis’te çalışmamız gerekiyor. Yasalarımızı güncelleyeceğiz. Dönüşüm konusunda sivil toplumun da görevleri vardır. Bir diğer sorumluk, herkesindir, bunu da unutuyoruz ama örnek birer yurttaş olmak değişimin, dönüşümün gereğidir.”

 

“Eğer etkin, verimli, üretken bir kamu yönetimi istiyorsak, kamu reformuyla ilgili en önemli değişim yönetim kadrolarının dışa açılması olacaktır.”


“Kamu, dışarı açılmalı”

Milletvekili olmadan önce neydi hayali?
“Eğer iyi bir iş yaparsanız, takdir ederler, bunu düşünerek aday oldum, bu ülkenin geleceğine yatırım yapmak ve ülkeyi birlikte daha iyi bir noktaya taşımak istedim.”
Peki şimdi ne düşünüyor?
“Kimi kesimler, ne yaparsanız yapınız, sırf eleştirmek için eleştiriyor ya da sırf muhalefet olsun diye söz söylüyorlar. Toplum giderek birbirine karşı hoşgörüsünü, kibarlığını, saygısını ve sevgisini yitiriyor. Bu bizi iyi bir yere götürmez.”
Kamu reformuna gelecek olursak, Jale Refik Rogers’in en önemli saptaması şu:
“Kamu görevi mutlaka dışarıya açılmalıdır. Eğer etkin, verimli, üretken bir kamu yönetimi istiyorsak, kamu reformuyla ilgili en önemli değişim yönetim kadrolarının dışa açılması olacaktır.”
Bunu niçin bu kadar çok önemsiyor?
“Çünkü işini en iyi yapabilecek insanlar kamunun içinde olduğu gibi, dışta da olabilir. En iyisi her kimse, bu ülkeye en iyi, yaratıcı, ileri hizmet kim verebilecekse, yönetim kademesinde bu insanlar görev almalıdır. Çünkü nitelikli beyin göçünü ancak böylece ters çevirebiliriz. Çünkü ülkeyi ancak bilgili, donanımlı, işini sahiplenen yöneticilerle ileriye taşıyabiliriz. Çalışan ya da çalışmayan, üreten ya da üretmeyen birlikte yükselmemelidir. Kamuda görev yapan insanlar o işi bildikleri için zaten daha avantajlıdırlar. Ancak ‘daha eski olmak’ ya da ‘içeride bulunmak’ bir başına yükselme gerekçesi olmamalıdır. Kamuya yeni bir motivasyon kazandırmak için yönetim kadrolarının dışarıya açılması önemlidir.”
Kamu reformu için başka ne düşüncesi var?
“Her yıl 30 saat hizmet içi eğitim ön görmüştük, bu hedefe ulaşmalıyız. Ayrıca, siyasi görevlendirmelerin kapsamı daraltılacak ki, bu yönde zaten ilk adımlar atılmıştır. Bir düşününüz, 160’a yakın siyasi atama yerine, bu rakam 20’lerde kalacak. Kamu yönetiminde çok sık yaşanan değişimler nedeniyle kurumsal hafıza yitiriliyor ve sonuç alınamıyor. En önemli sorunlardan biri de budur. O nedenle hep bir kısır döngü yaşanıyor. Kamu yönetimine bir istikrar gelmesi, kısır döngüyü ortadan kaldıracaktır. Bir de istihdam ve münhal süreçlerinde, mutlaka, ilgili alanlardan insanlar da seçici komisyonlarda olmalıdır.”
Peki ne zaman? Kamu reformu ne zaman Meclis gündemine gelir, oylanır, kabul edilebilir?
“Yeni senenin şubat ya mart ayları gibi yasallaşmasını bekliyorum, bakalım, komitede neler olacak!”

“Siyaset dinozorlara kalırsa”

Ve son olarak sohbetimizden altını çizdiklerim...
 

  • “Siyasetin en önemli zaafı, kimseden tepki almadan, herkesi mutlu ederek ilerleme arzusudur.”
     
  • “Balık baştan kokar lafı önemlidir ve bu ülkenin geçmişinde kötü örnekler fazladır. Yurttaşlar örnek olmalıdır, söylemiştim. Ancak, en başta örnek olması gerekenler de en baştaki
    insanlardır.”

     
  •  “Genç, dinamit, üretken, yeni insanlar siyasete girmelidir. Obama 43 yaşında ABD Başkanı oldu, unutmayalım.”
     
  • “Siyaset dinozorlara kalırsa, dönüşüm hiç olmaz. Milletvekilliği ya da bakanlık bir emeklilik pozisyonu gibi görülmemelidir.”

 

Bu yazı toplam 4187 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar